Bu haftaki cuma namazında bütün camilerimizde, ülke çapında yağacak yağışlarla ilgili olarak tedbir amaçlı "meteorolojik haberin" cemaate ilanı hiç de hoş olmamıştır
Zira toplum geleneğimizde ve idari anlayışımızda bazı şeyler "iz olur" düşüncesiyle (bir mahsuru olmasa bile) yapılmaz.
Bugün yağmur, yarın kar, öbür gün dolu bahane edilerek camiler İLAN BÜROSU haline getirilmemelidir.
İyi niyetle de olsa bu gibi bahanelere yol açılırsa, yarın birisi de (Allah göstermesin) olmayacak bir ilanın yapılmasını istediğinde ne yaparız?
Atalarımız, "Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürülmez" demişlerdir
Camiler ibadet mahallidir; dünyalık işlerin ilan ve reklamının yapıldığı yerler değildir. Yerel bölgelerde Belediyeler, ülke genelinde radyo ve televizyonlar ne güne duruyor, sosyal medya ne işe yarıyor anlaşılır gibi değil. Üzerine düşmeyen işin üstüne düşen, kendi işini göremeyedir. Fazla işgüzarlığa ne gerek var? Böyle işgüzarlığın sonu iyilik getirmez.
Peygamber efendimiz, "Camilerde alışveriş yapmayı, kayıp ve yitik ilanında bulunmayı, şiir söylemek gibi kültürel etkinlikler yapmayı yasaklamıştır" (Ebu Davud, 1079; Tirmizi, 322; Nesaş, 714; İbni Mace, 749)
Camilerin mehabetini azaltan, heybetini düşüren hareketler camilerin manevi ortamına yakışmadığı için İslam fukahamızca da hoş görülmemiştir. Bunlar bilindiği halde bir takım mülahazalarla(!) "hoş görülmesi" hiç de hoş olmamıştır.
Böyle bir ilan yerine, "Dinimizde Tabii Afetlere Karşı Alınması Gereken Tedbirler" konulu bir hutbe hazırlanıp okutulması daha uygun olurdu.
Buradan Sayın Diyanet İşleri Başkanlığımız yetkililerinin dikkatine saygılarımla sunarım !
03.06.2023
Kemal CENGİZ
Emekli Müftü