Aydınlanma, özgürlük, insan hakları ve demokrasi söylemlerini bayraklaştırarak kurulan Kapitalist  EGOnomik sistem, kurulduğundan bu yana son üç asırdır 250 milyon insan katletmiştir. Hümanizm yani insan sevgisi tarihin hiçbir döneminde bu kadar istismar edilmemiştir. Bir de buna medeniyet, çağdaş uygarlık seviyesi denmesi, medeniyet ve uygarlık kelimelerine bu kadar hakaret olamaz.

Soydukları ülke ve insanların alın terinden biriktirdikleri servet ve güç sayesinde, kendi dışındaki insanlara yapmadığı zulümler kalmadı. Kendilerine karşı koyacak bir güç çıktığında, onu yıkmak için nükleer silah kullanmaktan bile çekinmemişlerdir. Arkalarında binlerce kan gözyaşı ve yıkım bırakarak dünyaya kan kusturmuşlardır.

Ancak “MAZLUMUN AHI İNDİRİR ŞAHI” sözü tecelli etmiş ve şimdi ne silahları, ne paraları, ne de malikaneleri onları koruyamaz olmuştur. Kim bunlara kan kusturan bu koca baba yiğit? Gözle görülmeyecek kadar küçük bir virüs. Hem de CANSIZ bir varlık. Ne ibretlik bir durum değil mi? Tıpkı firavunu tahtından indiren sivrisinek misali.

Batı bu cansız varlık karşısında, tam bir hasta adam sendromu yaşamaktadır. Ülkemiz bugün tek bir vatandaşı için ülkeler arası uçak seferleri düzenlerken, o çok zengin batılı kapitalistler yetersiz sağlık sigortaları ve sağlık hizmetleriyle insanlarını ölüme terk etmiş vaziyette hastanelere bile almamaktadırlar. Çin’e oh olsun deyip yan gelip yatarken, İtalya’da virüsün bulaştığı insan sayısı 69 binlere, ölü sayısı 6 bin 820 kişiyle Çin’i geçti (25 Mart). Avrupa’nın en iyi sağlık sistemine sahip ülkeleri arasında gösterilen İtalya, korona karşısında iflas etti. Duaya başladılar, işleri papazlara kaldı. İspanya perişan halde, virüse yakalan 42 bin, ölüm 2 bin 991 kişi. İnsanlar yer yetersizliğinden hastane bahçelerinde yatıyor, yaşlılar evlerinde yurtlarında terk edilmiş vaziyette. Hükümeti spor salonlarını, otelleri kapatıp onları hastaneye çevirdi. ABD, Almanya, Fransa ve İngiltere de durum benzer. Dünya genelinde ölüm sayısı 21 bin 306’ya, virüs bulaşan hasta sayısı ise 472 bin 76’ya yükselmiştir (26 Mart). Daha henüz aşısı ve ilacı da bulunabilmiş değil. Bu durumda hastalık ve ölümler devam edecek.

Uluslararası Çalışma Örgütü, korona virüs nedeniyle dünya genelinde 25 milyon insanın işsizlik tehlikesi ile karşı karşıya kalabileceğini açıkladı. Fuarlar, konferanslar, turistik geziler, uçak seferleri, maçlar, konserler vs. her şey iptal edildi, insanlar evlerine kapandı. İş yerleri kapandı, insanlar gelirsiz kaldı, kira ve krediler ödenmiyor. 80 trilyon dolarlık ciroya sahip dünya ekonomisine Corona virusün vereceği zararın, 2020 yılı sonunda 8 trilyon doları bulabileceği öngörülüyor. Ham petrol fiyatları 50 dolardan 25 dolarları gördü.

Dünya tek bir kurşun atmadan savaş şartlarından daha zor bir durumda. Çünkü savaş belirli bölgeleri etkiler bu ise tüm dünyayı ve özellikle zengin ülkeleri etkilemekte. Bu bela batılı haydutları daha fazla vuracak gibi. Bundan ders alıp insanlara zulmü terk ederler mi derseniz, pek sanmam. Çünkü Orta Çağdaki veba salgınları, I. ve II. dünya savaşları, İspanyol gribi belalarının hep batıya zarar vermesine karşılık doymak bilmez hırslarından hiçbir zaman vazgeçmediler. Aralarında ferdi olarak ıslah olanlar olabilir.

Ancak bu seferki durum, bir takım perde arkasında olan ve kaostan medet uman güçlerin, dünyayı kendilerine göre dizayn etme heveslerinden olduğu ön görülmektedir. Bu açıdan virüs sonrası dünyada önemli değişiklikler olabilir. Bazı ülkeler bundan fazla zarar görüp güç dengeleri bozulabilir. “Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır” deyip bekleyelim. Bizim için yeni fırsatlara yol açacak gibi görünmektedir. Çabayı elden bırakmadan yola devam.

Hak şerleri hayreyler

Zannetme ki gayreyler

Arif onu seyreyler

Görelim Mevlam neyler

Neylerse güzel eyler