Artan küresel ısınmadan kaynaklanan iklim değişiklikleri, Korona Virüs salgını derken dünyada insan hayatı büyük tehditler altında. Dünyamızı ve insanlığı etkileyen her kaosun mimarı ve ürettikleri kaosla insanlığı arzu ettikleri istikamete doğru sürükleyen küresel elitler de boş durmuyor. Microsoft'un kurucu ortağı, milyarder Biil Gates birden hayırsever oldu, yoksulluk ve sağlığa odaklandı; zamanını dünyayı kurtarmaya harcıyor görünüyor. Dünyanın gidişatını iyi görmeyip "İklim Felaketi Nasıl Önlenir" başlıklı bir kitap yayınladı. Gates, 2050 yılına kadar dünyada sıfır emisyon hedefine ulaşmanın mümkün olduğunu söylüyor. Ayrıca YouTube'da Veritasium isimli kanala konuk olan Gates, 2015'te yaptığı konuşmada "Dünyamızı bekleyen tehlikelerden birincisi iklim değişikliği, ikinci olarak ise Biyoterörizm. Büyük zararlar vermek isteyen biri bir virüs tasarlayabilir ve bunun bedeli doğal bir salgının yaratacağından çok daha ağır olur. Bugün yaşadıklarımızla karşılaşmamak için önlemlerimizi almalıyız" diyerek gelecek için kehanetlerde bulunmuştu.

Bir de şu haberi okuyalım. “2008 yılından itibaren Gates Vakfı'na servetlerinden yaklaşık 45 milyar dolar aktaran çift, koronavirüse karşı geliştirilen 4 projeye destek oldu. Geçtiğimiz haftalarda aşı çalışmalarında en umut vadeden projenin Pfizer'a ait olduğunu belirten Bill Gates, vakıf adına söz konusu şirkete ilk yatırımı 2002 yılında yapmıştı.  Korona virüs aşısını Türk bilim insanları Uğur Şahin ve Özlem Türeci'nin sahibi olduğu  BioNTech firması ile birlikte geliştiren Pfizer, üçüncü faz klinik deneylerde hastalığın bulaşmasının % 90 engellendiğini duyurmuştu. Gates Vakfı BioNTech’e ilk yatırımını ise korona virüs salgınından önce gerçekleştirdi. Vakıf, 2019 yılında BioNTech’e 55 milyon dolarlık bir yatırım gerçekleştirdi.”³ Adam daha virüs’ün lafı edilmediği günlerde bu işlere girişiyor ve 2015 yılında kehaneti patlatıyor. Çok ilginç değil mi?  Ardından Bill Gates vakfı Afrika altı ülkelerde uzun süredir aşı denemeleri yapmaya başladı. Bu ara Korona-19 virüsü B. Gates’in dediği gibi çıkınca Peru'da bir mahkeme, Microsoft'un kurucusu Bill Gates'i, Amerikalı iş adamı George Soros'u ve Rockefeller ailesini korona virüsü üretmekle suçladı.

Bu konulara ilgi sadece tek ona has değil. Bill Gates'i araştırdıkça bu konularda Rockefeller ailesi ile olan ilişkisi olduğu ortaya çıkıyor. Mesela ABD hükümeti 2017 yılında DSÖ'ye 401 milyon $ para verirken, Bill Gates 798 milyon $ verdi, bunu destekçisi Rockefeller'mi yaptı? Yoksa Bill Gates, ABD hükümetinden daha mı zengin? Daha bitmedi. Kıyamet Tohum Ambarı'nı çoğumuz duymuşuzdur. Detayları şöyledir. 2008 yılında Norveç Arktik Okyanus'unun güneyinde Kuzey kutbuna 1.100 km uzaklıktaki Svalbard Takımadasında küresel bir tohum bankası kurulmuştur.(-18) derecede bazıları 1.000 yıla kadar dayanabilir. Görünürde iyi niyetle, ileride bir afet, nükleer savaş veya küresel ısınma olup ortada eğer tohum kalmaz ise, buradaki tohumlar kullanılsın diye yapılmış. Sonra buraya her ülke tohum göndermeye başlanmıştır. Kapasitesi 4,5 milyon çeşittir. Buraya kadar her şey normal, anormal olan ise burayı Gates vakfı, Rockefeller vakfı ile ona bağlı tarım devleri ve danışmanlık grubu da (CGIAR) finanse etmesidir. 

Daha bitmedi. Dünyanın en zengin dördüncü kişisi Microsoft'un kurucusu Bill Gates, ABD'nin birçok eyaletinden 242 bin dönümlük (yaklaşık 979 bin kilometrekare) tarım arazisini satın aldı. Afrika ve Ukrayna hatta bizim Trakya’da bile toprak aldığı iddia ediliyor. Buralarda ne ekip biçecekler acaba? Bir başka elit Nathaniel Philip Rothschild, 15 Mayıs 2020’de çok garip bir laf etti, “Bugün küresel sosyalizme hayatımdaki diğer noktalardan daha yakın bir şekilde ilerliyoruz” ve “küçük çiftçilik 2045’e kadar bitmeli” diyor. Şu an tahıl 5 küresel şirketin eline geçmiş durumda. Zaten tohum giderse çiftçi olsan ne yazar. Bu ara ABD eski dışişleri bakanı ve bu derebeylerin önemli akıl hocalarından olan Henry Kissenger’in ünlü sözü unutulmamalı: GIDAYI KONTROL EDEN DÜNYAYI YÖNETİR. Bu adamların bir flim çevirdiği belli. Bu flim insanlığın hayrına olmayacağı belli.

Devam edelim, Bill Gates bir konuşmasında şunu demiş: “Dünyada kontrol altına alınamayacak insan olmasını istemiyoruz.” Ardından Bill Gates ile Rockefeller vakfı birlikte kurdukları şirket ABD’ deki MIT’ten Kuantum Mürekkep patenti aldılar. Bu mürekkep  radyo frekanslarla takip edilebiliyor. Ayrıca anten gibi kullanılailecek dijital elbise ve ayakkabı da geliştirmektedirler. Yani insanlara cip takmaya da gerek kalmayacak. Hatta mRNA aşılarında kullanılan Grafen maddesini manyetik olarak 5G haberleşme teknolojisi ve benzeri RF etkisi ile manipüle edildiği tesbit edildi. Tabi insan nesli üzerinde ne değişiklikler tasarladıkları malum. Bu gidişle ne din ne cinsiyet ne de gerçek insan nesli ortada kalmayacak. GDO müdahalesiyle ile tohumları, DNA müdahalesiyle de homo sapiens nesli insan bırakmayacaklar. Nathaniel Philip Rothschild’in “Küresel Sosyalizm” dediği de bütün devletlerin ve insanların tek elden kontrol edildiği YENİ DÜNYA DÜZENLERİ olsa gerek.

Ve konumuzla ilgili bir başka detay. ABD'li Bloomberg Milyarderler Endeksi'ne göre dünyanın en zenginleri koronavirüsün (Kovid-19) gölgesinde geçen 2020'de de servetlerine servet kattı. 2021'in ilk gününde güncellenen listeye göre Kovid-19 salgınına rağmen 2020'de milyarderler listesine girenlerin servetlerindeki toplam artış % 31'i buldu. Bu artışın, 8 yıldır yayımlanan endeksin tarihindeki en yüksek artış olduğu kaydedildi. Dünya ekonomileri bu salgınla tam bir kriz yaşarken elitlerimiz yine kasalarını doldurmaya devam etmiştir. Bilinen şu ki insanlık gittikçe devletlerin kontrolünden çıkıp bu elitlerin kontroline girdiğidir. İnsanlık adım adım tek elden kontrol edilen tek bir dünya devletine doğru yol almaktadır. “Yeni Dünya Düzeni” denilen bu gidişin başlangıcı bir kaç yüzyıl önceye dayanmaktadır. BM, IMF, NATO, FAO, İLO, UNESCO, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Sağlık Örgütü, Blockchain, Bitcoin gibi tek merkezden dünyayı yönetecek örgütlenmeler tamamlandı gibi. Küreselci yapı yeni bir sistemin şart olduğunu, bunun da belli bir zamanda yapılacak resertlemeden, sıfırlamadan sonra “Big Data-Büyük Veri” tabanlı yeni dijital sistemde, in-
sanlığın azami kontrolü için “Yapay Zeka’nın” başrolde olacağı yeni bir dönem başlatmak istiyorlar. Yapay Zeka, Humonoidler, çip takma, 5G, Starlink, Çeşitli internet ağları, Corona, Lanzarote, İstanbul Sözleşmesi, Toplumsal Cinsiyet, CEDAW, Starlink, Nerolink, NEOM gibi özellikle insanlığın takibi, kontrolü ve değişimi üzerinde bir sürü proje hızla devam etmektedir. Şimdi geldik bu iş için yapılacak büyük hamleye yani start vermeye. Küreselciler adına parayı kontrol eden George Soros, 1 Şubat 1999’daki Davos’ta şöyle bir konuşma yapıyor:

Soros, “Büyük Sıfırlama (Great Reset) bugün için zor görünüyor. Ancak 20 yıl sonra bir güç değişimi olabilir. Bunu anlamak bugünden zor. Bilinmeyen, beklenmeyen bir kaos ortamı, büyük sıfırlamanın önünü açacak. Devletler bu sistemin içinde olmak zorunda kalacak. Karşı çıkanların belki de sınırları değişecek” diyordu.

Anlaşılan o ki Soros 21 yıl önce Covid-19 gibi bir kaos ortamı bekliyordu. Soros bu kaosu yaratacak olayın Covid-19 olacağını bilmiyor olabilir ama bu işin büyük bir kaosun arkasından olacağından biliyordu. Aradan 21 yıl geçti ve 2020’nin başında ortaya çıkan Korona virüs’ün dünya ekonomilerini alt üst etmesi sonucu, gelinen noktada 119 ülke IMF’nin dağıtacağı para için kuyruğa girip küreselcilerin eline iyice düştü. Ve beklenen mesaj 2020 Haziran’ında dünya ekonomilerine yön veren Davos’un kurucu başkanı Klaus Schwab geldi:

“Yeni bir dünya bizi bekliyor tek bir dünyaya sahip olduğumuz için hata yapma lüksümüz yok! Yapılan hatalardan ders çıkarıp küresel bir felaket olmaması için çalışıyoruz. Kovid-19 iklim değişikliğinin geldiği boyutu gösterdi. Birçok küresel değişiklik karşısında daha dayanıklı daha eşit kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomiler ve toplumlar inşa etmeliyiz. Artık büyük sıfırlama zamanı geldi. Büyük sıfırlama çok daha adil, güçlü bir gelecek için yeni sosyal sistemi inşa edeceğiz”

Malum ailelerin İngiltere’deki The Ekonomist dergisi gibi ABD’deki diğer bir sözcüsü olan TİME dergisi Kasım-2020 sayısında “The Great Reset-Büyük sıfırlama” başlığını atarak o da devreye girdi. Baş yazıda şöyle deniyor: “COVID-19 salgını, nasıl bir gelecek istediğimiz hakkında düşünmek için eşsiz bir fırsat sağladı. TIME, Dünya Ekonomik Forumu ile birlikte çalışarak, önde gelen düşünürlerden yaşama ve çalışma şeklimizi nasıl dönüştüreceğimiz konusunda fikirler aldık” Bu hedef bir kandırmaca mı yoksa bir gerçek mi önümüzdeki yıllarda anlaşılacaktır. Birileri “cambaza bak” deyip yapacağını yapmaya çalışacaktır. Gelecekte bizleri bekleyen değişimleri şöyle sıralayabiliriz. İnsanların klonlanlaması, Neuralink ile insan beynine çip takılıp beyinle bilgisayarların iletişimi, Yapay zeka ile insana yapay bir dünya sunulması, Yapay zekanın kontrolündeki bir yönetim sistemi, nakit paranın yerine dijital paranın geçmesi, insan nüfusunun azaltılması, Tek dünya devleti denilen Dijital bir dünya sisteminin oluşturulması bizleri beklemektedir. Her şeyimiz paranın sahiplerinin kontrolü altında belirli bir hedefe doğru yol almaktadır. Sonumuz hayrola…