Bu söz aslında bir Kazak atasözüdür. Geçtiğimiz gün Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım-Jomart Tokayev’in ulusa sesleniş konuşmasında tekrar dikkatimi çekti.
5 temel başlıkta ülkenin geleceğine ilişkin hedef ve çağrıların yer aldığı bu seslenişler Kazakistan’da hükümetin çerçevesini çizer ve vatandaş-devlet etkileşimi açısından da bir tür denge-denetim rolü üstlenir.
En azından amaçlanan budur.
Ocak olaylarının ardından önemli kararların duyurulduğu bu konuşmanın tümünü vermek mümkün olmasa da bazı önemli kısımları paylaşmak faydalı olacaktır.
Öncelikle metnin geneline bakıldığında Adaletli devlet/Tek millet/Huzurlu toplum teması öne çıkıyor.
Yeni ekonomi politikası, reel sektörün geliştirilmesi, kamu yönetim sisteminin yenilenmesi ve kanun/düzen dengesi ana maddeler...
Ekonominin rekabetçi ve serbest bir düzene kavuşması, kırtasiyeciliğin kaldırılması, girişimciliğin ve reel sektörün desteklenmesi için birtakım yeni politikalar hükümete talimat olarak veriliyor.
BAŞKANLI PARLAMENTER SİSTEME GEÇİŞ
Kazakistan mevcut yönetim sistemiyle başbakanlı başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Yeni hedef ise başkanlı parlamenter sistem. 2017'den bu yana bunun taşları döşeniyordu.
Cumhurbaşkanı Tokayev net bir değişikliği parlamentoya teklif etti. Buna göre normalde 2024'te yapılması gereken Cumhurbaşkanlığı seçimleri 2022 sonbaharda gerçekleşecek. Parlamento ve diğer yerel Meclis seçimlerinin de tümü 2023 ilk yarısında...
Tokayev, yönetimin her yönüyle vatandaştan tam güven alması gerektiğini düşünerek kendi görev süresinde yaklaşık 2 yılı feda ediyor. Bir yönüyle kendi liderliğinin bir tür meydan okuması denilebilir.
Ve parlamentoya bir değişiklik yapılması için teklifte bulunuyor. Cumhurbaşkanı 7 yıllığına ve sadece bir kez seçilmeli. Zira bu yaklaşıma göre 7 yıllık tek dönemlik süre hem tarafsızlık hem de icra için uygun.
Konuşmasında önemli bir de ifade var: "Siyasi modernleşme sürecimizde parlamentarizm özel bir yer tutacak.”
"Güçlü Cumhurbaşkanı - etkili Parlamento - sorumlu Hükümet" formülü ile siyasi aslında başkanlı parlamenter sisteme doğru evriliyor. Kazakistan. (Tüm bu süreci ve bugün gelinen durumu "Büyük Bozkırın Yükselişi" adlı kitabımda bulabilirsiniz.)
EĞİTİM VE SAĞLIK STRATEJİK YATIRIM
Yazının başlığındaki söz ise "Ülkenin Geleceği için Stratejik Yatırımlar” başlığında ve Eğitim alt bahsinde geçiyor. Okul öncesi eğitimin, gerek ülkenin geleceğini belirleyen gerekse millet olma bilincinin temelinin atıldığı en önemli zemin olduğu belirtiliyor.
Buraya odaklanmak ve başarı elde etmek gerçekten stratejik bir güvenlik sahası olarak irdelemeliyiz. Zira milli ve ahlaki değerler, birlik duygusu, günlük yaşamdan trafiğe kadar pek çok bilinçlenme boyutu burada temelleniyor.
Cumhurbaşkanı Tokayev konuşmasında iki ila altı yaş arasındaki çocukların sadece yarısının anaokuluna gittiğini böyle bir eksikliğin kabul edilemez olduğunu da ekledi..
Bunun için ulusal ‘Konforlu Okul’ projesini başlatacaklarını ve 2025 yılına kadar 800 bin çocuğun modern bir okulda eğitim alacağını nihai amacın köy ve şehir okulları arasındaki farkın ortadan kaldırılması olduğunu vurguladı.
Bu başlıkta ayrıca sağlık, sosyal devlet, askeri ücret, toprakların halka ait olduğu irdeleniyor.
Belirtildiğine göre ülkedeki 650 yerleşim merkezinde sağlık tesisi yokmuş. Yeni hedefin uygulamaya geçirilmesiyle 1 milyondan fazla vatandaşa birinci basamak sağlık hizmeti sunulacak.
VATANDAŞLIK DEĞİL İKAMET İZNİ
Doğrudan dış yatırımın desteklenmesi amacıyla yabancı işadamları on yıllık vize başvurusunda bulunacak ancak 300 bin dolardan fazla yatırım yapmaları gerekiyor. Burada süresiz bir vatandaşlık değil sadece süreli ikamet izni getiriliyor! Doğrusu Türkiye'de de olması gereken buydu.
Tarım arazileri halka ait olacak ve kullanılmayan araziler tespit edilerek tarım ekonomisine yeniden kazandırılacak.
Bir başka detay da toplumda hukukun üstünlüğünün sağlam bir şekilde yerleştirilmesinin yapısal yolları...
Bu bağlamda, Hâkimlerin acilen yeniden seçilmesi ve yenilenmesi gerektiğini vurgulayan Tokayev "Hakimler yüksek nitelikli, dürüst ve yolsuzluktan uzak olmalıdır. Her şeyden önce, tüm Hâkimlerin statüsünü eşitlemek gerekir. Onlar kendilerinden üst görevdeki meslektaşlarına bağımlı olmamalıdırlar" diyor. Mahkeme Başkanları da bundan böyle atamayla değil kendi kuralları içerisinden seçimle belirlenecek.
Cumhurbaşkanı Tokayev'in seçime kadar olan bir kaç aylık dönemde ve seçilmesi durumunda muhtemel yeni dönemde hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı dengesi, liyakat, gelir adaleti, yolsuzlukla mücadele, rekabetçi ve şeffaf devlet anlayışını esas alan bir devlet inşasına yöneleceği söylenebilir.