Okursanız siz de bir şeyler söyleyebilirsiniz
MAKALE
Paylaş
18.12.2025 10:57
131 okunma
Kadir Durgun

Ekrem Demirli, lise son sınıfta öğrencim oldu. Bugün gibi hatırlıyorum; her ders mutlaka kalkar, dersin konusuyla ilgili farklı şeyler söylerdi. Söz almadığı bir ders olmazdı. O, şimdi bir öğretim üyesi. Akademisyen kimliğini katıldığım kongrede profesör unvanıyla konuşmacı olduğunda öğrendim. Ekrem Hoca, sınıfta, sosyal medyada, salonlarda dersler veriyor, öğrenci yetiştiriyor, aforizmalar üretiyor, çok kişinin dillendiremediği soyut konuları rahatça tahlil edebiliyor.

Boynuzun aştığı kulak olma övüncü bana yeter. Dünün Ekrem’i, bugünlerin Profesör Ekrem Hoca’sı, önüme düşen bir videoda, aforizma değerinde şunları söylemiş: “Sevilmek sınav, sevmek ahlaktır. Ben kendime neyi tavsiye etmek isterim, çocuklarıma neyi öğretmek isterim? ‘Hayatla ilişkini sevgi, saygı, itibar üzerinden kur. Varlıkla ilişkini bunun üzerinden kur. Sevilmek diye bir şey bekleme, Sevilme beklediğinde bütün çaban yatırıma döner. Cömert ol, sevileyim diye. Yazı yazıyorum sevileyim diye. Bütün faaliyetinin amacı sevgi elde etme. Bu bir felakettir, bu bir cehennemdir; hiçbir zaman karşılık bulamazsınız. Hepimiz unutulacağız. Tanrının insanları nankör olarak yaratması, özgürleşmemiz bakımından çok güzel bir şeydir, bir lütuftur. Herkes birbirine minnet duysaydı herkes birbirine bağımlı olsaydı çok kötü bir dünya olurdu.’”

Ekrem Hoca’nın bulunduğu bağlamdan baktığımızda her sözüne imza atılabilir. Bir de madalyonun tersinden düşünmek lazım. Sevilmek sınavdır; ama aynı zamanda haktır. Sevmek ahlaktır; aynı zamanda ihtiyaçtır. Sevilmek, yatırımdır; aynı zamanda özgüvendir, enerjidir, motivasyondur. Sevmek, ahlakla birlikte hem varlık bilinci hem eşya ve kişiye karşı sorumluluk, Yaratan’a karşı kulluktur.

Beklentiye dayalı sevgiye yatırım denebilir; ancak iltifatın, marifet sahibinin hakkı olduğunu da teslim etmek gerekir. Bunlar birbirini yıkayan iki el gibidir. Sevilme duygusu ranta dönüşürse kirletilmiş olur. Samimiyet ve masumiyetini kaybeden her duygu zaten değersizdir.   

Halisane duygularla yapılan her cömertlik, her iyilik, söylenen her söz, yazılan her yazı, verilen her öğüt, gösterilen her yol sevgiden kaynaklanır, doğal olarak işin öznesi üzerinde sevilme duygusu oluşturur. Bu döngü, belki de evrenin dengesidir. Bu, ahbap çavuş ilişkisinden farklıdır. Bu döngüyle beşeriyetin kendi içinde ve diğer varlıklarla ilişkisi ahenklidir. Ahenk bozulursa bunalım doğar. Bir yerde bunalım varsa orada ahenksizliğin var olduğunu düşünebiliriz.

Ünlü bir düşünür, “Hiç hayal kırıklığına uğramadım; çünkü insanlardan bir şey beklemedim.” der. Beklenti, insanı esir eder, gerçekleşmediğinde küskünlük oluşur; beklentisiz verme, ihya eder, coşkunluk verir, vicdanı rahatlatır. Allah’ın insanoğlunu nankör yaratılması, insanoğlunun imtihanı gereğidir. Nankörlük, bir bakıma özgürlüktür; ama aynı zamanda vefasızlıktır, kınanan haldir. Bu, senin madalyonun hangi yönüne baktığınla ilgili. Nankörlük, kişiyi bağımlılıktan kurtarabilir; ama değerbilmez de yapar. Vefasızlık, nankörlükle izah edilir. Bir adım sonrası, ihanettir, hainliktir.

“Varlığımı sana borçluyum, sen olmasaydın ben bir hiçtim.” gibi cümleler minnettarlığın abartılmış ifadeleridir. Kişiyi şirke kadar götürür. Kaderimizle var olduk, aklımızla yaşıyoruz. Minnet, kişide bağımlılık oluşturmamalıdır, şükür noktasında kalmalıdır. Bağımlılıkta akıl devre dışıdır. Sınav akıllı insanlar için vardır, deliler sınavdan muaftır. “Minnet veya şükran, bir insanın aldığı yardımdan dolayı duyduğu hoşnutluk duygusu” diye açıklanır. Minnet, teşekkür etme, iyiliğe iyilikle karşılık verme şeklinde gerçekleşmelidir. Bedel ödeten minnet, kirli ticarettir. Minnet duyguları, bir başka insana yönelik olabileceği gibi bir tanrıya yönelik de olabilir. Şükran duyguları beslemek, bütün dinlerin önemli parçasıdır. Minnettarlığın abartıldığında dünya hayatının kötü olacağı var sayılsa da akıl dairesinde ve ölçülü şekilde yaşandığında kişiler arasındaki dostluğu, dayanışmayı, yardımlaşmayı, paylaşmayı artıracağı, barış ve huzura katkı sağlayacağı inkâr edilemez. Bizi hayırda yarışanlardan olmaya teşvik eden emir ve bunu eylemleştiren duygu, minnetten azade değildir.

Her hakikat, bir başka hakikatin çocuğu ve alternatifidir. Prof. Ekrem Demirli’nin, sevgili Ekrem’in, büyük bir ustalıkla nakşettiği madalyonun arka yüzünün de var olduğunu hatırlatmak, “orta yol”da olmanın, objektifliğin gereği.

“Barika-i hakikat, müsademe-i efkardan doğar.” (Fikirlerin çarpışmasından hakikat güneşi doğar.) veciz dizesiyle Namık Kemal’i hatırlamak da kadirşinaslığın, yatırım amacı taşımayan yazımızın son cümlesi olsun.

Kadir Durgun

kadirdurgun1957@gmail.com

 

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Kadir Durgun
YAZARIN ÖZGEÇMİŞİ
Kadir DURGUN'un
Özgeçmişi
 
Bilecik 1958 doğumlu,
Yunus Emre İlk öğretmen Okulu 1976 mezunu,
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. (1981)
Sırasıyla, ilkokul, lise ve dershane öğretmenlikleri, dershane kuruculuğu yaptı.
Meslek tecrübesi 40 yıl.
1987 yılında Haydarpaşa Lisesi Edebiyat öğretmenliğinden ayrılarak İstanbul'da özel dershanelerde çalışmaya başladı, bu tarihten itibaren hem Türkçe öğretmenliği hem de birkaç dershanenin kuruculuğunu yaptı.
Öğretmenliğinin yanında değişik gazetelerde haftalık köşe yazıları da yazmaktadır. 
Kendi adına açtığı blog ve üç Youtube kanalı mevcuttur. Bu kanallarda eğitimle ilgili, günlük olaylardan genele uzanan yorumlar yapmakta ve Kadir Hoca Türkçe Kursu adlı diğer kanalda Üniversite hazırlık Türkçe dersleri vermektedir. 
Kocaeli-İzmit'te ikamet etmektedir.
Eğitimin bir akıl ve gönül işi olduğu inancıyla dünyadaki son gününe kadar eğitim hizmeti yapmayı düşünmekte, millete karşı ödenmesi gereken borcu olduğuna inandığı için sürekli çalışmakta ve üretmektedir. 
Üniversiteye hazırlık için bir Edebiyat kitabı vardır. 

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya