Yaşadığımız Sıkıntıları Çözecek En Önemli Haslet…..
Merhamet kelimesinin sözlük anlamı “Bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü, acıma” şeklindedir. Merhametli olmak ağlayanla ağlamak değildir. Ağlayanın gözyaşını dindirecek bir çözüm yolu bulmak ya da bulmaya çalışmaktır.
Merhamet acımak değil acıtmamaktır. Tarih boyunca ortak insanî bir değer olarak kabul edilen merhametin, şaşırtıcı bir hızla hayatımızın her alanından çekilmeye başladığını, insanla en derin anlamına kavuşan bu kıymetli duygudan boşalan yeri, şiddet, öfke ve zorbalık gibi insanoğlunun ortak aklı tarafından asla tasvip edilmeyen olumsuz duyguların dol- durduğunu görmek gerçekten çok üzücü bir durum. Bugün geldiğimiz noktada insanımıza ait öfke, intikam, kibir, güç tutkusu, bencillik gibi kötü duygular yüreklerdeki merhamet duygusunu yok ediyor.
İyi bir yöneticide bulunması gerekli en önemli vasıflardan biri olan merhamet konusunda yüce kitabımızda;
Görmedin mi, Allah, yerdekileri ve denizde onun emriyle akıp giden gemileri, sizin yararınıza verdi. Ve izni olmadıkça, göğü yerin üstüne düşmekten alıkoyar. Şüphesiz Allah, insanlara karşı şefkatlidir, çok merhametlidir. (Hac Suresi / 65)
Kim kötülük işler veya nefsine zulmedip sonra Allah’tan bağışlanma diler- se Allah’ı bağışlayıcı ve merhamet edici olarak bulur. (Nisa Suresi / 110)
Ve de ki: “Rabbim, bağışla ve merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.” (Mü’minun Suresi / 118) şeklinde ayetler mevcut.
Yine merhameti yakından ilgilendiren konularla ilgili Peygamberimiz:
“Ben rahmet ve savaş peygamberiyim.” buyurmuş.
Tâif’te kendisini taşlayarak ayaklarını kanatan ve kendine zulmedenlerle ilgili;
Kendisine ashaptan Zeyd;
“– Ne yapıyorsunuz ey Tâif halkı?! Bir Peygamber’i taşladığınızın farkında mısınız? Dediğinde;
Melekler:
“– İki dağı çarpalım, buranın halkı helâk olsun.” dediklerinde
“– Yok, ben merhamet peygamberiyim.” Buyurarak onlar bilmiyorlar on- ları affet diyecek kadar büyük merhamet sahibi bir peygamber örnek bir yönetici.
Yine Mekke’nin Fethi’nde kendisine yirmi küsur sene zulmedenlere karşı af ilân eden, tam kısas yapma gücü ve hakkı varken emsali görülmemiş bir bir merhamet örneği gösteren örnek bir yönetici.
Bu konuya ilişkin yüzlerce örnek gösterebiliriz. Bütün bunların amacı ney- di? Dertlilerin derdine derman olabilme, özellikle ümmetinin garipleri, kimsesizleri, mağdurları, mustaripleri, hastaları ve yoksullarına kol-kanat germe, gözü yaşlı mazlumlar, çaresiz yaşlılar, himâyesiz dullar, sahipsiz yetimler, çile ve ıstıraplar altında inleyen kanadı kırıklara bir teselli kayna- ğı olma, zalimlerin zulmüne engel olma, mazlumlara imdat etme, hakkı tutup kaldırma dâvâsı, düşmanlıkları kardeşliğe dönüştürme, gönüller arasında yıkılmaz muhabbet köprüleri inşâ edebilme gayesi vardı.
Bir gönül kazanabilme. Bir kişinin daha ebedî saadetini kurtarabilme he- yecanı vardı.
Necip Fazıl’ın ‘Reis Bey’ kitabını bilirsiniz. Kalbi sertleşen ve merhamet duyguları yetersiz tüm yöneticilerin bu kitabı mutlaka okumaları gerekir.
İdamlık mahkûmun Reis Bey’e söyledikleri insanın içini titreten sözler:
“Etmeyin Reis Bey, siz ağlayamazsınız, ağlayabilseydiniz anlayabilirdiniz, siz merhametten acıma duygusundan yalnızca kötülük doğacağına inan- mışsınız. Yerinde haklısınız. Fakat ondan ne büyük iyilik doğacağını unut- tuğunuz için en büyük hakkı kaybediyorsunuz, rahmet kaldırılmış mühür- lü kalbinizden, buz çölünde yol alıyorsunuz mühürlü kalbinizin açılmasını dilerim”
İçinden merhamet duygusu kaldırılmış bir ağır ceza reisinin haksız yere bir masumun idamına karar vermesi sonucu oluşan olaylar iyi bir yönetici de devlet adamında merhamet duygusunun ne kadar önemli sonuçlar doğurabildiğini gösteriyor.
İnsanı insan yapan sevgi ve merhamet duygusudur. İnsanın özü sevgi ve merhamettir.
Mutluluğunu başkaları ile paylaşabilen, onların mutlu olması için bir şey- ler yapabilen, hayata onların gözüyle bakabilen, onların zor hallerinde kendi muhtemel zor halini görebilen ve bütün bunları bir davranış nosyonu haline getiren bireylerin sayısının artırılması için derin bir şuur yeni- lenmesine ve köklü bir anlayış değişikliğine ihtiyaç vardır.
Bugün dünyada yaşadığımız önemli sıkıntıların kaynağı da merhamet ve sevgi yoksunu yöneticilerin varlığı değilmi dir. Sevgi, şefkat ve merhamet duygusu taşıyan ve bu duyguları yönetim anlayışının baş köşesine oturtan yöneticilerin olduğu bir dünyada bu sıkıntıları yaşar mıydık . Asla..