Ayna Gözler
MAKALE
Paylaş
11.01.2025 14:10
290 okunma
Mesut Akdağ

İnsan! Evet, insan mükemmeldir, üstündür. Fakat bu özelliklerinin yanında da tuhaf bir varlıktır.

Tuhaflığı mı?

O kadar mükemmel ve güçlü olmasına rağmen bir o kadar da muhtaçtır. Yemeye, içmeye, hayatını devam ettirmek için başkalarına muhtaçtır. Kendi başına hayatta kalması mümkün değildir. En muhtaçlığı da kendisinedir. Vücudunun temel yapısı ve hayatının ana kaynağı olan bedenini bütünleyen ayrılmaz parçaları olduğu halde farkında olmadığı organları, kalbine, gözüne, eline, diline muhtaçtır. Bu organlarının merkezinde de akıl vardır. Aklın en önemli organ olmasının sebebi ise insanın en büyük muhtaçlığı öğrenmeyi sağlamasıdır.

Evet, insan, o muhtaç olduğu organlarıyla birlikte doğar ama hayatını devam ettirecek en büyük etken ve unsur olan bilgiden de yoksun olarak doğar. Bütün organları tam olsa da aklı ve bilgisi olamazsa hayatını idame ettirmesi çok güç olur. Hatta devam ettiremez.

Bilgi öğrenme ile elde edilir. Öğrenme de hepimizin zannı üzerine akıl ile olur. Aklımızı kullanarak, çalıştırarak, işleterek öğreniriz ve bir konu, iş hakkında bilgi sahibi oluruz. Dikkat edin zannı üzere dedim. Öğrenmeyi sadece akıl sağlamaz. Akıl sadece bir vasıta ve ikinci, üçüncü unsurdur öğrenmede.

Şimdi diyebilirsiniz, bu da nereden çıktı? Akıldan daha başka ne olabilir ki öğrenmeyi sağlayan?

Öğrenmemizi sağlayan en büyük etken duygularımızdır. Duygularımızla öğrenmeye istekli, eğilimli oluruz. Tabi duygularımızın yeşerdiği, filizlendiği, doğduğu yer kalptir. Bu sebeple öğrenmenin ve bilgi edinmenin ana kaynağı kalptir. Bakın akıl beyindedir ama insanın ilk yaratıldığı organları “De ki: “Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O’dur. Ne az şükrediyorsunuz!” (Mülk 67/23) ayetinde belirtildiği gibi kalp, göz ve kulaktır. Başka bir ayette de kalp, göz, kulağın ve duyguların öğrenmede ne kadar önemli bir etken olduğunu Cenab-ı Allah şöyle bildiriyor: “Ant olsun biz, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler, kulakları vardır ama onlarla işitemezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.” (A’raf 7/179) Yani anlayacağınız üzere bilgi, kalp, göz ve kulak ile elde edilir. Akıl yardımcı roldedir.

Bu nasıl olur? Aklı öğrenmede neden ikinci basmağa koyacağız? Kalp nasıl bilgiye sahip olmada birinci olarak etkili olabilir? Diyebilirsiniz. İnsan aklıyla öğrenir bilgiye sahip olabilir aklı olmazsa az önce dediğin gibi diğer organların hiçbir faydası olmaz diyebilirsiniz.

Evet, akıl bilgiyi öğrenmede ana kaynağı ama kalple öğrenilmeyen bilgi hiçbir şekilde insanı mutluluğa, saadete, erdeme ve ahlaka ulaştırmaz. Bu yüzden Peygamberimiz hadisinde Bilin ki! Vücutta öyle bir et parçası vardır ki o, iyi (doğru ve düzgün) olursa bütün vücut iyi (doğru ve düzgün) olur; o bozulursa bütün vücut bozulur. Bilin ki! O, kalptir.” (Buhârî, Îmân, 39) kalbin öneminden bahsetmiyor mu? Peki bu kalp nedir? Kalp sıradan bir et parçası değildir. Kalp duygulardır. İçimizde beslediğimiz hırslarımız, düşüncelerimiz, umutlarımız, hayallerimizdir. İnsan hayalleriyle, umutlarıyla hayata bakar, muhtaçlığını his dünyasındaki bakışına göre belirler. İhtiyaçları oranında neyi ve ne kadar öğrenmesi gerektiğini belirler ve o oranda öğrenir. İhtiyacı ve bilgisine göre yaşar. İnsan, niye çok dikkatini verirse gözünü, kulağını ona verir, ona bakar, onu görür, onu öğrenir. İnsan hayalleriyle, umutlarıyla ve kalbiyle bakar. Gören göz, işiten kulak değildir, kalptir. İnsan beden gözü ile dünyayı görür, aklıyla kavrar, ancak o gerçekliğin arkasında görünmeyeni gönül/kalp gözü ile görür. Gönül ehli insanların “Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez” dedikleri de işte budur. Bazı hâller maddi gözle görülmez, ancak gönül gözü ile görülür.

Evet kısa ve öz olarak gözler kalbin aynasıdır. Kalp nasılsa göz onu görür, onu öğrenir. Aynı şekilde kulak duyar ama kalp duygu ve his dünyasına göre duyduklarını ayırır. Hayata bakış açımızı, iyi, kötüyü ayırt edebilmemizi bize akıl değil tecrübelerimiz öğretir. Tecrübelerimiz de kalbimizde birikir ve açığa çıkar. Hani derler, “Bakmasını bilene her şey güzel görünür. Güzel bakan güzel görür.” bu söze göre bakış açımıza göre görürüz. Bakış açısını da belirleyen duygulardır. Bakmasını bilen kalbinden bakar. Bakış açımızı belirleyen kalbimizdir.

                                                                                                                 Mesut AKDAĞ

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya