Gençlere Nasıl Ulaşabiliriz?
MAKALE
Paylaş
30.03.2025 00:44
206 okunma
İsmail Aydın

Bu sorunun cevabını ararken, başta eğitim olmak üzere kitapları dolduracak sebepler bulabiliriz. Gençlerle ilişki kurabilmenin yolu, öncelikle onların ne istediklerini bilmemizden geçiyor. Gençler;

İş istiyor

Aş istiyor

Eş istiyor.

Gençler bu isteklerine kolay kolay ulaşamıyorlar. Bu hedeflere ulaşmak için elbette çalışmak gerekiyor ama ne yazık ki bu konuda umutları da yok gençlerin. Daha şimdiden kafaları 4+4+4, toplam on iki yıllık mecburi sözde eğitimin sonunda hangi meslek ve hangi iş için hangi üniversiteye gireceğiz sorusuyla meşgul ediliyor. Bu arada önemle kaydedelim, sondaki +4 sistemden mutlaka çıkarılmalıdır.

 Mesleğe hazırlık için seçtikleri eğitim (!) kurumundan mezun olduklarında gençlere iş var mı? Yok! Haydi, hazırlan KPSS sınavına, git dershaneye.

Peki, sınavı kazandı genç. İşe girebilecek mi? Hayır. Şimdi de mülakattan geçmesi gerekir. Peki, mülakattan nasıl geçecek? Onun için de neler yapılması gerektiği bilinmeyen şey değil.

Genç, bütün bu zorlukları aştığında otuzlu yaşlara merdiven dayamış durumdadır. Evlenme hayali, çocuk sahibi olma hayali, başarı hayali; sistemin önüne koyduğu ekonomik engeller yüzünden geçinme hayali sisli ufukların ötesinde kaybolmak üzeredir. Bu arada -nezihini tenzih edelim- kim nereyi ele geçirmişse, siyasetçiler tarafından yapılan yolsuzluk, soygun, vurgun, rant ve usulsüzlüklerin de farkındadır gençler. Hele bu pisliğe bulaşmış olanlardan birileri onlara “vatan-millet” namına bir şeyler anlatmaya kalktığında gençler büsbütün nefret ediyorlar.

İş, aş, eş konularındaki açlık devam ederken, insan sevgisi onlar için büsbütün hayal oluyor.

Sorunların kaynağı sistemdir, onun dayattığı -doğa kanunu- “büyük balık küçük balığı yutar” zihniyetidir. Materyalist, ateist hocalar (!) tarafından bunlar öğretiliyor gençlere üniversitelerde.

BEYİN GÖÇÜ

Haydi diyelim, genç bir şekilde işini, aşını, eşini buldu. İçlerinde tarihi değiştirecek çapta süper beyinler var. Bir acıtıcı soru daha: Genç, vatanı için, milleti için ne yapacak peki? Hiç bir şey. Çünkü genç bu sefer de sözünü ettiğimiz zihniyet bozukluğu yüzünden “haz peşinde” koşacak, ülke dışında para arayışına girecek. Çünkü siz ona insan sevgisi, vatan sevgisi, kısaca manevî değerler bütünü adına hiçbir şey vermediniz. Bunu verecek eğitim anlayışınız hani nerde? Hani nerde kadronuz? “Eğitim sıfır” diye konuşan eğitimcilerin ağzından duyduklarımız tam bir felâket!

MODEL SIKINTISI

Aşı kuru-tuzu kurular gençlere iyi model olamıyorlar.

Ana-babadan ve kocadan da iyi hoca olmuyor, yani bunlar da model olamıyorlar. Bu da evlerde yapılan yanlışlar dizisini getiriyor.

Sosyal medya dedikleri sosyal hastalık değil gençleri, yetişkinleri bile fıtratından uzaklaştıracak mikroplar saçıyor.

Bunlara benzer daha pek çok olumsuzluk sayabiliriz. Bütün bu olumsuzluklar, yetişme çağındaki genci, kendine güveni olmayan, mutsuz, umutsuz insan haline getiriyor. Gençlerin, sokak çağrılarına kitle psikolojisi ile katılmalarının altında yatan en önemli sebep budur.

Peki, ne yapılacak? Yapılacak şey, birkaç örneğini vermeye çalıştığımız olumsuzlukları ortadan kaldırmaktır. Onlara değer yüklemektir. Bu sorumluluk, başta iktidar sahipleri olmak üzere herkese düşüyor.

BİR İMKÂN-BİR YOL

Altmışlı yılların gençleri olarak, sistemin düzeltilebilmesi için arkadaşlarımızı müzakereye çağırırdık. Bunun için de fakültede futbol takımı kurmuştuk. Takım sayesinde bir araya getirdiğimiz arkadaşlarla “Neler yapabiliriz?” sorusunu tartışırdık. Onları önce, insanı dünyada nasıl konumlandıracağız sorusunun cevabı üzerinde düşünmeye davet ederdik. İçlerinden çok başarılı arkadaşlarımız çıktı. Ancak önümüze konan büyük engeller yüzünden hayallerimizi gerçekleştiremedik.

 Fakat bu hep böyle devam edip gidemez. Bu aziz millet, önüne konan bütün engelleri kendi öz evlatları eliyle bir gün mutlaka aşacak ve kendi hayatını kendisi tanzim ederek hayat yoluna devam edecektir. Buna inanımız tamdır.

Not: Çok değerli -büyük küçük- kardeş, eş, dost, akraba, komşu, hemşehri, meslektaş ve okurlarımın Mübarek Ramazan Bayramlarını, hakiki bayram olması dileklerimle tebrik eder, sevgi, saygı ve selamlarımı sunarım.

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
İsmail Aydın
YAZARIN ÖZGEÇMİŞİ

İSMAİL AYDIN KİMDİR?

İsmail Aydın, Hukukçu yazar. Anacığının anlatımına göre koç katımında doğmuş. Koç katımı, Yozgat’ta ekim ayının sonu ile kasım ayının başında olur. Dolayısıyla doğum günü belli değil ama Aydın, doğum günü olarak 29 Ekimi benimsiyor. Koç katımı, döl almak üzere erkek koyunun (Koç) dişi koyunlar arasına bırakılmasına denir.

Peki, hangi yılın koç katımı? O da belli değil. 1950 olabileceği gibi 1949’a da ihtimali var. Her nasılsa nüfusa 08.02.1953 D.lu olarak tescil edilmiş. Yaşı küçük diye ortaokula kabul edilmemiş, bu defa da mahkeme kararıyla, ay ve gün sabit kalmak üzere 1950 olarak tescil edilmiş. İsmail Aydın, doğum gününün bile doğru dürüst kayıt altına alınamayışını, okur-yazar olmayan tolumun  “hal-i pürmelâli” olarak niteliyor.

İsmail Aydın İlkokulu Sorgun’a bağlı Temrezli köyünde, ortaokul ve liseyi Yozgat’ta okudu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1977 yılında mezun oldu. Yedek subay olarak yaptığı askerlik görevinden sonra Sorgun’da altı yıl avukatlık yaptı. Ekim 1986’da Diyarbakır / Bismil’de Noter oldu. Kastamonu/Tosya, Bolu ve Ankara’da çalıştı, 2015 Şubatında emekliye ayrıldı.

İsmail Aydın çilekeş Anadolu’nun yanık sesi olarak çıkıyor karşımıza. Türkiye’mizin karşı karşıya bulunduğu sorunlara ilişkin çözüm önerileri sunuyor. Üzerine titrediği kesim Gençlik. Ağırlıklı olarak üzerinde durduğu sorun Eğitim.

İsmail Aydın, fakülte yıllarından itibaren yazı hayatının içinde oldu. İlk gençlik yıllarıyla beraber memleket meseleleriyle ilgilendi. Tartışmalı radyo ve televizyon programlarına katıldı. Çeşitli dergi ve gazetelerde yazıları yayımlandı. Şubat 2013’ten beridir, internet ortamında yayın yapan Ana Haber Gazete’de yazmaya devam ediyor.

Meteorolojinin Sesi Radyosu’nda 2013-2016 yılları arasında yayınlanan Kıssadan Hisseler Programı’nın yapım ve sunuculuğunu üstlendi. Türkiye Noterler Birliği’nin Meslekî Forum Sitesi’nde anılarını yazdı.

Ağustos / 2016’da “Batı’nın Gücü Nereden İleri Geliyor?”, Kasım 2016’da “Yeniden Yükselişe Doğru”, Şubat 2017’de “Umut Ülke Türkiye”, Mayıs 2017’de “Bir Noterin Anıları”, Ağustos 2017’de “Kaybettiklerimiz”, Ocak 2018’de “Kıssadan Hisseler”, Mart 2018’de “Niçin Akif? Niçin Safahat?” isimli kitapları yayımlandı.

Yazı hayatını ve kitap çalışmalarını sürdüren İsmail Aydın evli ve dört çocuk babasıdır.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya