Ekonomi 2025
MAKALE
Paylaş
24.02.2025 11:46
920 okunma
Aydın Bolat

Açık kaynaklardaki bilgilerden günümüz Türkiye’sinin ekonomik tablosunu benim gördüğüm pencereden anlatmak istiyorum. Enflasyon, gıda enflasyonu, eğitim enflasyonu, gelir dağılımı, TL’nin değeri, döviz, faiz, milli gelir, kişi başına düşen gelir, gelişmişlik endeksi, demokrasi karnesi, fiyat istikrarsızlığı, pahalılık, geçim sorunu, ücretler, kiralar… hakkında istatistik ve ekonomik göstergeleri ülkeler karşılaştırmalı olarak vermek istiyorum.

Peşin olarak başında söylemek isterim ki; bu bilgileri ne muhalefet olsun diye ne de yönetime destek için yazmıyorum. Sadece yukarıdaki başlıklar üzerinden bir fotoğraf çekmek ve tespitler yapmak niyetindeyim. (Şekil 1-10 ile verilen göstergeler yazının sonunda verilmiştir.)

Enflasyon

Türkiye’de 2024 yılı itibariyle TUİK’in açıkladığı resmi enflasyon %42,1dir. IMF tarafından enflasyon verisi derlenen 190 ülkenin 185’inin enflasyonu Türkiye’den daha düşüktür. Yani Türkiye enflasyonda dünyanın en kötü 6. ülkesidir. Zimbabve, Sudan, Güney Sudan, Arjantin, Venezüella’dan sonra Türkiye geliyor. (Şekil 1)

Bağımsız akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre 2024 yılı enflasyon oranı %83,40’tır.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) verilerine göre 2024 yıllık enflasyon %55,27’dir.

Ayrıca; 2025 yılı TCMB enflasyon tahmini önce %18, 2024 Aralık’ta %21 (Ücretler bu orana göre belirlendi) Şubat 2025’te yeniden güncellenerek %24’e yükseltildi. (Bu son revizyon maaş ve ücretlere yansıtılmadı.)

Özetle 2024 Enflasyon yıllık oranı: % TUİK:42.1, ENAG:83.40, İTO:55,7

Bir de vatandaşın çarşı, pazar, sokakta hissettiği enflasyon (pahalılık) var. O her vatandaşın kendi takdiri ancak hiçbiri %100’ün altında değildir.

Gıda Enflasyonu

Türkiye gıda enflasyonunda OECD ülkeleri arasında %72 ile zirvede (şampiyon) 2024 yılında %72’lik gıda enflasyonuyla Türkiye’nin birinci sırada olduğu sıralamada; ikinci sırada %10,5 ile İzlanda var. En son sırada ise %-5,1 ile Kosta Rika bulunuyor. (Kaynak: OECD) (Şekil 2)

Birkaç yıldır 2022,2023,2024’te gıda enflasyonunda birinciliğimizi koruduğumuzu da belirtelim. Yani şampiyonlukta istikrar var.

Eğitim Enflasyonu

Aralık 2024 itibariyle Türkiye, %91,6 ile Avrupa’da yıllık eğitim enflasyonu (Eğitim, okul masraflarındaki pahalılık) en yüksek ülke oldu. (Şekil 3)

Ücretler

2025 Ocak’ta ücretlilere verilen artışlar ;

Memur emeklisi (ilk yarı): %11, İşçi emeklisi (ilk yarı): %15, Asgari ücretli (tam yıl): %30 oldu. (Çalışanların %50si asgari ücretli) Devlet alacaklarında Vergiler, harçlar, cezalar %44, doğalgaz %38, yakıt %47, elektrik %90. Genel artışlar %43-100 aralığında bulunuyor.

Gelir Dağılımı

Avrupa ülkelerinde en zengin %10’luk kesimin milli gelirden aldığı paylarda Türkiye’de %69,8 oranı görülüyor. Tabloda en üst sırada İsviçre %74,4 ile en alt sırada Belçika %43,5 var. (Şekil 4)

Yani Türkiye’de %10’luk zengin kesim milli gelirin yaklaşık %70’ini kullanırken %90’lık büyük kesim ise %30’u ile yetiniyor.

IMF’ye göre Türkiye 2024’te 17. Büyük ekonomi (Dünya Bankası). GSYH’ya göre ilk 20 ülke arasında Türkiye (cari fiyatlarla) 1.344,3 milyar dolar milli gelire sahiptir. OECD ve G20 üyesidir. Kişi başına düşen milli gelir (GSYH) cari fiyatlarla 15.666 dolardır. (Bak Şekil 5 ve Şekil 6)

Türkiye’nin nüfusu 85 milyon kabul edilirse; bu verilere göre Türkiye milli gelirinin 1.344.300.000 doların %70’i 941.010.000 dolar 8,5 milyonluk %10’luk zengin kesime bölersek 110.700 dolar düşer kişi başına buda 3.985.454TL bir kişinin yıllık geliri olur. Bunu da 12’ye bölersek 332.121 TL bir kişinin ortalama aylık geliri (maaşı) olur.

Aynı yolla; 1.344.300.000 dolar milli gelirin %30’u 403.290.000 dolar 76,5 milyonluk geniş kesimin geliri olur. Buradan yıllık kişi başı milli gelir 5.271$ yaklaşık 190.000 TL yıllık, buda 12’ye bölünürse yaklaşık 15.800 TL ortalama aylık geliri (maaşı) olur.

Sonuç olarak; yaklaşık %10’luk zengin kesimin ortalama aylık geliri: 332.121TL, %90’lık geniş kesimin ortalama aylık geliri 15.800TL . Yani arada 22 kat fark vardır. Bir de bu kesimlerin kendi aralarındaki gelir farkları düşünülürse gelir dağılımındaki anormal adaletsizlik daha net anlaşılır sanırım.

Aslında buna “Kişi başına düşmeyen milli gelir” denilmesi daha münasip olmaz mı? Hele asgari ücret, en düşük emekli aylığı, genel emekli aylıkları dikkate alınırsa anormallik ve adaletsizlik çok daha iyi anlaşılabilir.

Türk Lirası-Döviz-Altın

Türk lirasının değer kaybı son dört yılda artarak devam ediyor. Son bir yıl içinde dolar %25, euro %28, altın %54 değer kazandı. Güncel döviz kurları (Şekil-7)

1 Dolar=36,35 TL, 1 Euro=38 TL, Gram Altın= 3580TL iken komşu ülkeler paraları karşısında TL şöyle; 1Bulgar Levhası=20 TL, 1 Gürcistan Larisi=13TL,1 Azerbaycan Manatı= 22TL, 1 Rus Ruleti=0,41TL

Ev Kiraları

Türkiye genelinde ev kiraları ortalama son bir yılda %125 arttı. Türkiye ortalaması 100 metrekarelik bir evin kirası 18.640TL. Mesela Ankara’da yine 100 metrekarelik evlerin kiraları 15.000 ile 25.000TL arasındadır. Şehirler, semtler, büyüklük durumuna göre Türkiye genelinde farklılıklar elbette var ancak ortalama kiralar vatandaşları ve özellikle sabit, dar gelirli kesimleri çok zorluyor.

Maaşlardan, ücretlerden daha yüksek kiralar çok ciddi bir ekonomik ve sosyal sorun değil mi?

2025 yılı için önerilen ev kira artışı olarak %65 gibi oranlar vatandaşları daha çok endişelendiriyor ve çaresiz bırakıyor.  (Şekil 8)

Diğer İstatistikler…

Bu göstergelere ilaveten;

Sefaletin en yüksek olduğu 10 ülke arasında Arjantin, Suriye, Lübnan, Sudan’dan sonra 5. Sıradayız. (Şekil 9)

Refah endeksinde 167 ülke arasında 93. Sıradayız. (Şekil 10)

Dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması (Açlık sınırı) 22.131 TL. Gıda ile birlikte diğer tüm temel harcamalar için haneye girmesi gereken gelir tutarı (yoksulluk sınırı) 72.088 TL.

Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti ortalama 28.756TL (Kaynak Türk-İş)

Dünya Mutluluk Raporu (2022) sıralamasına göre 146 ülke arasında Türkiye 112. sırada.

Ülkelerin İnsani Gelişme Raporu Birleşmiş Milletlerdeki 191 ülke arasında Türkiye 48. sırada (2022) Ortalama Yıllık büyüme %1,03.

Ülkelerin kişi başına düşen milli gelir sıralamasında ilk 100 ülke arasında 74. Sırada Türkiye var. (2022) (Son yılda ellili sıralara yükselmiş olabiliriz.)

Ülkelere göre yaşam kalitesi sıralaması (2019) 71 ülke arasında 44. sıradayız.

Nihayet Demokrasi puanlarına göre 167 ülke arasında Türkiye 103. sırada yer buluyor.

Sonuç

Açık kaynaklardan gözlenen bu tablolar son iki yıldır izlenen Orta Vadeli Ekonomik Program uygulamalarına rağmen mütevazi gelişmeler olsa da olumsuz olarak devam ediyor.

Bu sıkıntıların sebepleri olarak pandemi süreci, on bir ilde yaşanan deprem yıkımı, 15 Temmuz hain darbe girişimi ve öncesindeki gezi olayları, EYT’lilerin emekli sistemine katılması ile bölgemizdeki jeopolitik gelişmeler, sığınmacıların durumu gösterilebilir.

Bu konular herkes tarafından anlaşılabilir ve yarattığı ekonomik, sosyal sorunlar kabul edilebilir. Bu nedenler için tasarruf, kemer sıkma, sabır tedbirleri paylaşılabilir. Ancak bu yükleri başta kamu/devlet olmak üzere bütün kesimler adil olarak paylaşmalıdır. Bu yükü sadece emekliler, çalışanlar, dar ve sabit gelirliler taşırsa bu adil olmaz. İşte tam bu konuda tepkiler, eleştiriler yükseliyor. Güven bunalımı, çaresizlik, mutsuzluk ve umutsuzluk yaratıyor.

Son yıllardaki ekonomik politikalardaki yüz seksen derece savrulmalar, ekonomi bürokrasisindeki kısa vadelerde şaşırtıcı değişimler, faizin %8’den sonra %50’ye tırmanışı, faiz-enflasyon ikilemindeki yanlış tespit ve uygulamaların genel ekonomide ortaya koyduğu bedellerin yarattığı sorunları milletçe yaşıyoruz.

Bu konularla ilgili doğru, inandırıcı, güven veren söylemler ve tedbirler alınmadığı için hatta ekonominin çok iyi olduğu GSMH milli gelirin arttığı, ihracatın uçtuğu söylenmesi sıkıntıları daha da derinleştiriyor.

Bu durumların yani pahalılığın, fahiş fiyat artışlarının sebebi olarak dış güçler, marketler, açgözlü tacirler, son günlerde de TÜSİAD gösterilerek zamanı kurtarmak, hedef saptırmak olarak yorumlanmaktadır. Evet bu nedenlerin payı vardır ancak ilk önce makro ekonomi politikaların oturtulması, fiyat istikrarının sağlanması konusunda güven veren uygulamalar yapılmalıdır. Değilse çare ve söylem olarak; “Halkımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz.”” En kötüsü geride kaldı.”” Biraz daha sabır.” “Önceden başardık yine yaparız, bize güvenin”… gibi açıklamalar yaraya merhem olamıyor!

Ülke içinde ücretlerin artışı (%11-15-30) ile temel ihtiyaçlar zam oranlarının (%44-125) karşılaştırılması toplumun sıkıntı tablosunu yansıtmaya yeter sanırım. Ucuz ekmek, ucuz et-süt kuyrukları, ucuz yemek ve malzeme kuyrukları, pazarların sonunu bekleyen yoksullar, fitreye muhtaç hale gelen emekliler, askıda ekmekten sonra askıda 10 külek buğday… her şeyin göstergesi değil mi?

Ülkelerarası karşılaştırma tabloları (Şekil 1-10) Türk insanının Dünya ölçeğindeki acıklı halinin resmidir. “Yurtta fakir, Dünyada fakiriz” vesselam… İyiye iyi demek yanlışa, eksiğe, kötüye kötü demek eleştiri bile değil uyarıdır.

Bütün sıkıntılara rağmen savunma sanayisindeki gelişmeler, atılımlar, başarılar göz kamaştırıyor. Dosta güven düşmana endişe verdiriyor. Ülkemizin jeopolitik hamlelerini ve bölgesel stratejik gücünü, milli savunma kabiliyetini artırıyor.

Güvenlik için özgürlükten ya da özgürlük için güvenlik/savunmadan vazgeçmeden ülkenin kaynak ve potansiyelini stratejik bir akılla yönetebilmeliyiz. Özgürlük-güvenlik dengesini orantılı bir ferasetle yürütebiliriz. Ne güvenlik ve göreceli istikrar için adaletten, ne de adalet için güvenlik/savunmadan vazgeçemeyiz.

İnsan haklarına dayalı, demokratik hukuk devletini korumak, ekonomik istikrar ve kalkınmanın ilk şartıdır. Kuvvetler ayrılığı, şeffaflık, denge denetim, hesap verebilirlik ekonomik ve sosyal güvenliğin, istikrarın olmazsa olmazıdır.

Mutlu, huzurlu, güçlü, büyük Türkiye yeni yüzyılına; problemlerini bilerek, ortak akıl ve sağduyu ile çözümlerini üreterek, birlik beraberlik ve toplumsal barışını sağlayarak ulaşabilir.

Türkiye tabloların gösterdiği düzeylerin çok daha iyisine potansiyel olarak hazırdır ve en iyisine de layıktır. Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yoktur. Liyakat ve ehliyete şans vererek, ülkenin maddi-manevi potansiyelini stratejik akılla yöneterek başarabiliriz.

                                                                                                     24.02.2025
                                                                                                    Aydın BOLAT

                      ŞEKİL.1 Genel Enflasyon                                                                                                 2024 Ülkeler Gıda enflasyonu sıralaması.   ŞEKİL.2

 

           2024 Eğitim Enflasyonu ülkeler sıralaması…ŞEKİL.3                                               2024 Avrupa ülkelerinde Gelir Dağılımı…ŞEKİL.4

 

2024 Türkiye kişi başı milli gelir…ŞEKİL.6

 

                     2024 Türkiye toplam milli geliri..ŞEKİL.5                                                                          Güncel Döviz kurları…ŞEKİL.7

 

 

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya