Prof. Dr. Ertuğrul Yaman’dan “Türkçenin Derinliği, Zenginliği ve İnceliği” Üzerine Anlamlı Konferans
ÖZEL HABER
Paylaş
25.05.2025 22:47
1 yorum
319 okunma

Anadolu Vakfı Genel Merkezi Konferans Salonu 24 Mayıs 2025 Cumartesi günü çok anlamlı ve önemli bir konferansa ev sahipliği yaptı.

Anadolu Ay Yayınları yazarlarından Prof. Dr. Ertuğrul Yaman, “Türkçenin Derinliği, Zenginliği ve İnceliği” konulu konferansıyla katılımcılara Türk dilinin tarihsel, kültürel ve düşünsel yönlerini derinlemesine ele aldığı ilgiyletakip edilen doyurucu bir sunum gerçekleştirdi. Moderatörlüğünü şair-yazar Muhterem Şahin’in üstlendiği etkinlik, dil bilincinin önemi ve kültürel farkındalık açısından dikkat çeken bilgilerle doluydu.

DİL BAĞIMSIZLIĞIN SEMBOLÜDÜR

Konferansta Prof. Dr. Yaman, dilin yalnızca insanlar arasında iletişimi sağlayan bir araç olmadığını; dilin ana karnında başlayan aynı zamanda bireyin kimlik ve kişilik kazanmasında temel rol oynayan bir unsur olduğunu vurguladı. İnsanın düşünebilmesi, fikir üretebilmesi ve etkili konuşabilmesi için zengin bir kelime hazinesine sahip olması gerektiğini belirten Yaman, bunun ancak çok kitap okuyarak mümkün olabileceğini söyledi.

Ayrıca, dilin bir milletin bağımsızlığının sembolü olduğuna dikkat çekerek, dilini kaybeden toplumların zamanla bağımsızlıklarını da yitireceğini ifade ederek önemli bir uyarıda bulundu.

TÜRKÇE ÜÇ KITADA DEĞİL HER YERDE..

Konuşmasının devamında Türkçenin tarihî kökenlerine değinen Yaman, bu konuda yapılan yeni araştırmalara işaret ederek önemli bilgiler paylaştı. Prof. Dr. Hasan Eren’in, Türklerin ana yurdunu Türkçenin ilk konuşulduğu yer olarak tanımladığını aktaran Yaman, Türklerin yaşantısının M.Ö. 3500-4000 yıllarına kadar uzandığını ve bu bilginin Orhun Yazıtları ile desteklendiğini ifade etti. Türkçeyi, üç kıtada çağlayan bir şelaleye benzeten Yaman, Ahmet Yesevi'nin Orta Asya'da, Yunus Emre'nin ise Anadolu'da Türkçenin sultanlığını kurduğunu söyledi.

TÜRKÇE ZENGİNLİĞİ

Türk dilinin zenginliğini ortaya koyan klasik eserlerden de söz eden Yaman; Orhun Anıtlarından sonra en önemli Müslüman Türk eserinin Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig’i olduğuna vurgu yaparak Kaşgarlı Mahmut’un Divan-ı Lügati’t-Türk’ünün Türkçeye derinlik ve zenginlik kazandıran önemli şaheser kaynaklar olduğunu belirtti. Ali Şir Nevai ve Gaspıralı İsmail gibi şahsiyetlerin de Türkçenin yaygınlaşmasında büyük rol oynadığını vurguladı.

TÜRKÇE BİLİM DİLİDİR

Konferansın dikkat çeken bir diğer kısmı ise Türkçedeki kelime zenginliğiyle ilgiliydi.

Bir zamanlar ifade edilen "Türkçe ile Bilim yapılamaz" sözünün çok yanlış olduğunu belirten Yaman, İngilizce’nin en kapsamlı sözlüğü olan Redhouse’ta 500 bin kelime bulunduğunu, buna karşılık Türkçede bir milyonun üzerinde kelime yer aldığını söyledi. Bu yönüyle Türkçenin, dünyada en fazla kelimeye sahip dillerden biri olduğunu ifade ederek Türkçenin gerçek anlamda bilim dili olduğuna vurgu yaptı.

Eğer Kutadgu Bilig gibi bir eserin yazarı Batılı bir millete ait olsaydı, bugün tüm dünya ülkelerinin başucu kitabı olurdu diyerek kültürel bir eksikliğimizi ortaya koydu.

TÜRKÇENİN İNCELİĞİ

Türkçenin inceliğine ve estetiğine de değinen Prof. Dr. Ertuğrul Yaman, Türkçede bulunan soyut kavram zenginliği, ölçüt çeşitliliği ve açıklama yeteneğinin diğer dillerde bu düzeyde bulunmadığını belirtti. Türkçenin “yazıldığı gibi okunması ve okunduğu gibi yazılması” özelliğini ise dilimize ait bir zarafet ve kolaylık olarak tanımladı.

DİLİMİZ SALDIRI ALTINDA.

Yaman, dilimizin yabancı dillerin baskısı özellikle İngilizcenin saldırısı altında olduğuna değinerek, varlığımıza sahip çıkmak için yeni nesilde Türkçe bilincini aşk derecesine yükseltmeliyiz, Türkçe bilmek yetmez Türkçe bilincine ermek gerekir diyerek sunumunu tamamladı.

Konferans sonunda katılımcıların sorularını içtenlikle yanıtlayan Prof. Dr. Ertuğrul Yaman’a, Mütevelli Heyet Başkanı Hayrullah Başer tarafından Dilimizle ilgili ufuk açan güzel bilgiler ve Türkçeye dair katkılarından dolayı teşekkür edilerek, vakıf adına bir sertifika takdim edildi.

Program, Ertuğrul Yaman’ın kitaplarını dileyen katılımcılar için imzalamasıyla sona erdi.

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Toplam 1 yorum yapıldı
Türkçe ve kuran
Konferans maalesef Türkçenin en büyük kaynağından hiç sözetmemiş. Kur'an ile islam coğrafyası kendini buldu, zenginleşti. Türkçe, Kürtçe, farsça, urduca dilleri kuranın ördüğü dillerdir. Herbirinde Kur'an'dan mütevellit binlerce kelime var ve bu kelimeler gönül dünyamızı birleştiren birer kandil gibidir. Sanki dil inançtan bağımsız gelişir gibi m.ö. 3500- 4000 yıllarına vurgu yapılması manidardır. Ankara'da yaşasaydım konferansı ıştirakle sorularımı sorabilirdim. Selam ve dua ile...
Yorum Ekleyen: Mehmet Necip Sinoğlu     26.05.2025 05:10:35

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya