Dilimizde “Vakit nakittir” diye bir söz var. Bu söz bize ait bir söz müdür?
Sanmıyorum.
Dil ile düşünce, düşünce ile hayat tarzı arasında esaslı ilişki bulunuyor. Meselenin vuzuha kavuşturulması dilcilere mi düşer?
İnancım odur ki bu sözün sahibi Kapitalizm’in ağa-babalarından biridir. Malum o fikirde her şey alınır-satılır. “Zaman”ı “nesne” kılarsınız, bal gibi alıp-satarsınız. Bu hükmün delili şurada: “Time is money” (Zaman paradır) sloganı Remington marka daktiloların gövdesine (Daktilonun icadı 1860’lar) ve fabrika girişlerine kazınmıştır.
Tarım toplumunda zaman tabiatın ritmi, âhengi ve işleyişiyle belirlenir. Gece-gündüz ve mevsimler. Hududullah gün, ay ve yılı tayin etmiştir. Kur’an’da ayların sayısı 12 olarak verilir. Bunlardan dördü “haram” aylar olup, en hayırlı ay Ramazan’dır. Zamanın adlandırılması ise namaz vakitlerine göredir. Sabah-öğle-ikindi-yatsı. Ayrıca fecir, kuşluk, zeval var. “Saat” kelimesi Kur’an-ı Kerim’de 48 yerde geçer. Bunlardan kırkı “kıyamet” ile ilgilidir.
Medeniyet tarihinde güneş saati, su saati, mum saati, kum saati ve nihayet mekanik saat kullanıldığı biliniyor. İlk mekanik saatler (Halife Harun Reşid zamanında Müslüman âleminde - 12. ve 13. a. Benedictine manastırları ile Hıristiyan dünyasında) esasen “ibadet zamanını” belirlemek için kullanıldı. Bu mânası ile “saat” uhrevî hüviyete sahip idi. 14. a. ortalarında mekanik saat manastır duvarlarını aştı, işçilerin ve tüccarların hayatına düzen vermek için kullanıldı. L. Mumford bu konuda şöyle diyor: “Mekanik saat düzenli üretim, düzenli çalışma ve standart ürünün vücut bulması için icat edilmiş gibidir”. Bunun adına “Fabrika ayarı” veya “Kapitalizmin saati” diyebiliriz. İbadet için yapılan “Çan kuleleri”nin yerini artık “Saat kuleleri” almıştır. İşin tuhaf tarafı Osmanlı Devleti’nde de fabrika (sanayi) pek yaygın olmasa bile saat kulesi epeyce bulunur. (Bilhassa II. Abdülhamit devri bu kulelerin yaygınlaştığı dönemdir).