Ekonomiler için nitelikli işgücü, sermaye kadar önemli hale geldi. Gelişmiş ülkeler yeterli sermayeye sahip olmalarına rağmen, ekonomileri için gerekli olan nitelikli işgücü talebini karşılamada zorluk çekiyorlar.
Bu nedenle, gelişmiş ülkeler, sağladıkları imkanlar ve fırsatlar sayesinde her yıl özelilikle düşük ve orta gelirli bir çok ülkeden önemli sayıda nitelikli işgücü talep diyorlar. Bu talep, aslında başka ülkelerden zorunlu bir işgücü talebi olsa da nitelikli işgücü maliyetinin başka ülke ya da ülkeler tarafından karşılanması nedeniyle gelişmiş ülkeler için hazır bir beşeri sermayedir.
GELİŞMİŞ ÜLKELER İÇİN NİTELİKLİ İŞGÜCÜ
Gelişmiş ülkelerde, ekonomik aktivitenin devamı, sahip olunan GSYH’nin sürdürülebilir hale gelmesi ve en önemlisi de sahip olunan kişi başı gelirin yani yaşam standartlarının devamı için nitelikli işgücünün üretimde artan önemi var.
Dünya Bankası da ülkeleri kişi başı gelirlerine göre, üç gelir grubuna göre sınıflandırmakta. Bu gelir grupları ise düşük gelirli, orta gelirli ve yüksek gelirli ülkelerdir. Bu gelir grupları için kullanılan temel kriter ise kişi başı dolar bazlı gelirdir.
Yüksek gelirli ülkeler bulunduğu gelir grubunda kalmaları, düşük gelirli ülkelerin orta gelir grubuna çıkmaları ya da orta gelirli ülkelerin bir üst gelir grubu olan yüksek gelirli ülkeler grubun çıkması için nitelikli üretim dolayısıyla nitelikli işgücünün çok katkısı var.
Çünkü, nitelikli işgücü nitelikli yani teknolojik seviyesi yüksek üretim dolayısıyla katma değeri yüksek üretim demek. Dolayısıyla, nitelikli işgücü GSYH’yi ve kişi başı geliri arttıran önemli bir faktör olduğu açıktır.
Bir çok yüksek gelirli ülkenin bu gelire sahip olmasının arkasındaki temel itici güç de nitelikli işgücüdür.