Rusya tarihi "isyan" ve "ayaklanmalarla" zengin bir geçmişe sahip.
"Saray dâhili kalkışma"lar ve "kolluk güçleri"nin hangi "çar" ve yahut "lider"in yanında yer alması; her zaman "önem arz etmiştir".
Bu gerçek her zaman Anglo Sakson siyaset için kullanışlı meydan olmuştur.
İki gün süren "muallak darbe" veya "silahlı isyan"ın; kalkışmanın kendisi kadar, bastırılma yöntemleri ile de dikkat çekici yönleri var.
Burada "devlet içindeki boşluk var mı, yok mu?" sorusu ile sorunun bilerek ve istenerek merkeze çekme ve de herkesin meydana çıkmasını bekleme yönünün olduğu gayet açıktır.
Şimdi Putin'in nasıl bir süreç yöneteceği, birçok sorunun cevabına ışık tutacaktır.
Kesin olan şudur; Putin "bir mermi ile bir kaç kuşu vurdu!"
Evvela Putin Polonya'nın dâhil olmaya hazırlandığı yeni savaş ortamında, kolluk güçleri içindeki açıkları görmek istedi.
Özellikle "Batı ağzı" ile olaya bakanları, "su yüzüne çıkartmak" istedi ve bunu da başardı...
İkincisi Prigojin ve benzeri isimlerin elindeki güç ile nasıl yön verildiğini görüyordu.
İlk fırsatta buradaki dengeyi parçalayarak "kurmak" istedi.
Bu süreç halen sürmektedir...
Yani Prigojin devre dışı kalana kadar, bu yumuşak siyaset yöntemine devam edecektir.
Çünkü Putin, Rus tarihindeki benzeri olayları iyi analiz eden bir isimdir.