Akıl ve Vahyin Sonsuz Dönüşümü
MAKALE
Paylaş
09.08.2025 21:20
353 okunma
Hüseyin Demir

Akıl, kendisine verilen her soruyu sürekli tekrarlar, her cevabı bir başka soruya dönüştürür. Sonsuz bir döngüye kapalıdır, çünkü hakikat arayışı asla tamamlanamaz. Akıl, her şeyi sorgular, hatta yaratıcıyı ve dini bile sorgulamaktan geri durmaz. Bu, onun doğasında var olan bir şüphecilik, bir arayış arzusudur. Tıpkı yelkenlisi olmayan, rüzgârla savrulan bir kuş gibi, akıl da yönsüz, amaçsızca dalgalanır. Ancak bu dalgalanma, ona bir huzur ya da sonlu bir hedef vermez; sürekli bir tatminsizlik, sürekli bir arayış içinde kalır.

Aklın soru sorma yeteneği, onu durmaksızın bir yerden bir yere götürür. Ancak hiçbir zaman nihai bir cevaba ulaşamaz. Bilgi, her zaman eksiktir; bulduğu her hakikat, yeni bir soru yaratır. Bu sonsuz döngü içinde akıl bir varlık olarak durmaksızın hareket eder, fakat hiç bir yere varmaz. Oysa mutlak hakikat, akıl ile değil, teslimiyetle bulunur. Aklın sorgulaması, mutlak hakikati anlamak yerine, onu parçalara ayırma çabasına dönüşür. Oysa hakikat, bütünsel bir görüştür, ona yaklaşmak için parçalara ayırmak değil, birleştirmek gerekir.

Salt akıl, hakîkatin derinliğine ulaşmayı asla başaramaz. Şayet öyle olduğunu düşünse bile, kısa sürede yine o hakîkati sorgulamaya başlar. Ancak akıl, kendini bu döngüde tutmayı tercih eder. Akıl için en büyük ceza, sorgulayamamak, yani sabit bir hakîkate teslim olmamaktır. Oysa vahiy, insan aklını bir sınırdan başka bir sınıra taşır. Vahiy, akıla yön verir, ona bir hedef belirler. Peygamberlerin aklı, bir rehberdir; bir yoldaşlık ve ışık kaynağıdır.

Gerçek akıl, yalnızca Yaratıcıyı tanıyıp kabul eden akıldır. Salt akıl, yalnızca dışsal dünyayı sorgulayan ve içsel boyutunu kaybeden bir akıldır. Oysa "Akletmiyor musunuz?" ayeti, insanı yalnızca dışsal varlıkları değil, içsel varlığını da sorgulamaya davet eder. İnsan, evrenin hakîkatini anlamadan önce, önce Rabbini anlamalıdır. Akıl, yalnızca dışsal gerçekliklere dair fikirler üretmekle yetinemez; evrenin içsel, ruhsal hakîkatini de keşfetmelidir.

Felsefe, nihayetinde aklın başıboş arayışıdır. O, hakîkati bulmaya çalışırken, amacından sapar ve sürekli olarak kendi içinde bir çıkmazda sıkışır. Oysa akıl, bir yön olmadan, bir amacı olmadan yol almaz. Din, akla yön verir, ona bir çerçeve çizer. Ve bu çerçeve, aklı doğru yolda ilerletir.

İşte burada, aklın gerçek amacı belirginleşir. İman ve vahiy ile birleşen akıl, yalnızca doğruyu değil, doğruyu nasıl bulacağımızı da öğretir. Aklın gerçek yolu, vahyin ışığında şekillenir. Çünkü akıl, yalnızca imanla birleştiğinde, varoluşun gerçek anlamını keşfedebilir.

Aklın üç türü vardır:

1. Akl-ı Mücerret: Soyut, teorik akıl. Fakat bu akıl, yalnızca düşüncenin sınırlarında kalır, hayata dair gerçek bir etki yaratmaz.

2. Akl-ı Musedded: Vahiy ile birleşen, imanla güçlenen akıl. Bu akıl, yaşamla ve gerçeklikle daha derin bir bağ kurar.

3. Akl-ı Müeyyed: İmanla doğrulanan, ahlakla pekişmiş akıl. Bu akıl, insanı yalnızca doğruya götürmekle kalmaz, aynı zamanda ona ruhsal ve ahlaki bir olgunluk kazandırır.

İman ve vahiy ile birleşen akıl, akıl-ı selîmdir. Bu akıl, insanı yalnızca dünyevi değil, uhrevi bir kurtuluşa da taşır. Gerçek akıl budur.

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya