Son günlerde gündemi en fazla meşgul eden konulardan biride hiç şüphesiz yasa dışı bahis ve kumar faaliyetleri. Yasa dışı bahis ve kumar faaliyetleri ,son yıllarda artan teknoloji ve internet kullanımıyla birlikte daha geniş bir yelpazede faaliyette bulunmaya başlamıştır. Bu artış, yasaların da bu konularda daha detaylı ve sıkı düzenlemelere gitmesini zorunlu kılmıştır.
Bugün geldiğimiz noktada insanlar, Kıbrıs veya Dubai’ye gitmeye gerek duymadan, cep telefonları üzerinden yasa dışı bahis ve kumar oynayabiliyor. Üstelik sadece para kazanmak isteyen fakir insanlar değil, zengin insanlar da yasa dışı bahis ve kumara yöneliyor. Hepimizi derinden yaralayan bu durum hepimize ayrı ayrı sorumluluklarda yüklüyor.
Bu açıklamalar çerçevesinde bugün ki yazımızda tüm yönleriyle bu konuyu değerlendirmeye çalışacağım.
Genel Bilgi
İçişleri Bakanlığı verilerine göre yasa dışı bahis pazar büyüklüğü 50 milyar doları buluyor.
Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) 2017 yılında konuyla ilgili hazırladığı rapora göre, Türkiye’de 18-50 yaş grubunda 5 milyon kişi, yılda 50 milyar TL’lik yasa dışı bahis oynuyor.
Türkiye’nin yasa dışı bahis ve kumar nedeniyle yıllık kaybının 55 milyar dolar sadece Vergi kaybının 300 milyar TL olduğu ifade ediliyor.
Yasa dışı bahis dışında yasal olarak oynanan 31 Aralık 2024 Milli Piyango Yılbaşı çekilişinde, dağıtılması planlanan toplam ikramiye tutarı ise 3 milyar 499 milyon 50 bin TL olacağı açıklandı.
Yasa Dışı Bahis Oynatma Suçu ve Cezası
7528 sayılı kanunun 5. maddesinde yasa dışı bahis oynatmak suç olarak düzenlenmiştir. İnternet aracılığıyla yasa dışı bahis oynatan kişiler, 4 yıl ile 6 yıl arasında hapis cezası istemiyle yargılanacaklardır. Yasa dışı bahis oynanmasına yer ve imkân sağlayan kimseler ile yasa dışı bahise ilişkin para nakline aracılık eden kişiler de 7528 sayılı kanun kapsamında düzenlenen şekilde 3 yıl ile 5 yıl arasında hapis cezası istemiyle yargılanacaklardır.Yasa dışı bahis oynanmasını teşvik eden ve yasa dışı bahis sitelerinin reklamını yapan kişiler için de aynı kanunda 1 yıl ile 3 yıl arası hapis cezası istemi ile yargılanmaktadır.
Yasa dışı bahis oynamak, bir suç değil kabahat olarak kanunda düzenlenmiştir. Yasa dışı bahis oynadığı sabit olan kişiler 5.000 ile 20.000-TL para cezası ile cezalandırılır. Bu ceza, adli bir ceza olmayıp idari bir para cezasıdır ve adli sicile işlemeyecektir.
Yasa dışı bahis oynayanlar nasıl tespit edilir
Yasa dışı bahis ve kumar oynayanlar;
• IP | İnternet Trafiği
• Bankalarca yapılan Finansal İşlemler
• Dijital Veriler
• Bahis Sitelerindeki Güvenlik Açıkları
Olmak üzere temelde dört farklı yöntemle tespit edilebilir.
Yasa dışı bahisler, internet üzerinden oynanması nedeniyle Siber Suçlarla Mücadele Şubesi yasa dışı bahis oynama kabahatini işlemiş kişileri tespit etmektedir. Yasa dışı bahisten elde edilen ve kişilerin hesabında bulunan paranın tespiti MASAK ve Siber Suçlarla Mücadele Şubesi tarafından yapılmaktadır.
Sonuç
Yasa dışı bahis ve kumar, hem maddi hem manevi büyük kayıplar yaşatırken, sorun her geçen gün artarak büyümektedir.
Yasadışı kumar ve bahis nedeniyle her gün yüzlerce kişi evini ,işyerini arabasını kısaca tüm servetini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmaktadır.
Konuyla ilgili İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 28 Eylül 2024 tarihinde sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, yasa dışı bahis ve çevrim içi dolandırıcılık suçlarına karşı durmadan mücadele ettiklerini “Çevrim içi yasa dışı bahis, kumar ve dolandırıcılık ile bilişim suçlarına yönelik 2 bin 880 operasyon yapıldı. 7 milyar 519 milyon 155 bin Türk lirası para ve mal varlığına el konuldu. 67 bin 493 siteye erişim engellendi.” ifadelerini kullandı.
Bugün geldiğimiz noktada maalesef böyle bir acı gerçekle karşı karşıyayız. Buraya nasıl geldik. Özellikle 18-25 yaş grubu yaklaşık 5 milyon gencimizi ağına düşüren bu olumsuz tablo ülkeyi yönetenlerin başta olmak üzere hepimizin vicdanını sızlatmalı. Sahip çıkamadığımız bu gençlere sahip çıkma adına ne yapıyoruz, sorulması gereken bu soruyu hepimiz sormak mecburiyetindeyiz.
Her konuda olduğu gibi emaneti ehline veren adaletle yöneten istişareye önem veren bir yönetim anlayışıyla elbette bu sorunu da çözebiliriz.
Sorunun çözümü için;
İlgili kurumların acilen (İçişleri Bakanlığı,Hazine Ve Maliye Bakanlığı,Milli Eğitim Bakanlığı,YÖK Ve Cumhurbaşkanlığı ilgili kuruluşları) stratejik işbirliği yapmaları ve kısa orta ve uzun vadeli, bir eylem planı hazırlamaları gerekir.