Bu hafta içerisinde tüm bölgenin gözü kulağı Tahran’da yapılan "Astana Formatında 7. Üçlü Zirve Toplantısı" üzerindeydi.
Astana toplantıları Suriye coğrafyasında etkin üç devlet olan Türkiye, Rusya ve İran’ın, Suriye’deki soruna getirilmesi muhtemel çözümler çerçevesinde bugüne kadar önemli bir işlev gördü.
Tahran’da yapılan zirveyi bu sefer diğer Astana zirvelerinden ayırt eden en önemli amil, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve bu işgalin tetiklediği fay hatlarının da bu toplantının gündeminde olmasıydı.
Ukrayna’nın limanları üzerinden ihdas edilecek tahıl koridoru, Suriye’den asker eksilten Rusya ve burada oluşan boşluğu doldurmaya hazır bir İran...
İran’a dair
İran Orta Doğu ve Kafkas coğrafyasında oluşan en küçük bir boşluğu sürekli olarak dolduran bir ülke olarak biliniyor lakin son yıllarda şartlar İran açısından istediği gibi gitmiyor dersek mübalağa etmiş sayılmayız.
Irak ve Kafkasya’da yıllar içinde oluşturduğu yapı, Irak’ta erozyona uğradı, Kafkasya’da ise elinin altından kaydı gitti.
Azerbaycan’a yönelik siyasetinde dostlar alışverişte görsün misali hamasi söylemler dile getiren İran, Dağlık Karabağ’ı işgal eden Ermenistan Devleti ile olan münasebetini stratejik seviyede tuttu.
Kahraman Azerbaycan ordusunun tam 44 gün içinde işgali büyük ölçüde sonlandırması, İran’ın bu ikiyüzlü siyasetinin ortaya çıkmasında âdeta turnusol kâğıdı vazifesi gördü.
İran’ın dinî lideri Hamaney dün bu telaşla ardı ardına paylaşımlar yapmaya başladı. Bu paylaşımlar Türkiye’nin Suriye’ye gerçekleştirmesi muhtemel askerî harekât ve Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanan anlaşma gereği açılması gereken Zengezur Koridoru ile alakalı idi.
Hatta Hamaney, Azerbaycan ve Ermenistan anlaşmasına dair âdeta heyecanına yenilmişçesine arka arkaya iki paylaşım birden yaptı. Mezkûr paylaşımda, cümlenin ilk bölümü Azerbaycan’ın Karabağ’ı almasından duyduğu memnuniyete dairken, cümlenin devamı İran’ın Ermenistan ile olan ticaret yollarının kesilmesi gibi akla ziyan bir varsayım üzerinden Azerbaycan’a parmak sallama açıklamasıydı.