Tarihte ender yaşanan facialardan birini daha yaşadık. 21 Ocak 2023’te İsveçin başkenti Stockholmda Türk konsolosluğunun önünde Danimarkalı sıkı yön partisi lideri Ramus Paludan adlı kişi kutsal kitabımız Kuran’ı Kerimi cayır cayır yaktı. Bu faciayı yapmak için de İsveç yöneticilerinden izin istedi, Onlar da olur Kutsal Kitap Kuran’ı Kerimi yakmana izin veriyoruz. Yakma işlemini de rahatlıkla yapabilmen içinde polislerimizi görevlendiririz. Sana kimse zarar veremez  garantisini de verdiler. Açık bir alanda polis kontrolünde kutsal kitabımız Kuran’ı Kerimi cayır cayır yaktı. Basın yayın kurumları da bu vahşiliği barbarlığı kaydederek tüm dünyaya ilan ettiler. Görsel yayınlarla da vahşeti canlı olarak verdiler. Kutsal Kitap Kuran’ı Kerimi yakan bu vahşi insan Müslümanlara da şunu demek istiyordu; Ey bu Kuran’a iman edenler onun ilahi bir kitap olduğuna inanarak hayatlarını ona göre yaşamaya çalışanlar,namaz kılanlar,oruç tutanlar,zekat verenler,hacca gidenler,zinadan uzak duranlar,haram yemeyenler,içki içmekten nefret edenler,hayatlarının her alanında Kuran’ı Kerimi anayasa yapmaya çalışanlar işte Kuran’ı Kerimi yakıyorum. Eğer sizler yaktığım Kuran’ı Allah’ın kutsal kitabı olarak görüp onunla yaşamaya devam edecek olursanız, sizlere de bir gün modern silahlarla saldırarak yurtlarınızı evlerinizi tüm varlıklarınızı yok edeceğiz demek istiyordu.

Şurasını bütün insanlık bilmelidir, Herkes bilmelidir ki Allah birdir, kainat ve her şeyi yoktan var eden Allah’tır. Allah birdir. Kainatı ve her şeyi yoktan var eden odur. Kuran’ı Kerimde Allah’ın tüm insanlara gönderdiği ilahi bir kitaptır. O beşer sözü değildir. Herşeyi ile Allah tarafından gönderilmiş ilahi bir kitaptır. Cenabı Allah Kuran’ı Kerimde bütün insanlığa şöyle şöyler; “Onu biz indirdik, Onda en ufak bir şüphe olamaz, Onu koruyacak olanda biziz.” Buyurur. Herşeyi ile Allah’a ait olan bu kitabı yakmak,yırtıp dağıtmak küfürdür.Allah isteseydi böylelerini bir anda yok edebilirdi. Fakat böylelerine zaman tanır, ama bir gün yok eder,edecektir de. Öldükten sonra Ahirette de hesabını soracaktır. Allah’ın varlığını inkar ederek onun kutsal kitabını yok sayanlar için Allah’u Teala şöyle buyurur; “Andolsun Cehennem için birçok cin ve insan yarattık, onların kalpleri vardır, Onunla anlamazlar,Gözleri vardır onunla görmezler, Kulakları vardır onunla işitmezler,  İşte bunlar hayvan gibidirler. Hayır hayır bunlardan daha da şaşkındırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridirler. (Araf 179) buyurarak bunlar insan görünümündedirler fakat yaşantıları hayvanlardan da kötüdür. Onlara tabi olunmaz. Gittikleri yoldan da gidilmez. Buyuruyor.

Şunu bilmekte fayda vardır;İslam gelmeden önceki dönemlerde de mümin olanlar imanlarından dolayı hendeklere atılarak alev alev ateşler içerisinde yakıldılar. Cayır cayır  inanananları yakanlarla, imansızlar grubu da bunların yakılışlarını feryatlarını karşıdan sevinçle seyrettiler. Kutsal Kitabımız Kuran’ı Kerimin 85.suresi Buruç’ta bu vahşetin nasıl yapıldığı anlatılır. Yapanların da akıbetlerinin yok edilmek olduğu bildirilir. “Kahroldu o hendeğin sahipleri” Ateşin başına oturup iman edenlerin yakılışlarını da seyredenlerin sonlarının helak olmakla sonuçlandığını bildirir. İşte buradan şunu anlamalıyız Kutsal Kitabımız Kuranı Kerimi yakanlar ona izin verenler, devletin polisleriyle de zalimlerin korunmasını sağlayanlar bu olup bitenleri sessizce tepki vermeden seyredenlerin sonuçları da Buruç suresinde anlatılan hendekler sahiplerinin helakı gibi olacağından şüphe yoktur.

Allah’ın kitabı Kuran’ı Kerimi yakanlar yırtıp yok edenler, yakanlara izin verenlere şöyle diyoruz; Hadi Allah’ı inkar ediyorsanız onun kitabı Kuran’ı yok sayıyorsanız niçin o Allah’ın yarattığı dünyada yaşıyorsunuz. Kendinize yeni bir dünya edinin,orada yaşayın bunu yapamıyorsanız ki yapamazsınız öyleyse her şeyi yoktan var edici Allah’a inanın, onun gönderdiği Kuran’ı Kerimede saygılı olun. Allah’ımızın “ Hepiniz birlikte Allah’ın ipi Kuran’ı Kerime sımsıkı sarılın , ayrılıp teprikaya düşmeyiniz.” İkazına kulak veriniz. Herşeyin yaratıcısı olan Allah Teala tüm insanları ve cinleri şöyle uyarıyor. “ Ey cin ve insan toplulukları göklerin ve yerin sınırlarını aşıp, öteye geçebilirseniz haydi aşın yeni bir dünya edinin ama tarafımızdan verilmiş güç ve yetki olmadıkça geçemezsiniz.” (Rahman Suresi-Ayet33) Rabbimizin bu ikazından bütün insanlık bir ders almalıdır. Allah’a iman ederek onun Kutsal Kitabı Kuran’a saygılı olunmalı. Onun emirleri doğrultusunda da yaşanmalıdır.

Tüm Müslümanlarda bu olup bitenlerden dersler alarak iman ve inançları koruma mücadelesini yapmalıdırlar,Hem kendilerinin hem de diğerlerinin Kuran’ı Kerimi iyi anlayıp ona göre yaşamak azim ve iradelerini kuvvetlendirmelidirler. “Ey İman edenler Allah’a ve Resulünüze itaat ediniz.” Emrine uyarak yaşamalıyız. Hayatımızın her alanın da Fatiha suresindeki yalvarış ve yakarışlarımızı hayatımıza yansıtmalıyız. Fatiha Suresinde rabbimize şöyle nida ediyoruz. “Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola ilet kendilerine nimet verdiğim(Nebiler,Sıddıklar,Şehitler ve Salih” kimselerin yoluna ilet. Gazabına uğrayanların ve sapıklarınkine değil) Amin. (Fatiha5,6,7)

Cenabı Allah bizleri hak yolundan Kuran yolundan ayırmasın. Sevgili Peygamberimiz AS örnek alarak yaşayıp huzuruna varanlardan olmaya çalışalım. Kuran’ı yakma ve o yakılışı zevkle seyretme hastalığına yakalananları da rabbim ıslah etsin, şerlerinden de tüm Müslümanları korusun. Üç Aylarınız Mübarek olsun, Geçmiş Regaib Kandiliniz de kutlu olsun.