Elmas; 17 Ekim 1959 tarihinde, yani 27 Mayıs 1960 darbesinden yalnızca altı ay önce Doğu Akdeniz'in bin küsur metrelik sularının dibine gömüldü.
Elmas; 6 bin bomba, 500 tüfek ve çok sayıda mermi yüklü olduğu halde Kuzey Kıbrıs'a giden bir Türk teknesinin adıydı. Ve Türkiye'den Kıbrıs'a kendi özel olanaklarıyla silah taşırken Akdeniz'de boğulup ölen 'bereketçi' (silah taşıyanlara verilen isim) bir mücahidin soyadından ilham alıyordu.
Batırılan tekne, 1958 yılında Özel Harp Dairesi tarafından kurulan Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı'na (TMT) silah götürüyordu. Ancak devriye gezen bir İngiliz muharip gemisi Elmas'ı fark edince üç kişilik mürettebata 'Tekneyi batırın' emri verildi. Bu emri veren kişi TMT'nin kurucularından Özel Harpçi Binbaşı İsmail Tansu idi."
Yukarıdaki satırlar, 31 Mayıs 2020'de bu köşede yayınlanan 'Yeni kuşaklar için TMT' başlıklı yazıdan. Bugünkü yazıda, 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 50. Yıldönümü vesilesiyle bundan yarım asır öncesine nispetle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarında durumun ne olduğuna mercek tutacağız. Ve yine bu vesileyle Türk Mukavemet Teşkilatı'nın, bir askeri ve istihbari operasyon olarak 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nı yıllar evvelinden nasıl beslediğini de kavramış olacağız.
HAREKÂTTAN 15 YIL ÖNCE ADA'YA SİLAH ÇIKARIYORDUK
İsmail Tansu, TMT üzerine yazılmış en iyi kaynak olan Aslında Hiç Kimse Uyumuyordu adlı kitabın da yazarı. 2015'te vefat eden Tansu, 2008'de Ankara'da yaptığımız görüşmede Elmas'ın batırılması olayının ayrıntılarını anlatmıştı. Tansu ve ekibi, harekâttan 15 yıl önce Ada'daki Rum mezalimini önlemek için Ada'ya silah çıkarıyordu.
Elmas battıktan sonra tüm dünya, Türkiye'nin, Ada'da Türkleri katleden Rum çetelerine karşı soydaşlarını silahlandırdığını anladı. Olay dünya basınında haber oldu. Rum lider Makarios herkesi ayağa kaldırdı. Hâlbuki kendileri, o dönemde Kıbrıs'ta Yunan Ordusu'nun albayı Grivas liderliğinde EOKA adında silahlı bir örgüt kurmuşlardı ve Türkleri Ada'dan silme planları yapıyorlardı. Bağımsız kaynak arayanlar için söylüyorum: İngiliz yazar Lawrence Durrell'in Kıbrıs'ın Acı Limonları adlı kitabında EOKA'nın nasıl silahlandırıldığı anlatılır. Durrell'in, kitabın notlarını tutarken Kıbrıs'taki İngiliz istihbaratında görevli olduğunun notunu da düşeyim buraya.