Fransa'nın Olimpiyat Seremonisi, çağa dair yeni mesajlar, yeni meydan okumalarla doluydu. Olimpiyatlara ev sahipliği yapan ülkelerin kendi tarihlerine veya geleneksel sanatlarına atıf yaparak açılışlar düzenlemesi adettendir. Fransa'nın da Fransız İhtilali ve Aydınlanma'ya atıf yapması kendi tarihiyle elbette uyumlu bir gösteri olacaktı...
Ne var ki Aydınlanma Çağı ve değerleri olan; sekülarizm, realizm ve hümanizm, geçen akşamki gösteride, "Mahşerin Son Atlısı' Ölüm'e kurban verildi... Ardından sahnede iğrenç bir eşcinsel karnavalı başlatıldı, insanın ve insanlığın ölümünü sembolize eden bu katastrofik seremonide, Fransa yeni bir çağı başlatacağını tüm dünyaya duyurdu...
2000'lerde, 24 yıl önce yani, milenyumla birlikte, yapı-bozum (dekonstrüksiyon) adı verilen düşünce tekniğiyle, var olan ve tüm değerlerin atası kabul edilen üç unsurun öldürüleceği beyan edilmişti... Tanrı, Tarih ve İnsan olarak ifade edilen bu üç unsur, aynı zamanda dünyada değer olarak kabul gören, hiyerarşi kuran, her şeyin başlangıcıydı onlara göre... Modernizmin aşılması (post-modernizme geçilmesi) aynı zamanda bunların da imha edilmesiyle gerçekleşebilirdi. Ki bu bir ilerlemeydi onlar için. İmha ederek ilerlemek dışında bildikleri yöntem de yoktu zaten... Önce yıkacaklar, üzerinde tepinecekler, sonra da istedikleri gibi yeniden inşa edeceklerdi...
Tarihi bir zamanlar nasıl ki 1876'dan Fransız İhtilali'nden başlatmışlarsa, şimdi de, "Tanrısız, Tarihsiz, İnsansız' bir başlangıç için hazırlık yapıyorlar.
Gösteride en büyük eleştiri Hristiyanlığa yönelik gibi gözükse de asıl karşıtlıkları "kutsal'aydı... Seremonide açıkça Hz. İsa'ya saygısızlık hatta hakaret vardı, düpedüz pedofili şovuna dönüştü Olimpiyat gösterisi... Seremoni, Avrupa'nın son değer kırıntılarını da un ufak edip havaya saçmasıydı aslında. İnsanın değil, sapkın Avrupa'nın ölümü sahnelendi...