Taksim'de gerçekleşen terör saldırısının fail ve failleri üzerine geniş boyutlu tahkikatlar devam ederken olayın gerçekleştiği yer, zaman ve etki boyutunda önemli detaylar var.
Öncelikle Türkiye'yi içeriye baskılama ve her geçen gün küresel düzeyde etki sahasını genişletmesinin önünü almak adına profesyonelce hazırlanmış projeler ve hamlelere şahit oluyoruz.
Türk Devletler Teşkilatı'nın "güç birliği" alt satırında teşkil ettiği mutabakatlara bakıldığında Türk dünyası adına ciddi adımlar atıldığını görüyoruz.
Taksim ve İstiklal caddesinin seçilmiş olması ayrıca dikkat çekici bir detay.
Bu terör saldırısının "iç politikaya" dönük algı operasyonu olarak görenler başta olmak üzere yine göçmen politikaları üzerinden okumak isteyenler ve hatta "seçim stratejisi" olarak tanımlayanların tamamı bu saldırıyı organize eden odakların 5. Kol faaliyetini sürdüren enstrümanları ve işbirlikçi ajanları olduğunu rahat söyleyebilirim.
O halde bu hamleyi tek başına okumamak lazım.
Başkan Erdoğan liderliğinde bayraklaşan "Türkiye Yüzyılı" vizyonunu sahadaki her enstrümanla akamete uğratmak adına yoğun saldırıların arkasının geleceği görülüyor. Özellikle iç politikaya dönük "kırılgan" bir taban yaratma, "yönetimsel boşluk" ve en önemlisi güvenlik algısını yok etmek adına tertip edilmiş-edilecek yeni hamlelere dikkat!
Bu saldırı bir işaret fişeği hükmündedir.
Emperyalizmin içteki ve dıştaki bütün unsurlarıyla topyekûn savaş başlamıştır!
Bu hamle oluşacak etki tabanına göre içerideki ve dışarıdaki işbirlikçi unsurların bir sonraki hamlelerine şekil verecektir.
Teröre ve terörizme kim hizmet ediyorsa bilmek, bulmak ve uyanık olma vaktidir. Terörizmin hedeflediği amaçlara alet olmadan devletimizin yanında durma vaktidir.
Devletimizin bütün unsurları üzerlerine düşeni gerektiği ölçüde yapacaktır.
Uyanık ve tetikte olalım.