Osmanlı döneminde Müslümanların meyhane açması, içki ticareti yapmaları veya içki içmeleri yasaktı. Gayrimüslimlerin ise kurallar dâhilinde içki ticareti yapmalarına ve içmelerine devletçe müdahale edilmezdi III. Selim döneminde meyhaneler kapatılıp içki satışı herkese yasaklandı. Ancak kuş kafesleri, borular ve çamaşırlar içerisinde saklanarak kaçak içki satışı başladı. Güvenlik güçleri de kaçakçıların yeni metotlarına karşı denetimlerini artırarak mücadele etti
Osmanlı döneminde Müslümanların meyhane açması, içki alışverişinde bulunmaları veya içki içmeleri yasaktı. Buna karşılık, gayrimüslimlerin alkollü içki ticareti yapmalarına ve içmelerine devlet karışmazdı. Ancak gayrimüslimler de alenen içki içemez, sarhoş olup toplumun huzurunu bozamazlardı. İçki ticaretinin yapılabileceği ve meyhanelerin bulunması gereken yerler de belirlenmişti.
Her şeyden önce bu tür yerlerin camilere yakın olmaması temel kuraldı. Ayrıca Müslüman mahallelerinde meyhane açılması yasaktı. İçki ticaretiyle de sadece gayrimüslimler meşgul olabilirdi. Osmanlı döneminde içki meselesiyle ilgili Fikret Yılmaz, Fethi Gedikli, İhsan Erdinçli ve Derviş Tuğrul Koyuncu'nun araştırmaları vardır.
İçki içenler.
TİCARETİ AÇIKTAN YAPILMAZDI
Osmanlı İmparatorluğu'nda İstanbul'da gayrimüslim azınlıkların önemli bir kısmı ve Levantenler Beyoğlu'nda yaşarlardı. Meyhanelerin çoğu bu bölgedeydi. Bu yüzden "işret etmek" yani içki âlemi yapmak isteyenler Beyoğlu'na geçerlerdi. Galata ve Pera tarafına bu yüzden "işrethane-i dünya" denirdi.