İnsan ve toplum olarak biyolojik (bedeni) hastalıklarımızla ilgilendiğimiz kadar, "maalesef" ruhi rahatsızlıklarımızla ilgilenmiyoruz.
Halbuki insan "beden ve ruh" olarak iki farklı yapının birleşiminden oluşmaktadır.
Ayrıca, bedeni rahatsızlığı hat boyutta olan kimsenin, fiziki olarak bir başkasını rahatsız etmesi söz konusu değilken, ruhi rahatsızlığı kabarmış olanlar daha çok zarar verebilmektedir.
Bu durumda hem bedeni hemde ruhi hastalıklarımızla aynı derecede ilgilenmemiz gerektiğini kabul etneliyiz !
Çaresi zor olan ruhi hastalıklarımızdan biri de HASED HASTALIĞIdır.
Hayat rehberimiz olan kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'de Yüce Allah, şerrinden sakınılması gereken tehlikelerden birinin de, "Hased edenin (çekemeyenin) hasedi olduğunu" (Felak, 5) haber vermektedir.
Peygamber efendimiz de hadisi şerifinde, "Hased eden başarılı bir baş olamaz" (Sehavi, M.Hasene, 226) buyurmuştur.
Bu hadis-i şerifte hased eden kimsenin durumu, şifası bulunmaz ve onulmaz bir hastalığa yakalanmış kimsenin çaresizliğine benzetilerek taşıdığı "hased rahatsızlığının" ancak kendisine zarar vereceğine işaret edilmiştir.
Peygamberimiz bir başka hadis-i şerifinde ise,"Hiç şüphesiz hased (çekememezlik), ateşin odunu yakıp tükettiği gibi yapılan iyilikleri yer tüketir" (İbni Mace, 4210) buyurmuştur.
Bu ilahi ve nebevi hikmetlere bir yorum olarak İslam büyüklerimiz de, "Hased eden, başkasının balını / başarısını kendi ağzına zehir eder" demişlerdir.
Aslında aynı meslek ve meşrepteki İnsanların bir "rekabet hastalığı" olan hased, daha çok mesleki gücü zayıf olanlarda görülen mikropsuz ruhi bir hastalıktır. Zehirli mahlukların avlanmada kullandıkları zehirleri gibi; bu "zayıf ve hasud" tipler de tehlikeli olan hased zehirlerini daha çok, çekemedikleri rakiplerinin başarısında gösterirler
Bu nedenle, "Sebebsiz düşmanlıkların sebebi hasettir. Çekemeyenlerin şerlerinden korunmak için, başarılarımızı onlardan gizleyelim" demişimdir.
Bu konuda bir ipucu olarak Sevgili Peygamberimiz, "Kişinin düşmanı (çekemeyeni), meslektaşıdır" (Shavi, M.Hasene, 335)
buyurmuştur.
Gizli düşmanlarımızın görünmez hilesinden Allah hepimizi korusun !
Kemal CENGİZ
Emekli Müftü