2013 yılından beri on bir yıldır devam eden Suriye iç savaşı yeni bir safhada artık. 2016 yılına kadar oluşan Suriye haritası 27 Kasım 2024’ten itibaren yeniden şekilleniyor.
27 Kasım öncesi Suriye haritası:
Fırat’ın doğusunda ABD destekli PYD/PKK işgali Deyrizor, Rakka, Haseke, Kamışlı ve Aynel Arap’ta etkin. Türkiye sınırında Telabyad Türkiye kontrolünde. Fırat’ın batısında Halep, Hama, Bağdat, Lazkiye, Tartus ve güney Suriye İran, Rus desteğinde Suriye rejiminin kontrolünde. Tel Rıfat ve Halep’in doğu bölgesinde PYD/PKK egemen. Sınırımız da Cerabulus, Azez, Afrin, El-Bab Türkiye’nin desteğinde Suriye Milli Ordusu (SMO) kontrolünde bulunuyordu. Hatay sınırından güneye doğru İdlip ve kırsalı Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) temsilindeki karmaşık İslamcı cihatçı fraksiyonların kontrolünde. Burada TSK’nın kontrol, denetim noktaları var. Suriye’nin doğusunu, batısı ve güneyinde bağlayan stratejik M4/M5 karayolu bu karmaşık jeopolitiğin içerisinden geçiyor.
Konjonktür ve Projeler
İsrail’in Gazze/Filistin saldırı ve soykırımı iki yıldır şiddetle devam ediyor. Hamas ve Gazze ateş altında. Lübnan’da İran destekli Hizbullah ve yerleşim yerleri Beyrut dahil bombalanıyor. İsrail-Hizbullah arasındaki ateşkes anlaşması işlemiyor. Suriye’deki İran güçlerini Golan bölgesi ve Şam’da İsrail vurarak sindiriyor. İsrail-İran gerilimi ve karşılıklı saldırıları sürüyor. İsrail’in çok cepheli saldırıları ABD, İngiltere ve Avrupa’dan tam destek alıyor. Özellikle ABD, Biden Trump fark etmeksizin İsrail’in arkasında ve yanında…
Suriye’de sıcak denizlere inen Rusya Laskiye ve Tartus’ta üslenmiş durumda ve Esad’ı ayakta tutan en önemli güç konumunda. Özellikle hava saldırılarıyla rejime muhalif hedefleri vuruyor. Rusya- Ukrayna savaşı üçüncü yılında. ABD, İngiltere, NATO desteğindeki Ukrayna, Rusya’yı yıpratıyor. Kuzey Kore’den getirilen askerler Rusya safında savaşıyor. Pasifik hattı dahi Ukrayna-Rus cephesinde… İki cepheyi savunmakta Rusya’nın gücü zorlanıyor ve azalıyor.
İran; milis kuvvetleri ile güdümündeki Hizbullah güçleri Lübnan ve Suriye’de İsrail ve müttefikleriyle mücadele ediyor. Yakın zamanda İran içinde, Lübnan ve Suriye’de aldığı darbelerle zor durumda. Esad’a ihtiyacı olan yardım ve desteği veremiyor.
Türkiye 911km sınırı olan Suriye’deki iç karışıklıklardan en çok etkilenen ülke durumundadır. PKK ve İŞİD terörüne karşı yerinde müdahale-mücadele stratejisiyle Suriye sınır hattında güvenli bölgeler oluşturdu. Beş milyon civarında Suriyeli mülteci yıllardır Türkiye’de. Terör koridoruna engel olmak, terör devletine mani olmak, daha fazla göçmenleri durdurmak, güvenliğini sağlamak ve jeopolitik denklemde yer tutmak için Türkiye Suriye’de. TSK desteğindeki SMO ile bölgede güç kullanıyor.
Emperyalist Projeler
ABD’nin liderliğindeki Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) bölgede sürümde… Irak, Yemen, Sudan, Libya, Mısır, İran ve Suriye’de uygulama trendinde. Böl-parçala-yut sömür ve yönet doktrini ile stratejik hamleleriyle, devam ediyor. Türkiye’de hedef konumunda. İsrail ordusu, vekalet savaşçıları ve terör grupları operasyonlarını jeopolitiğin dizaynı için sürdürüyorlar. Aceleleri yok, adım adım zamana, konjonktüre bakarak hedeflerine yürüyorlar. İsrail’in güvenliği saikiyle Arz-ı Mev’ud amacında, Davud koridoruyla Büyük Kürdistan Projesi (BKP) atlama taşıyla Büyük İsrail Projesi (BİP) hesabında ilerliyorlar. Sevr’den kalma yüzyıllık Büyük Ermenistan Projesi (BEP) daima akıllarında…
İşte bu jeopolitik konjonktür ve emperyalist stratejik projelerin hedefindeki Ortadoğu’da güncel mekan Suriye.
27 Kasım’dan itibaren patlayan çatışma, operasyon ve jeopolitik değişimler konjonktürel güç boşluğundan yararlanarak hareketlendi. İdlip kırsalında bulunan HTŞ öncülüğündeki cihadcı koalisyon güçleri ve Türkiye desteğindeki Suriye Milli Ordusu (SMO) İdlip, Halep, Tel Rıfat’ı, rejim güçleri, İran milisleri ile PYD/PKK’ dan arındırarak kontrolleri altına aldılar. Hama, Humus istikametinde güneye ilerleyerek Şam’ı tehdit eden alanlara ulaşmaya çalışıyorlar. Suriye’nin en önemli sanayi, ticaret merkezi ikinci büyük kenti Halep’ten sonra bir diğer önemli şehir Hama düşmek üzere.
Rejim güçleri tutunamıyor, İran’lı milisler yetersiz kalıyor, Rus uçakları bazı muhalif hedefleri etkisiz bombalamalarla yetiniyor.
Devletler vekil güçleri ile sahadalar. “Vekalet savaşı” güdümlü aktörler üzerinden kıyasıya devam ediyor. Arka planda asıl güçler/ülkeler var. ABD, İsrail, Türkiye, Rusya, İran, Irak, İngiltere, Fransa ve diğerleri diplomatik görüşmelerine açıklamalarına ve suflelerine devam ediyorlar.
Türkiye’nin Durumu
Türkiye’nin terörden temizlediği sınırdaki bölgeleri tehdit eden Tel Rıfat ve Halep’in bazı bölgelerinin PYD/PKK teröristlerinden kurtarılması stratejik önemdedir. Sırada Münbiç var. Oraya da operasyon hazırlıkları devam ediyor. Münbiç’te temizlenirse Fırat’ın batısı PKK/PYD’ den kurtarılmış olacaktır.
Yeniden şekillenen Suriye jeopolitiğinde Türkiye’nin eli daha güçlü hale gelebilir. Mülteci göçünü önleyebilir. Terörle mücadelede savunmasını kuvvetlendirebilir. Oluşacak yeni Suriye’de daha etkili söz sahibi olabilir.
Ancak ülke ve örgütler olarak bu çok bilinmeyenli “Suriye Denklemi” nde stratejik dikkatle konjonktürü, güç dengelerini diplomatik ferasetle yönetebilmek gerekiyor.
Türkiye; iç cepheyi tahkim ederek zaaf ve eksiklerini bilerek, gücünü stratejik ortak akılla kullanarak, jeopolitik proje ve hesapları unutmadan konjonktürü fırsatlara dönüştürebilir. Ülke güvenliği, savunması ve çıkarlarını koruyabilir. Değilse buradan; fetih hülyaları, neo-Osmanlı hayalleri ve hamaset sarhoşluğu çıkmayacağı gibi Sevr paranoyası, battık, bittik, sıra bizde fobisi de çıkmaz.
Suriye’deki düzensiz silahlı örgütlerin ne zaman ne yapacağı, kime hizmet edeceği hiç belli olmaz. Yarın bizi de vurabilirler: “Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak” durumunda kalabiliriz. Bu hususa özel bir dikkat hayatidir. Yakın geçmişte, bu coğrafyada El Kaide, IŞID, El Nusra gibi teröristlerin emperyalist, hegemonik projelerin operasyon gerekçesi olan eylem ve işlevlerini unutmamak gerekir.
Emekli İngiliz Büyükelçi ve M16 (İng. Gizli Servisi) eski görevlisi Alastair Crooke diyor ki: “HTŞ operasyonu İsrail ve NATO tarafından organize edildi. HTŞ artık cihatçı çapulcular değildir. NATO tarafından silahlandırıldılar ve çeşitli dönemlerde ABD tarafından eğitildiler. İsrail Suriye sınırına yığılmaya başladı, zaman kolluyor. Nefesinizi derin tutun, daha çok uzun sürecek yeni bir savaş başladı.”
(Neocons Deluding Themselves/ Judge Andrew Napolitano)
Ayrıca operasyon öncesi geçen Kasım ayı sonunda İsrail FBI’sı olan örgüt liderinin ve sonra NATO genel sekreterinin Türkiye ziyaretlerini de not etmek gerekiyor.
Ak Parti sözcüsü Ömer Çelik 4 Aralık 2024’te rejim ve sahadaki tarafların İdlip , Tel Rıfat ve Münbiç’te Türkiye’ye verdikleri sözleri tutmadıklarını söyledi. Suriye rejiminin boşalttığı alanları PYD/PKK terör unsurlarına bıraktığını söyleyerek, sınırdan 30km derinlikte terör grupları istemediğimizi, güvenlik ve göç dalgası konusunda Türkiye’nin hassas olduğunu belirtti. Suriye’nin toprak bütünlüğünün desteklendiğini ifade etti.
SONUÇ:
Bu tablo Suriye’yi parçalanmaya sürüklüyor. Rusya ve İran’ın tam desteğini alamayan Esad’ın ayakta kalma şansı çok azalıyor.
İngiliz-Fransızların Sykes-Picot Ant. (1916) ile yapay bir devlet olarak yüzyıl önce kurulan Suriye yine o zaman (1922) hazırlanan federatif bölgelere ayrılmış bir federasyon olacak gibi görünüyor. En az üç veya dört federe bölge kurulabilir. Halep merkezli Sünni Bölge, Şam merkezli Nusayri-Şii Bölge, Fırat’ın doğusunda Kürt Bölgesi ve güneyde Dürzilerin yaşadığı bölge. Sırasıyla Türkiye, İran ve ABD’nin garantör himayeliğinde Suriye Federasyonu ufukta gözüküyor. Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler inşallah…
04.12.2024
Aydın Bolat
ANKARA