‘Sekülerleşme'ye, ‘akademik düşünce' adına övgüler yapılan bir toplantıdan...
MAKALE
Paylaş
27.04.2025 22:23
409 okunma
Selahaddin E. Çakırgil

*İstanbul'dan Ali Tahir Kabakçı diyor ki: 'Geçen hafta İstanbul'da 'Müslümanların dünyevîleşmesi ve sekülerleşme' üzerine iki gün süren bir sempozyum yapıldı. O toplantıyı, -siz beni tanımazsınız da- sizin de takip ettiğinizi gördüm. Ama orada dile getirilen hele de çarpık görüşler konusunda bir değerlendirme ve yorum yazısı bekledim, yazmayışınız ilgimi çekti. Halbuki, bazı konuşmalar vardı ki, mutlaka cevaplandırılması gerekiyordu.'

*Evet, bu okuyucumuz ilginç bir hatırlatmada bulunuyor. Doğrusu, haklı... Çünkü orada mutlaka karşı çıkılması gereken saçmalıklar da vardı. Ancak, o sempozyumu tertipleyen kuruluş, bu zamana kadar sessiz ve ağırbaşlı toplantılar yaptığından orada bir-iki münasebetsiz konuşmayla onların şevkinin kırılmaması da lâzımdı, herhalde...

Başta şunu belirtelim ki, laiklik hele de 1789 -Fransız İhtilali'nin sosyal şartları altında, Katolik Kilisesi'nin katı ve inanç teftişi yapmaya kalkışan uygulamalarına karşı, daha güçlü şekilde meydana çıkan itirazlarla, 'naklî deliller'in reddi ve sadece 'aklî deliller'in kabulü gibi tariflerle gündeme yerleşmişti. 'Naklî deliller' yani, kısaca, 'vahy-i ilâhî' demekti.

Bizdeki laiklik anlayışı bugün biraz yumuşatıldıysa da, 1925'lerde, yayınlanan 'Fransızca-Türkçe' lügatlerde bile, 'laїcismlaiklik) de, en net bir ifadeyle, 'dinsizlik' olarak niteleniyordu, açıkça. Ama o laiklik anlayışı, Fransa'daki en katı şekliyle olduğu gibi, Rusya'daki komünist rejime paralel şekilde, bizde de en katı müdahaleci laiklik şeklinde uygulanmıştı. O dönemin 1 numaralı ismi, açıkça , 'Ben bütün dinlere karşıyım, bütün dinlerin canı Cehenneme... Hattâ, bütün hocaları yok edelim.' diyordu.

Ancak, Amerika, İngiltere ve Almanya'da, o katı 'laik' uygulamadan uzaklaşabilmek için, son 30-40 yıldır 'sekularizm' terimi öne çıkarıldı. Bununla, insanın dünya hayatına karışmayan, ama, ruhî ihtiyaçlarına da cevaplar vermeye çalışan ibadet, dua ve âyin gibi örf ve âdetlere de itibar edilmesinin gerekliliği kabul edilmeye başlanmıştı..

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya