ABD Başkanı Joe Biden, 24 Nisan'da 1915 olaylarının yıldönümüyle ilgili yaptığı açıklamada "soykırım" ifadesini kullandı. Bu açıklama Türk-ABD ilişkilerini fevkalâde gergin bir hale soktu.
Peki bu açıklama ne anlama geliyor?
Bu açıklamanın perde arkasını anlayabilmek için 31 yıl öncesine gitmek gerekir. 4 Eylül 1990 tarihinde Hürriyet gazetesinde Íngiltere'de yayınlanan The Ekonomist dergisinden alıntı yapılan bir harita yayınlandı. Bu haritada dünyanın belirli bölgelerindeki devletler bölgesel güç merkezleri olarak gösterildi. Hindistan'ı Hinduland, Çini Konfüçyüs, Rusya'yi Avro Avrasya, ABD'yi Avro Amerika, bir de bütün İslam ülkelerini bir hilal'in içine alan bölge de İslamistan olarak gösterildi. Bu harita Ortaçağ'daki siyasi yapılanmaya benzer bir görüntü sergiliyordu.
The Ekonomist dergisinde yayınlanan haritanın altında, 'Batı dünyası bundan sonra Türkiye'yi Batıda değil' Ortadoğu'da görmek istiyor' şekilde bir yorum yapıldı. Bu haritayı dikkate almadan bugün Türkiye ile ABD arasında yaşanan gerginliği anlamak mümkün değildir.
Türkiye hazırlanan projenin bir uzantısı olarak Ortadoğu'ya, Balkanlar'a Kafkaslar'a ve Afrika'ya itilmek isteniyor. Zaten Türkiye bu doğrultuda son yıllarda büyük mesafe aldı. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de kendini ciddi ölçüde hissettirerek göstermesi, Libya ve Azerbaycan'a yerleşmesi, yapılan izah doğrultusunda büyük ölçüde yol aldığını gösteriyor. Son yıllarda Türkiye'nin nüfuzu, adı geçen bölgelerde fevkalade arttığı görülüyor. Dolayısıyla meydana gelen gerginlikten rahatsızlık duymaya hiç gerek yoktur. Gidişat Türkiye'ye yarayacaktır.
Önümüzdeki süreçte Türkiye'nin öncülüğünde başta Türk dünyasının ve İslam ülkelerinin içinde yer alacağı yeni bir savunma sisteminin kurulması, hem İslam ülkelerinde hem bütün dünyada sulhun sağlanması bakımından ciddi bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bölgenin ve dünyanın sulhu buna bağlıdır. Bütün İslam ülkelerini içine alan ve nüfusları oranında temsil edilecekleri revize edilmiş bir hilafet kurumunun yani Avrupa Parlamentosuna benzer bir hilafet parlamentosunun Türkiye'de kurulması kuvvetle muhtemeldir.
Ínanıyoruz ki 21. Yüzyıl Türk asrı olacaktır. Bu noktada hiç kimsenin şüphesi olmasın. 21. Yüzyıl, 20. Yüzyılın rövanşı olacaktır.
Nurettin DURSUN