Türkiyemizdeki ibadet yerlerinin yönetim ve denetiminin Diyanet İşleri Başkanlığımızın uhdesinde bulunduğunun Anayasal bir görev olduğu malumdur.
Buna göre camilerimizin namaz vakitlerinden en az (duruma göre) 45 dakika veya yarım saat önce, görevlilerince açılması yasal bir zorunluluktur.
Görevlisi bulunan camilerde ülke çapında genelde bu zorunluluğa uyulmaktadır.
Ancak, cemaatle kılınan namazlardan sonra merkezi olmayan camiler, görevlilerince kilitlenip kapalı tutulmaktadır. Bu durumdaki camilerin, sonradan gelen cemaat için (genelde ayakkabılık bölümündeki) son cemaat mahalli açık tutulmaktadır.
Bu uygulamanın "HIRSIZLIK" gİrişimlerine karşı bir tedbir olarak düşünüldüğü de bilinmektedir.
Ancak, bu durumu bahane ederek bazı camilerde görevlilerin cemaatle namaz kılınır kılınmaz (camilerde özel tesbihatı ve aşr-ı şerifi için cemaatten bazı kişilerin bir müddet, en fazla yarım saat bile kalmasına fırsat vermeden) kapatmaya kalktıkları da bir gerçektir.
Hatta bu konuda biraz duyarsız davranıp ağırdan almak isteyen cemaati, "ters ters bakışları ile) zorladıkları da bilinmektedir.
Bu durumlardan rahatsız olan, ibadete düşkün samimi müslüman kardeşlerimiz, cami görevlileri ile "taklaşmamak adına" seslerini çıkarmadıkları da bilinmektedir
Ancak bu kardeşlerimiz söz konusu rahatsızlıklarını özel sohbetlerde "serzeniş olarak" biz EMEKLİ DİYANET MENSUPLARINA "emaneten" aktarmaktadırlar.
Bu durumda, camilerimizin vakitlerden önce ibadete açılış sürelerinde olduğu gibi; cemaatle kılınan namazlardan sonra da (İçeride cemaat kalmasa bile, sonradan gelecekler için "yarım saat veya 45 dakika" daha görevlilerce açık tutulması "çok yararlı" olacaktır.
Bu hususun, Başkanlığımızın Çalışma Yönetmeliğinde açıkça belirtilmesini, görevlilerin günlük 8 saat olan çalışma sürelerini aşmayacak şekilde ayarlanarak MEVZUATTA YER ALNASINI ve gereği için görevlilere talimatla bildirilmesi ile denetimlerde takibini;
Sayın Diyanet İşleri Başkanlığımızın dikkatlerine saygı ile ve önemle arz ederim.
14.08.2023
Kemal CENGİZ
Emekli Müftü