İSRAİL NE İSTİYOR?
MAKALE
Paylaş
11.07.2025 17:51
86 okunma
Nejmettin Özdemir

1948’de Filistin topraklarında ilan edilen İsrail Devleti, varoluş şartını iki temel unsura dayandırdı; Güvenlik ve genişleme.

İsrail devleti kurulduğu günden bu yana, etrafındaki tüm halkları ve devletleri kendi güvenliğine bir tehdit olarak algılamış ve tehdidi fiile dönüşmeden, yerinde yok etme politikası izleyerek, tüm komşularına karşı saldırganlığı strateji haline getirmiştir.

Yine İsrail kuruluşundan bu yana, saldırgan ve yayılmacı politikasıyla, komşuları aleyhine sürekli sınırlarını genişletmiştir. Esasen bu yayılmacı politika, siyonizmin vaad edilmiş topraklar (arz-ı mevud) hayaline ulaşma çabasından başkası değildir.

İsrail’in tam güvenliğini sağlamak ve yayılmacılığının önündeki tüm engelleri kaldırmak üzere kuzey Afrika’dan Ortadoğu’ya liderleri deviren, rejimleri değiştiren Arap Baharının bugünkü eylem sahası İran’dır.

Kuruluşundan bu yana, Amerika ve Batıdan en kuvvetli desteği bulan İsrail, dört bir yana saldırarak, vahşi yayılmacılığında elini çabuk tutmaya çalışıyor.  Aylardır Gazze’de soykırım yapan, kendince Hamas ve Lübnan Hizbullahı sorununu görece halleden İsrail, Lübnan ve Suriye’de işgale başladı.

Ulusalcı başkan Trump söylemlerinde, “Amerika bundan böyle kimse için yük yüklenmeyecek, kimse için zahmete katlanmayacak” dese de bunun tek istisnası İsrail’dir. Amerika’nın Ortadoğu politikasının temelini İsrail’in güvenliğini sağlamak oluşturur. Trump da bu konuda İsrail’e koşulsuz ve sınırsız desteğini defaatle açıklamış durumda.

Elbette bu durum, siyonist-evanjelist ideolojiye dayanıyor. Hararetli bir evanjelist olan Trump, Amerikan büyükelçiliğini İsrail’in başkenti ilan ettiği Kudüs’e taşırken ve Beyaz Saray’da ağırladığı eli kanlı Netenyahu’nun sandalyesini çekerken, evanjelistlerin siyonizim hizmetkarlığını sergiliyordu. Bugün dünyanın şahit olduğu şey, siyonistlerin Tanrıyı kıyamete zorlamak ve Mesih’in gelmesini sağlamak için dünya üzerinde sürekli karışıklık, savaş ve bozgunculuk çıkarmaları ve buna Amerikan evanjelizmini de sürüklemeleridir.

FAYDASIZ DOSTLUKTAN, KULLANIŞLI DÜŞMANLIĞA

Amerika 1979’da İran’da İslam Devrimi yapılmasını onaylarken, Humeyni’yle “anlaşmalı düşmanlık” üzerinde uzlaşmış ve bu, her iki taraf için de kullanışlı bir ilişki biçimini doğurmuştu. Böylece Amerika, Humeyni’yle giriştiği danışıklı dövüşle bölgede, Ortadoğu politikasında uzun yıllar işine yarayacak “kullanışlı bir düşman” ediniyordu.

Saldırılarda özellikle İran ve Amerikan taraflarının birbirlerine önceden haber vermeleri -ki Trump bunu açıkladı ve İran’a teşekkür etti- İran Amerika ilişkilerine ışık tutar nitelikte.

Müslüman dünyasında bölücü hizip olan İran, bu coğrafyada istikrarsızlaştırıcı rol oynamıştır. Rejim, halka saldığı “büyük şeytan” korkusuyla, fütursuz politikalarını rahatça yürütme imkanı bulurken, İsrail ve Amerika’nın bölgedeki çıkarlarına zarar verecek bir eylemde bulunmayan İran, bu çıkarların gerçekleşmesinin önünü açmış, ortam hazırlamıştır. İsrail, İran rejimi sayesinde, “tehdit altındayım” algısını sürekli canlı tutmuş, başta Amerika olmak üzere müttefiklerinden sınırsız askeri ve ekonomik yardımları kesintisiz alabilmiştir. Bu algı sayesinde saldırgan, yayılmacı ve pervasız davranışlarına meşru zemin oluşturmaya çalışmıştır. İran, Amerika’nın bölgeye etkisi ve müdahalesi için her zaman sağlam bir gerekçe oluşturmuş ve “kullanışlı düşman” rolünü eksiksiz yerine getirmiştir.

Ancak bugün gelinen noktada, İran’ın sahnesi bitmiş, rolü sona ermiştir. İsrail’in en uygun koşulları yakaladığı bugün, saldırgan yayılmacılığı önünde İran’a yer yok.

Bununla birlikte, bölgedeki petrolün naklini ve fiyatını riske sokacağı, savaşın tüm bölgeye ve dünyaya yayılacağı endişesi ile Amerika’nın bölgedeki Arap müttefikleri İran’la girilecek bir savaşa karşı çıkıyorlar. Nitekim, İran’ın 2019 da Suudi Arabistan'ın milli petrol şirketi Saudi Aramco'ya ait tesisleri vurması ve Hürmüz Boğazını kapatma tehdidi bu endişeleri haklı çıkarıyor. Bu yüzden Trump, siyonist-evanjelist politikalarla, bölgedeki müttefikleri ve çıkarları arasında ince bir denge kurmak zorunda.

Bu nedenle, Amerika İran’a tam gaz saldırmak yerine sınırlı, iş görecek ama en az riski barındıracak, İsrail’i tatmin edecek ama müttefikleri incitmeyecek ölçüde bir operasyon gerçekleştiriyor.

İşte kısa süreli savaş, bu operasyonun “sert güç” içeren ilk ayağıydı.

KULLANIŞLI DÜŞMANLIKTAN, KULLANIŞLI DOSTLUĞA

İsrail sorunun kökten çözümü için Amerika’yı da İran’da rejim değişikliğine razı etmiş görünüyor. Molla rejimi yıkılarak, yerine seçimle iş başına gelen, batıyla uyumlu, en azından kavga etmeyen, rol de olsa İsrail’in yoluna çıkmayacak “dost” bir rejim hedefleniyor.

Bunun için “yumuşak güç” devreye sokuluyor. İran’da muhalefet destekleniyor ve fonlanıyor, bir yandan devrik Şah ailesinin mensupları harekete geçiriliyor.

İran’da etnik çatışma, rejim karşıtlığı, ekonomik ve sosyal sorunlar kaşınarak çıkarılacak karışıklılar, iç savaşa kadar uzanarak muhtemel bir bölünmeyi getirebilir. İran’daki çok parçalı etnik yapı kullanılarak, ülkenin Fars, Azeri ve Kürt bölgesi olmak üzere, üçe bölünmesi uzak ihtimal değil.

Hülasa, İran düşmese de rejimin düşmesi yakın ve kuvvetli ihtimaldir.

................. SON .................

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya