Bayrak Şairi" Arif Nihat Asya ölümünün 47. yılında mezarı başında anıldı
5 Ocak 1975 günü Ankara'da Hakk'a yürüyen Bayrak Şâirimiz Ârif Nihat ASYA'nın vefâtının 50. sene-i devriyesi...
GÜNDEM
Paylaş
07.01.2025 18:15
1 yorum
181 okunma
5 Ocak 1975 günü Ankara'da Hakk'a yürüyen Bayrak Şâirimiz Ârif Nihat ASYA'nın vefâtının 50. sene-i devriyesi...  
Muhteşem bir edib ve şair olarak merhum Ârif Nihat ASYA'yı Âlem-i Cemâl'e vuslatının ellinci yılında bir kere daha hasretle, hürmetle ve rahmetle yâd ediyoruz.
 
Rûhu şâd, mekânı Cennet, makâmı âlî, kabri Cennet bahçelerinden bir bahçe olsun. 🤲🏾
Merhum Ârif Nihat üstadın rûhu için el-Fâtiha...
 
Bilvesîle, Merhum Ârif Nihat Asya'yı; Varlık Sebebimiz, İki Cihan Serverimiz, Sevgili Peygamberimiz Aleyhisselâtü Vesselâm 
Efendimiz için; 
hudutsuz bir muhabbet, 
kelimelere sığmayan bir aşk  
ve sehl-i mümtenînin en güzel örneklerini verip, 200 muhteşem mısrâ ve bülbül kokan bir Türkçe ile kaleme aldığı azîz NAAT'ını teberrüken paylaşmak istiyorum:
****
 
NAAT
 
"Seccaden kumlardı...
 
Devirlerden, diyarlardan
Gelip göklerde buluşan
Ezanların vardı.
 
Mescit mü'min, minber mü'min...
Taşardı kubbelerden Tekbîr,
Dolardı kubbelere Âmin!..
 
Ve mübârek geceler, duâlarımız,
Geri gelmeyen duâlardı...
Geceler, ki pırıl pırıl,
Kandillerin yanardı!
 
Kapına gelenler yâ MUHAMMED,
-Uzaktan, yakından-
Mü'min döndüler kapından!
 
Besmele, ekmeğimizin bereketiydi;
İki dünyada azîz ümmet,
MUHAMMED ümmetiydi.
 
Konsun yine pervazlara
Güvercinler;
"Hû Hû'lara karışsın
Âminler..
Mübarek akşamdır;
Gelin ey Fâtiha’lar, Yâsin’ler!
 
Şimdi SENİ ananlar, Anıyor ağlar gibi...
Ey yetimler yetimi,
Ey garipler garibi;
Düşkünlerin kanadıydın,
Yoksulların sahibi..
Nerde kaldın ey RESÛL,
Nerde kaldın ey NEBÎ?
 
Günler, ne günlerdi, yâ MUHAMMED;
Çağlar ne çağlardı:
Daha dünyaya gelmeden
Mü'minlerin vardı...
Ve bir gün ki gaflet
Çöller kadardı,
Halîme’nin kucağında
Abdullah’ın yetimi,
Âmine’nin emâneti ağlardı!
 
Hadîce’nin goncası,
Âişe’nin gülüydün.
Ümmetin gözbebeği,
Göklerin RESÛLÜYDÜN...
Elçi geldin, elçiler gönderdin...
Rûhunu ALLAH’a,
Elini ümmetine verdin.
Beşiğin, yurdun, yuvan
Mekke’de bunalırsan
Medîne’ye göçerdin
 
Biz bu dünyadan nereye
Göçelim, yâ MUHAMMED?
Yeryüzünde, riyâ, inkâr, hıyânet
Altın devrini yaşıyor...
Diller, sayfalar, satırlar
'Ebû Leheb öldü' diyorlar:
Ebû Leheb ölmedi, yâ MUHAMMED;
Ebû Cehil, kıt'alar dolaşıyor!
 
Neler duydu şu dünyada
Mevlid’ine hayran kulaklarımız;
Ne adlar ezberledi, ey NEBÎ,
Adına alışkın dudaklarımız!
Artık, yolunu bilmiyor;
Artık, yolunu unuttu
Ayaklarımız!
Kâ'be’ne siyahlar
Yakışmamıştı, yâ MUHAMMED,
Bugünkü kadar!
 
Haset gururla savaşta;
Gurur, Kaf Dağı'nda derebeyi..
Onu da yaralarlar kanadından,
Gelse bir şefkat meleği...
İyiliğin türbesine
Türbedâr oldu iyi!
 
Vicdanlar sakat
Çıkmadan yarına.
İyilikler getir, güzellikler getir
Âdem oğullarına!
 
Şu gördüğün duvarlar ki
Kimi, Tâif’tir, kimi Hayber’dir...
Fethedemedik yâ MUHAMMED,
Senelerdir!
 
Ne doğruluk, ne doğru;
Ne iyilik, ne iyi...
Bahçende en güzel dal,
Unuttu yemiş vermeyi...
Günahın kursağında
Haramların peteği!
 
Bayram yaptı yabanlar;
Semâve’yi boşaltıp
Sâve’yi dolduranlar...
Atını hendeklerden -bir atlayışta-
Aşırdı aşıranlar...
Ağlasın Yesrib,
Ağlasın Selman’lar!
 
Gözleri perdeleyen toprak,
Yüzlere serptiğin topraktı...
Yere dökülmeyecekti, ey NEBÎ,
Yabanların gözünde kalacaktı!
 
Konsun yine pervazlara
Güvercinler;
"Hû Hû"lara karışsın
Âminler.
Mübârek akşamdır;
Gelin ey Fâtiha’lar, Yâsin’ler!
 
Ne oldu, ey bulut,
Gölgelediğin başlar?
Hatırında mı, ey yol,
Bir aziz yolcuyla
Aşarak dağlar taşlar,
Kâfile kâfile, kervan kervan
Şimâle giden yoldaşlar?
 
Uçsuz bucaksız çöllerde,
Yine, izler gelenlerin,
Yollar gideceklerindir.
 
Şu Tekbîr getiren mağara,
Örümceklerin değil;
Peygamberlerindir, meleklerindir...
Örümcek ne havada,
Ne suda, ne yerdeydi...
Hakkı göremeyen
Gözlerdeydi!
 
Şu kuytu, cinlerin mi;
Perilerin yurdu mu?
Şu yuva -ki bilinmez,
Kuşları hüdhüd müdür,
Güvercin mi, kumru mu?-
Kuşlarını bir sabah,
Medîne’ye uçurdu mu?
 
Ey Abvâ'da yatan ölü,
Bahçende açtı dünyanın
En güzel gülü;
Hâtıran, uyusun çöllerin
Ilık kumlarıyla örtülü!
 
Dinleyene, hâlâ,
Çöller ses verir:
'Yâleyl!' susar,
Uğultular gelir.
Mersiye okur Uhud,
Kaside söyler Bedir.
Sen de, bir hac günü,
Başta MUHAMMED, yanında Ebûbekir;
Gidenlerin yüz bin olup dönüşünü
Destan yap, ey şehir!
 
Ebûbekir’de nur, Osman’da nurlar...
Kureyş uluları, karşılarında
Meydan okuyan bir Ömer bulurlar;
Ali’nin önünde kapılar açılır,
Ali’nin önünde eğilir surlar.
Bedir’de, Uhud’da, Hayber’de
Hakk’ın yiğitleri, şehîd olurlar...
 
Bir mutlu günde, ki ölüm tatlıydı;
Yerde kalmazdı ruh... kanatlıydı.
 
Konsun -yine- pervazlara
Güvercinler;
"Hû Hû"lara karışsın
Âminler.
Mübârek akşamdır;
Gelin ey Fâtiha’lar, Yâsin’ler!
 
Vicdanlar, sakat çıkmadan,
Yâ MUHAMMED, yarına;
İyiliklerle gel, güzelliklerle gel
Âdem oğullarına!
 
Yüreklerden taşsın
Yine, imanlar!
Itrî, bestelesin Tekbîr’ini;
Evliyâ, okusun Kur’ân’lar!
Ve Kur’ân’ı göznûruyla çoğaltsın
Kayışzâde Osman’lar!
 
Naatını Gâlip yazsın,
Mevlid’ini Süleyman’lar!
Sütunları, kemerleri, kubbeleriyle
Geri gelsin Sinan’lar!
Çarpılsın, hakikat niyetine
Cenaze namazı kıldıranlar!
 
Gel, Ey MUHAMMED, bahardır.
Dudaklar ardında saklı
Âminlerimiz vardır! ..
Hacdan döner gibi gel;
Mi'rac’dan iner gibi gel;
Bekliyoruz yıllardır!
 
Bulutlar kanad, rüzgar kanad;
Hızır kanad, Cibrîl kanad;
Nisan kanad, bahar kanad;
Âyetlerini ezber bilen
Yapraklar kanad...
Açılsın göklerin kapıları,
Açılsın perdeler, kat kat!
Çöllere dökülsün yıldızlar;
Dizilsin yollarına
Yetimler, günahsızlar!
Çöl gecelerinden, yanık
Türküler yapan kızlar
Sancağını saçlarıyla dokusun;
Bilâl-i Habeşî sustuysa
Ezanlarını Dâvûd okusun!
 
Konsun yine pervazlara
Güvercinler;
"Hû Hû"lara karışsın
Âminler..
Mübârek akşamdır;
Gelin ey Fâtiha’lar, Yâsin’ler!
 
Ârif Nihat ASYA
Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Toplam 1 yorum yapıldı
Dua
Rabb'im makamını cennet Resulune komşu eylesin.
Yorum Ekleyen: Musa Yavuz     7.01.2025 18:28:14
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya