Kutsal dinimiz İslama ve onun kutsal değerlerine her asırda saldırı ve saygısızlıklar  olmuştur.Günümüzde de devam etmektedir.  Şöyle ki Boğaziçi üniversitesi avlusuna  Allah  ımızın evi olan kutsal Kabemizin resimleri yerlere atıldı. Üzerilerine de eşcinsellerin  LGBT  afişleri konuldu.Bu saygısızlar bu yaptıkları ile adeta şunu demek istiyorlardı :Biz erkeğin erkekle cinsel ilişki kurmasını yasaklayan Allah’a,onun kutsal Kabe sine ve onun  kutsallığını kabul eden tüm Müslümanlara  karşıyız.Onları düşman olarak görüyoruz.   

            Şunu unutmayalım! kendini bilmez insanlıktan çıkmışların yere attıkları fotoğrafta bulunan Kâbe Allah’ın Kutsal mabedidir. Onu, Allah’ın emriyle Hz. Adem inşa etmişti. Nuh tufanından sonra tahribata uğrayan kutsal mabedi İbrahim (a.s) a oğluyla birlikte inşa etme emri verilmişti. Onlar da Kabe i yeniden yaptılar.<<Şöyle ki “İnsanlar için yeryüzünde kurulan ilk ev Mekke’ de bulunan mübarek ve alemler için hidayet kaynağı olan Kâbe’dir>>. (Ali-İmran s. 3/96) . <<Orada apaçık ayetler İbrahim makamı vardır. Kim oraya girerse emin olur, ona yol bulabilenlerin Beyti (Kabe’i) haç etmesi Allah’ın insanlar üzerindeki hakkıdır. Kim küfür ederse şüphesiz Allah alemlerden ganidir. (Herkesten zengindir. Kimseye muhtaç değildir)”>> (Al-i İmran s.3/97)

            İbrahim a.s. Kâbe inşasından sonra oğlu İsmail ile beraber Allah’a şöyle dua etti. “Ey Rabbimiz, bizi sana itaat eden iki Müslüman kıl ve neslimizden sana itaat eden Müslüman bir ümmet getir. Bize (Hacda) ibadet yerlerimizi göster ve tövbelerimizi kabul et. Sen tövbeleri hakkıyla kabul eden ve hakkıyla esirgeyensin.”(Bakara s.2/128) Bunlar ve  diğer ayetlerle  Kâbe’nin kutsallığı tescillenmiştir.

            Ne yazık ki Allah ‘ımızın kutsal evinin fotoğrafları  Boğaziçi Üniversitesinin avlusuna atıldı. Üstlerine de eşcinsellerin logosu konuldu. Bu faciayı yaşadık. Kendini bilmez gaflet ve dalalet bataklığında yüzenler her şeyi  yoktan var eden  Allah’a isyan bayrağını kaldırdılar. Kabeyi inşa eden Peygamberlere, Kabenin kutsallığını kabul eden bütün Müslümanlara hakaretlerini yağdırdılar. Demek istiyorlardı ki biz hiçbir manevi değeri kabul etmiyoruz. Eşcinsellik bizim hakkımızdır. Bu yaşantı ve uygulamalara karşı olanlar da bizim düşmanımızdır. Onlara meydan okuyoruz dediler. Bu zihniyette olanlar Ebrehen’nin ve benzerlerinin çağdaş temsilcisidirler. Ama Allah Kabeyi yıkmaya gelen Ebrehe’yi asker ve filleriyle birlikte helak ediverdi. 

            Kâbe’yi adeta ayaklarının altına alıp çiğnercesine davrananlar ,bu yaptıkları saygısızlığın ve eşcinselliklerinin cezasını Dünyada olmasa bile ahiret’de mutlaka çekeceklerdir. Asırlar önce Lut Kavmini eşcinsellikten dolayı helak eden Allah onlar ve onlar gibi olanları da cezalandıracaktır. Dinimiz her türlü fuhşiyata karşıdır. Açık ve gizlisi her türlüsü haramdır. “Müminler arasında fuhşun yayılmasını isteyenlere Dünyada da ahirette de acıklı azaplar vardır. Allah her şeyi bilir, siz bilmezsiniz.” (Nur s. 24/19)  ve benzeri. Ayetler, ahlak dışı yaşantıların oluşmasına ve yayılmasına karşıdır. İnsan hakları çerçevesinden  bakarak onlara fırsatlar tanımayı da yasaklar. Hayvanların bile yapmaktan çekindikleri ahlaksızlığı meşrulaştıranlar ve ona göz yumanlar,  ve zemin hazırlayanlar hüsrandadırlar. Bunun için ülkemizde her türlü kötülüğün oluşmasına fırsat vermeyecek olan eğitim ve öğretim programlarımızı  yapmalıyız. Dini,ahlaki,milli değerlerimiz çerçevesinde yasalarımızı oluşturmalıyız. kutsal dinimiz İslam’ın koyduğu inanç ve ahlak kurallarına göre yeniden ele almalıyız. Bilim ve teknolojide gençlerimizin en ileri safta olmaları için her türlü yol ve yöntemleri bulmalıyız ve Dünya’ya örnek olmalıyız, fakat ahlaki değerlerimizden tavizler vermeden çocuklarımızı ve gençlerimizi eğitmeliyiz. Ahlaki değerlere başkaldıranlara caydırıcı cezai müeyyideleri hayata geçirilmeliyiz. Yoksa ahiret hayatında bizden sonraki nesiller, bizlerden davacı olurlar. Onlar cehennemde yanar ama onlara o fırsatı verenlerde sorumluluktan kurtulamazlar. Herkes bu tip davranış ve uygulamalara tepkisini koymalıdır. Son olaylar üzerine Diyanet işleri başkanımız Prof. Dr. Ali ERBAŞ, İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU, DİYANET-SEN Başkanı Mehmet Ali GÜLDEMİR, ve diğer kurum ve kuruluşlar  tepkilerini en güzel bir şekilde ortaya koydular. Tüm milletimiz de bu tip yaşantı ve sapkınlıklara  tepkilerini  koymalıdırlar.

            Allah ,ülkemizi,İslam alemini ve tüm insanlığı her türlü fuhşiyat ve ahlaksızlık illetlerinden korusun.  Sapıtanlara, her türlü ahlaksızlığı  meşru görenlere de hidayet versin.Dinimizin kutsal kitabı  Kuran’ı Kerimi ve Hz Muhammed (S.A.V)i rehber edinerek yaşamayı  nasip etsin……   AMİN 

ALİ  KERRAR ULU
01.02.2021