Ben Cemil Çiçek’in ülke sorunları üzerine daha çok konuşması gerektiğine inananlardanım. Gençlik zamanından beri önemli tecrübeler biriktirmiştir. Siyasette de farklı siyasi partiler bünyesinde bulunmuş, bakanlıklar, Meclis başkanlığı yapmıştır. Halen de Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesidir. Açık sözlülüğü ile, siyaseten beklediği bir şey olmaması ile bir Cumhurbaşkanı’nın istişarede bulunmasına en uygun insanlardan birisi olduğunu düşünürüm. Ülke üzerine değerlendirmelerini paylaşmasının yönetime katkıda bulunan iktidar – muhalefet herkes için yararlı olacağına inanırım.
Zaman zaman konuşuruz. O arar, ben ararım. En son aradı ve şu yaşanan olaylardan yola çıkarak bazı değerlendirmeler yaptı.
“Bazı insanlar prensipleri konuşur, dedi, bazıları olayları, bazıları da şahısları…” Kişilerin konuşulduğu zeminler, değerlendirmelerin sathileştiği zeminler ona göre… Ve bu günler tam da öyle, tüm toplumun sathi zeminlerde meşgul edildiği günler durumunda.
Mafya – uyuşturucu çetelerini konuştu Türkiye önce, sonra sosyal medya fenomenlerinin çarpık dünyasını konuştu, şimdi de tanınmış futbolcuların içine sürüklendiği vurgunları konuşuyor.
Cemil Çiçek, aslında bütün bunların “Türkiye’nin hastalığı olan kayıt-dışılığın sonucu olduğunu” ifade ediyor ve üç alanda kayıt-dışılık bulunduğunun altını çiziyor.