Turizm Hastalığımız!
MAKALE
Paylaş
07.08.2023 13:04
607 okunma
Kemal Cengiz

Turizm konusunda dikkatimizden kaçan bir kör nokta var! Gelişmişliğin ülkeler üzerinden bir değerlendirilmesi yapılırsa görülecektir ki, dünyada hiçbir ülke "turizm geliri" ile kalkınmış değildir.

Turizm, insanları çalışmaya, üretmeye değil, sefahate (eğlenceye,  gezip-tozmaya) özendirmektedir. Bu anlayışla insanlar kendi özel hayatlarında bile yükselemez. Biz, gelişmiş ülkelerden gelen turistlerin kendi memleketlerinde "işlerinin kölesi olduklarını" bilmiyoruz.

Gelişmenin ruhu olan ekonominin tarım, ticaret ve endüstri olmak üzere üç temel "sacayağı" vardır. Bunlardan tarım, genelde geri kalmış fakir ülkelerin geçim kaynağı durumundadır. Bu ülkeleri "çiftliği" gibi gören gelişmiş ülkeler ise, dünya ekonomisinin "ticaret ve endüstri" ayaklarını ellerinde tutmaktadırlar.

Ürettikleri bir sanayi mamulüne karşılık olarak buralardan tonlarca hazır tarım ürünü alarak hayatlarını rahatça sürdürmektedir.

Ülkemiz tarım ürünleri ile gelişilmeyeceği gerçeğini (çok şükür)  son yıllarda nihayet anlamıştır. Bu nedenle  kalkınma hamlemizin ağırlığı, "ticaret ve endüstri" alanına kaydırılmıştır.

Bu düşünce ile "üretim, istihdam ve ihracatımız", her geçen gün gelişme kaydetmektedir.

Ülkelerinden çıkıp turist olarak yabancı ülkeleri, (hatta kendi ülkesinde yabancısı olduğu bölgeleri) ziyarete gelen insanlar, (anlaşılır gibi değil) adeta değişik bir "ruhi atmosfere" girmektedir. Kendi ikamet mahallinde  yapamadığı birçok çılgın hal ve hareketleri kendilerine adeta "mübah" görmektedir. Tabiri caizse, kendilerini "zincirden kurtulmuş"(!)  olarak hissetmektedir. Böyle bir ruh hali ile "ahlaken" örfünden ve inancından kopmaktadır.

Bu nedenle turizmin hareketli olduğu yerleşim merkezlerinde ahlaki bozulma başlama daha çok görülmektedir..

Yüce dinimizde "müsaferet / misafirlik adabı" en ince detaylarına kadar ele alınmış; misafirin gittiği yerde ve misafiri olduğu hanede nasıl davranması gerektiği (gözlerine hakim olmasına kadar) adab ve erkanı ile anlatılmış olduğu halde bu ölçütler dikkate alınmamaktadır.

"Bacasız fabrika" sloganıyla ülke çapında teşviki yapılan turizmin ülkemize bulaştırdığı bir diğer hastalık(!) da şudur:

Turizm, ülkelerin milli şahsiyetini bozmakta ve "dejenere" etmektedir  Adab-erkan bilmeyen ve dinlemeyen ZİBİDİLERİN "üç kuruşluk" dövizleri uğruna "milli şahsiyetimiz ve onurumuz "UŞAKLIK" zihniyetine dönüşmektedir. Buna da sözüm ona "Türk misafirperverliği" denilmektedir.

Bu düşünce ile ucuz ve hesaplı devlet kredileri,  turizmi teşvik adına "çar-çur" edilmekte ve "heba" olmaktadır.

Emeklinin ücretinden bile kısarak adeta "sinekten yağ çıkarmaya" çalışan devletimizin ekonomik  zihniyetinin tutumu da  anlaşılır gibi değildir. Turizmin tadını parası olan çıkardığına göre, esas kaynağı (turizmi) bırakıp imkanı olmayan "GARİPLERİ" daha da sıkıştırmanın anlamı nedir?

Yediden yetmişe herkesin turizm hastalığına tutulduğu yaz aylarında yaylalarımız, dağlarımız ve denizlerimiz "çöp atığı mikroplarla" dolmakta; ormanlarımız piknik heveslisi turizm serserilerinin sorumsuz dikkatsizlikleri ile yanmaktadır.

Buradan başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün devlet yetkililerine ve özellikle Turizm Bakanlığı kadrosuna seslenmek istiyorum:

Atalarımız, "Ya devlet başa, ya kuzgun leşe!" demişlerdir.

Her işin bir kuralı ve kanunu olnası gereken ülkemizde, turizmin adabı kalmadı ama bir kuralı ve kanunu olması gerekmiyor mu ?

Saygılarımla !

06.08 2023

Kemal CENGİZ
Emekli Müftü

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Kemal Cengiz
YAZARIN ÖZGEÇMİŞİ

Kemal CENGİZ
Emekli Müftü

Memleketi olan Ankara/Çamlıdare Ahatlar köyünde 1951 yılında doğdu. İlköğrenimi yıllarında Hafızlık ve Medrese Usulü Arapça tahsili yaptı. 1974 yılında Ankara Merkez (Tevfik İleri) İmam-Hatip Okulu'nu bitirdi. Aynı yıl girdiği İzmir Yüksek İslam Enstitüsü'nden 1978'de BİRİNCİLİKLE mezun oldu.

Dini Yüksek Tahsilini yaparken aynı zamanda İmam-Hatip olarak göreve başladı. Mezuniyetini takiben yurdun çeşitli il ve ilçelerinde Vaiz, İlçe Müftüsü ve İl Müftü Yardımcılığı görevlerinde bulundu. Toplam 43 yıl görevden sora 2016 yılında "yaş haddinden" emekli oldu.

KELÂM-I KEMÂL adıyla özlü sözlerini içeren bir kitabı yayımlandı. Dini, milli, ahlaki ve sosyal konularda çeşitli gazete ve dergilerde çok sayıda çıkan yazılarına devam etmektedir. Bu yazılarından aldığı derece ve ödülleri ile TAKDİR belgeleri bulunmaktadır. 2007 yılında Diyanet İşleri Başkanlığınca Türkiye çapında açılan "Hutbe Yarışmasında" BİRİNCİLİK ödülü bulunmaktadır.

Dini Yüksek İhtisas Eğitimi (İstanbul-Haseki 4. Dönem) yanında Uzmanlık derecesinde Arapça, orta derecede İngilizce biraz Farsça, biraz da Almanca bilmektedir.

Evli, iki oğulu  ve beş torunu bulunmaktadır.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya