Eleştirel düşünme; bilgiyi objektif olarak analiz etmek, farklı bakış açılarını değerlendirme ve kendi sonuçlarını oluşturma becerisidir. Aynı zamanda bir şeyin olumlu olumsuz yönlerini araştırma/inceleme, yargılama ve farkına varma gayesiyle uygulanan düşünme biçimidir. Genellikle olumsuz anlaşılan ancak bir şeyi iyi ve kötü taraflarıyla birlikte sorgulama anlamına gelir. Problem çözümü, çoklu zeka kullanımı, dinamik analiz ve derinlemesine düşünmeyi de ifade eder. Eleştirel düşünme sezgi, mantık, tartışma ve akıl yürütme gibi metotlarla belirli fikir, hipotez ve olayların detaylı bir şekilde incelenmesi sürecini tarif eder.
Esasında sorgulama, akıl etme, analiz etme gibi çok derin ve kapsamlı bir ameliyedir.
İnsanları düşünmeye, sorgulamaya, araştırmaya yönlendirerek kendilerini geliştirmesini sağlar.
Eleştirel düşünmenin aşamaları şöyle özetlenebilir,
1. Problemi, konuyu tanımlama ve anlama
2. Hipotezi (bir hüküm önermesi, ön kanaat ve inanç) kurma, varsayımda bulunma
3. Bilgi ve materyal toplama(araştırma)
4. Bilgileri yorumlama ve genellemeler yapma
Kısaca: Problem, sorun+ Araştırma, düşünme+ Çözüm ve sonuç çıkarma
Akıl yürütme, analiz ve değerlendirme gibi zihinsel süreçlerden oluşan bir düşünce sistemidir. Ana kuralları:
Tümdengelim, varsayımlarda bulunma, kritik sonuçlar çıkarma, yorumlama ve nihayet varsayımların değerlendirilmesidir.
Eleştirel düşünme, eleştiri ve sorgulama yoksa; sunulanı aynen kabul etme, pasif alış, edilgen duruş ve teslimiyet hali vuku bulur. Olana, verilene razı, itaatkar, bağımlı bir profil ortaya çıkar. İtaat kültürünün, boyun eğmenin, düşüncesizliğin acziyetidir. Kendini, varlığını hiçe sayan insani bir zafiyet durumudur.
Neden Eleştiri-Sorgulama?
Fikirler, tezler, görüşler, olaylar, uygulamalar, yönetimler, politikalar olumlu ve olumsuz yönleriyle eleştirilebilir, sorgulanabilir. Eleştiri, otokritik, uyarı, ikaz, öneri, öğüt sorgulamanın farklı yollarıdır. Eleştirinin ve eleştirel düşüncenin olmadığı yerde baskı, zulüm, otokratik sulta, adaletsizlik vardır. Eleştiri; demokratik, özgürlükçü, hür fikirli, ifade hak ve hürriyetine uygun bir insan hakkı ve ödevidir. İnsanidir, İslamidir, hukukidir. Hiçbir kimse, kurum, davranış ve uygulama layüsel değildir. Mükemmel de değildir ve eleştirilemez de değildir. Yanlışların, şerrin, kötülüğün, haksızlığın, adaletsizliğin, zulmün ve ehveni şerrin daima hak ve hayır, doğruluk, iyilik ve adil olan alternatifi, karşılığı vardır. Onu bularak savunmak erdemdir.
Yanlışı eleştirmek illa ki onun güçlü olan karşıtından yana olmak, ondan taraf olmak ve ona rıza demek değildir.
Ehveni şerri eleştirmeden, tamamen kabul etmek, yapacak başka bir şey yok bahanesiyle tabi olmak, çaresizlik, acizlik, pes etmek, zulme rıza göstermektir ve yanlıştır. Ehveni şerri alternatifi olan “hayır” ile sorgulamak, mahkum ve mağlup etmek doğru olandır ve elzemdir. Alternatifi yok diyerek yanlışları eleştirmemek, yok saymak, kabullenmek haksızlıktır, zulümdür.
Bir problemin binlerce yanlış cevabı vardır. Doğru cevabı bir tanedir. İki kere iki sadece dörttür başkası değil. Yani yanlış çok, doğru tektir.
Eleştirmenin Usulü, Adabı, İfade Şekli
Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebilmek için eleştirel düşünceye sahip olmak gerekir. Lisanı münasiple eleştiri, yapıcı tenkit, uyarıcı ikaz, ayarlı öneriler faydalıdır. Yanlışları düzeltmeye, doğru kararlar vermeye, hakkı teslim etmeye, özürleri görmeye, adalete imkan ve fırsat verir. Hakkın rızasına, halkın menfaatine hizmet eder. Lisanı münasiple, şahsileştirmeden yapılan eleştiriler amacına ulaşır, fayda sağlar. Uygulamaları, davranışları, siyaseti, politikaları, olayları, konuları, tezleri eleştirmeli ancak bu şahısları incitmeden yapılmalıdır.
Eleştirel Düşüncenin Gerekçeleri
Anadolu’da bir tabir vardır:
“Bir oha vardır öküz durdurur, bir oha vardır zelve kırdırır.” İllaki üslup, adap ve ifade şekli önemlidir. “Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır” bunun için denmiştir.
Eleştiri ve sorgulamanın gerekliliğine dair önemli ilke, prensip, kelamı kibar, söz, hadis ve ayetler vardır.
“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.”
“Zulme rıza zulümdür.”
“Zalime merhamet, mazluma zulümdür.”
“Hayra çağıran, iyiliği emredip (öğütleyip) kötülükten engelleyen (sakındıran) bir ümmet olun. İşte onlar kurtulanların ta kendileridir.”(3/104)
“….akıl edip düşünmez misiniz?” (37/138)
“Bir yanlış görürsen elinle düzeltmeye çalış, buna gücün yetmezse dilinle düzelt, ona da gücün yetmezse kalbinle buğzet.” (Hadis)
“En büyük cihat, zalim bir idareci karşısında hiç çekinmeden hakkı söyleyebilmektir.” (Hadis)
“Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir.” (Albert Einstein)
Sonuç
Eleştirel düşünce doğruya ulaşmanın yoludur, anahtarıdır. Yanlışın, kötünün, haramın bizden olanı, ötekisi olamaz. Eleştirel düşünce bir zihin disiplinidir. Bilgi ile bilerek, araştırmaya, tefekküre dayanarak yapılmalıdır. Yanlışı söylerken doğrusunu da önermek gerekir. Eleştiriden yararlanmak, yanlışı düzeltmek erdemdir. Eleştirel düşünce; sorumlu, bilinçli, akıllı, münevver bir insanın özelliğidir. Basiretli, ferasetli ve cesaretli insanların karakteridir. Değişimin, yenilenmenin, gelişmenin ve ilerlemenin temeli “Eleştirel Düşünce” ye dayanır. Buna sahip olmayan toplumlar, ülkeler geri kalır.
Son söz:
“Eleştirel Düşünce" var olmaktır!
10.01.2025 / AYDIN BOLAT