Bayramımız bayram olsun...
MAKALE
Paylaş
11.07.2022 21:54
599 okunma
Yusuf Alabarda

Yazın kavurucu güneşi ve hiç dinmeksizin esen rüzgâr, yolda ne varsa önüne katarak götürüyor.

Şeftali ağaçları, taşıyamadığı meyvelerini rüzgârla birlikte toprağa bırakarak rahatlamanın peşinde.

O esnada bahçeli evlerin saçaklarına yuva yapmış kumrular, bu kavurucu sıcakta birbirlerine muhabbetlerini guguk sesleri ile duyururlarken, kasabanın her noktasında bolca yuva yapmış leylekler âdeta vecd içinde lakırdıyorlar.

Tulumbadan su çeken yaşlı kadın işi bitince evin kuyusuna soğuması için çıkrık ile karpuz indiriyor. Daha sonra irice dere taşları ile döşenmiş avlunun serinlemesi için, bakır bir kovadan eliyle su serpiştiriyor ve geç kalmışlığın verdiği bir sıkıntının yüzüne yansımış hâli ile ‘kurbanlık bu saate kadar neden gelmedi?’ diye soruyor.

Bu esnada aşı boyalı kapının demir tokmağından ritmik ve tiz sesler geliyor ve kapıda bir at arabasına yüklenmiş kurbanlık gözüküyor.

At arabasını kullanan çakır gözlü Pomak Ali, yaşlı kadına büyük bir müjde muştularcasına ‘yenge, bu paraya yine de uygun bir kurbanlık’ diyerek kınalı bir koçu arabadan indiriyor ve evdeki keçi damına kapatıyor.

Koca nalbant öldüğünden bu yana ‘yenge’ diye seslendiği yaşlı kadına, vefasını her daim gösteren Pomak Ali, tulumbadan soğuk bir su isteyince, kendisine su ile beraber asma dalından taze kopartılarak hazırlanmış, buz gibi bir koruk suyu ikram ediliyor.

Akşam üzeri güneşin yasılmasıyla beraber, kasabanın her noktasından evlerin bahçesindeki kurbanlık kuzuların sesleri geliyor. Bazı çocuklar küçüklükten bu yana kendi yetiştirdikleri kınalı kuzularını akşamüzeri biraz daha serinleyen sokaklarda gezdiriyor.

Her sabah harman yerinde bir çobanın gözetiminde bayıra otlamaya götürülen büyük bir keçi sürüsü, yine akşam üzeri aynı noktaya geri geliyor. Orta boy çanları ile sokakları âdeta demirciler sokağına döndüren, her renkten besili ve sevimli keçiler, kimsenin müdahalesine gerek kalmaksızın evlerinin yolunu tutuyorlar.

Akşama kadar bahçelerinde çalışmış yorgun ve argın kasaba sakinleri, boyunlarına sarılmış büyük parça mendilleri, kafalarındaki kasketleri ve simsiyah feraceleri içindeki eşleri ile birlikte telaşlı bir arefe akşamında kabir ziyaretine yetişme telaşındalar.

Televizyon denilen kutunun evlerde başköşeye yerleşmesinin hemen öncesinde, hemen her belde ve köyde olduğu gibi akşam yatsı namazı ile birlikte tüm kasabanın ışıkları bir bir sönüyor.

Sabah ezanı ile başlayan namaz ve arkasından yeni kıyafetlerini giyerek bayram namazı için cami avlusunu dolduran, gözlerinden ışık fışkıran gürbüz Anadolu çocukları, âdeta birbirlerine yeni kıyafetlerini gösterme yarışındalar.

Bayram namazında okunan teşrik tekbirleri, müezzin mahfilindeki İzzet Efendi ile Matbaacı Emin Hafız’ın nefesinde can buluyor ve cemaatin içindeki gürbüz Anadolu evlatlarının idraklerini âdeta mayalıyor.

Bayram namazı sonrası camide ve sokaklarda yapılan bayramlaşma ile herkes telaş içinde evlerine dönüyor.

 

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya