Doğu Akdeniz’de Savaş Çanları (2)
MAKALE
Paylaş
13.02.2024 10:59
442 okunma
Nejmettin Özdemir

DENİZ YETKİ ALANLARINDA ANLAŞMAZLIKLAR VE EGEMENLİK MESELESİ

Doğu Akdeniz’in sahip olduğu zengin enerji kaynakları, devletlerarasında ciddi ihtilaf ve çatışmaları da beraberinde getiriyor. Bu çatışmaların en önemli nedenini deniz yetki alanları konusundaki anlaşmazlıklar oluşturuyor. Doğu Akdeniz’e kıyısı bulunan devletler, deniz yetki alanlarının sınırları konusunda ciddi görüş ayrılıkları yaşıyor.

İsrail – Lübnan: İsrail’in büyük rezervler keşfettiği Tamar ve Leviathan sahasında, Lübnan’la arasında anlaşmazlık sürüyor. Öte yandan, İsrail’in yakın zamanda Lübnan’a saldırması ve deniz kaynaklarını gasp etmesi ihtimali kuvvetli görünüyor.

Türkiye & Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti – Kıbrıs Rum Kesimi: Kıbrıs Rum esimi ile İsrail arasında 2010 yılında yapılan deniz sınırlarını belirleyen anlaşma, Türkiye tarafından, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin yetki alanları yok sayıldığı için geçersiz ilan edildi. Buna rağmen, Kıbrıs Rum yönetimi 2010 yılında, İsrail adına arama çalışmaları yürütmek üzere Noble Energy şirketine ruhsat verdi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye, bölgede KKTC’nin da hakkı bulunduğu yönünde itirazlarını sürdürüyor, konu üzerindeki anlaşmazlık devam ediyor.

Türkiye & Libya – Diğer Devletler: Türkiye ile Libya’nın BM tarafından tanınan meşru hükümeti arasında 27 Kasım 2019 tarihinde Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşması imzalandı. İki ülkeyi denizden komşu yapan bu anlaşma, kıyı devletlerinin MEB iddialarıyla uyuşmadığından itirazlar alırken, Batılı devletleri de oldukça rahatsız etti.

Filistin – İsrail : İsrail’in Gazze’yi işgali aynı zamanda Filistin’in denizle bağlantısının kesilmesi ve deniz yetki alanlarının İsrail tarafından ele geçirilmesi anlamına geliyor. Böylece İsrail, bu alandaki Filistinlilere ait zengin enerji rezervlerini gasp etmiş olacak. İsrail Filistin’de sadece katliam yapmıyor, Filistinlilerin sahip olduğu her türlü zenginliğe de el koyuyor.

Doğu Akdeniz’deki kaynakların adil ve sürdürülebilir paylaşımı bölgenin istikrarı için önemli olmakla birlikte, sınırları üzerindeki egemenlik yetkisi devletlerin kırmızı çizgisidir.

Uluslararası hukuka göre, devletler kıyılarından 200 deniz mili mesafeye kadar olan alanı Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilan edebilirler. Ancak bu kuralın uygulanması halinde, Doğu Akdeniz’in coğrafi yapısı ve kıyı devletlerinin birbirlerine olan mesafeleri nedeniyle, devletlerin MEB’lerinin kesişmesi, iç içe girmesi kaçınılmaz. Özellikle Türkiye’ye yakınlığı nedeniyle Kıbrıs Adasının herhangi bir kıyı ülkesiyle yapacağı MEB anlaşması Türkiye’nin yetki sınırlarını ihlal edecektir.

Nitekim Güney Kıbrıs Rum Kesiminin, KKTC ve Türkiye’yi yok sayarak, Yunanistan, Mısır, İsrail ve Lübnan’la yaptığı MEB anlaşmaları, Türkiye’nin deniz yetki alanlarını fiilen ihlal etmektedir.

Türkiye, Filistin yönetimiyle ikili MEB anlaşması imzalamak için yoğun çaba harcamış, ancak son aşamada, İsrail’in Filistin’deki işgalci tutumu ve son olarak da Gazze saldırıları, bu anlaşmanın gerçekleşmesine engel olmuştur.

Batılı devletlerin de desteğiyle, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan, Mısır, İsrail ve Lübnan arasında yapılan MEB anlaşmalarını kabul etmek, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarından vazgeçmesinin ötesinde, kendi karasına hapsedilmesi ve deniz yetki alanlarındaki ulusal egemenliğine kast edilmesi anlamına geliyor. Bu durum Türkiye için savaş sebebidir. Türkiye’nin karası ve deniziyle ülke sınırları üzerindeki egemenliği tartışılamaz.

Ticari Menfaatlere Darbe

Türkiye bölgede sadece kıyı devletleriyle değil, Amerika ve Batılı devletlerle de ters düşmüş durumda.

Öncelikle, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yaptığı rezerv arama çalışmalarına, Yunanistan, G. Kıbrıs, İsrail, Amerika ve Batılı devletlerden, arama yapılan sahaların tartışmalı bölgeler olduğu iddiasıyla, şiddetli itirazlar geldi. Türkiye şimdilik bölgedeki aramalarını durdurmuş durumda.

Bir diğer mesele ise çıkarılacak petrol ve gazın nakledilmesi sorunudur. Bölge devletleri, Doğu Akdeniz’de çıkaracakları petrol ve gazı, ancak Türkiye üzerinden geçecek boru hatlarıyla Avrupa’ya ve dünya piyasalarına taşıyabileceklerdir. Bunun dışındaki hiçbir alternatif, rantabl, güvenli ve sürdürülebilir değildir. Bölgedeki tüm ülkeler bu konuda Türkiye’ye muhtaçtır. Bu durum, Türkiye’nin elindeki en önemli kozdur.

Lakin Türkiye enerjide sadece bir geçiş (transit) ülkesi olmak istemiyor. Aksine,  kuracağı tesislerde petrol ve doğal gazı depolamak, fiyatını yeniden belirleyerek piyasaya sürmek, böylece dünyada enerjide söz sahibi olmak istiyor. Türkiye’nin enerji fiyatlarını etkileyebilecek bir piyasa oyuncusu olmasına Avrupa ve Amerika şiddetle karşı çıkıyor ve Türkiye’nin taleplerine askeri güç gösterisiyle karşılık veriyor.

Bölgede dünyanın en büyük petrol şirketleri, çok büyük yatırımlarla tartışmalı alanlarda aramalar yapıyor. Ülkelerin savaş gemileri de onlara koruma sağlıyor. Taraflar arasında büyük pazarlıklar yapılıyor. Bölgedeki durum oldukça gergin.

Güvenlik Tehdidi

Gerek üç kıtanın kavşak noktası olmasıyla stratejik konumu gerekse son dönemde keşfedilen zengin hidrokarbon rezervleri Doğu Akdeniz’i büyük devletler için vazgeçilmez kılıyor. Kıyı devletlerinin yanı sıra, bölge üzerine planlar kuran egemen devletlerin yaptığı askeri yığınak Doğu Akdeniz’de olağan üstü bir güvenlik riski doğurmuştur. Bölge normalin çok üstünde bir savaş kapasitesiyle donatılmış durumda.

Doğu Akdeniz’e en uzun kıyısı olan Türkiye için, karasularının hemen ötesinde konuşlanmış böylesi bir askeri güç ciddi ve yakın bir güvenlik tehdidi oluşturuyor.

Bölgede kıyı devletleri arasında deniz yetki alanları ve kaynakların adil paylaşımı konusunda ciddi anlaşmazlık ve gerginlikler yaşanmaktayken, ABD, İngiltere, Fransa ve Rusya gibi devletlerin bölgeye askeri güç yığmaları, bölgedeki gerginliği artırmakta ve Türkiye için güvenlik riskini büyütmektedir. Türkiye bölgede güvenliğine yönelmiş tüm tehditler için gerekli tedbirleri almak zorunda.

(Devam edecek)

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya