Dünya savaşlarının çıkma nedenlerini tam anlamak için, içinde bulunduğumuz "savaşlar doktrini" felsefesinin nasıl çalıştığına bakmamız gerekiyor.
Küresel strateji belirleme enstitüleri veya merkezleri mesela Rand Corporaiton gibi İçerik ve çalışma metodolojisi bile, tek başına küresel tarihi olayların nasıl kurgulandığına ışık tutmaktadır.
Rusya kendine yönelen süreci zamanında okuyabildi. Ukrayna'da olup bitenleri artık farklı okumaya başladı. Bazı gözlemciler süreci "Rusya hataya sürüklendi" şeklinde savunuyorlar.
"Oysa süreç aslında Rusya'nın olayı görmesi ile başladı..." desem yanılmış olmam.
Halen Ukrayna'yı "Bataklık" olarak görenlerin, süreç bittikten sonra söylem değişimine gidecekleri açıktır.
Putin ısrarla "Başka yol yoktu..." derken, aslında çok şeyi anlatıyordu.
Tabii tüm dünya, medya ve küresel sistem, bunun tam tersini hepimize dayatmaya devam etti.
Halen "Barış" kelimesi, ABD ve İngiltere ittifakı için kabul edilir sözcük değildir. Ukrayna konusunda kim bu kelimeyi kullanırsa, ABD ve BK için düşmanlık yapmış olacaktır gözüyle bakılmaktadır.
İsrail'in Filistin üzerindeki soykırım eylemleri ise, Batı ittifakı açısından arzu ettikleri bir durum değildir.
ABD, tüm enerjisini Ukrayna üzerinden; Rusya ve daha sonraki hamlesi olan Çin merkezli sürece odaklanmışken, Hamas'ın hamlesi ve beraberinde devreye giren İsrail'in insanlık suçu eylemleri, yeni dünya düzeni tablosuna yeni çözülmesi gereken halkayı da dâhil etti.