Bir Hayat Felsefemiz Var Mı?
MAKALE
Paylaş
23.05.2023 17:13
448 okunma
Prof. Dr. Celal Kırca

Hayat felsefesi, hayatı “anlama ve algılama” tarzımıza göre  “niçin, neye göre ve nasıl  yaşadığımızın bilincinde olmak” demektir. Daha açık bir ifade ile  hayatımızı  hangi kriterlere göre  niçin ve nasıl yaşıyoruz? Sorularına vereceğimiz samimi cevaplar, bize bir hayat felsefemizin olup olmadığını veya nasıl bir hayat felsefesine sahip  olduğumuzu  gösterir.  Önce bu tanıma  göre  bir hayat  felsefemizin olup olmadığını sorgulamak; şayet  bir hayat felsefemiz yoksa, bir an önce hayat felsefesine sahip olma çabası içine girmek;  bir hayat felsefesine  sahip olduğumuzu düşünüyorsak, bu takdirde nasıl bir hayat felsefesine sahip olduğumuzun da farkında olmak gerekiyor.

Geçmişte aile içinde ebeveynlerin, okullarda ise hocaların, imkanları ve bilgileri ölçüsünde çocukları eğittikleri ve birlikte yaşayarak hayata hazırladıkları; günümüzdeki gibi sadece refahı amaçlamadıkları hepimizin malumudur. Bu eğitimde  aile reisleri ve hocalar  arasında bazı  ortak  noktalar  bulunsa  da, farklılıklar da mevcuttu.   Dolayısıyla “Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır”  ata sözüne uygun davranışların  da  sergilendiği görülüyordu. Nitekim  babam  da kendisine özgü bir  davranışla beni eğitmek istemiş olacak ki,  bir gün  bana  “Oğlum  keseri getirir misin” diye seslenmişti.  Ustalık yaptığı bir  dönemdi;  çeşitli  alet ve edevata sahipti. Ben de ara sıra ona yardım ediyordum.

Keseri babama  götürdüğümde elinde bir tahta parçası vardı. Keseri benden alınca “Elime dikkatlice bak” dedi ve keserle o tahta parçasını yontmaya başladı. Tahta parçasını biraz yonttuktan sonra “Şimdi de bana testereyi getir”  dedi. Ben de getirdim. Testere ile tahta parçasını kesmeye başladı.  Bana  dönerek “ Testereye iyi bak” dedi. Sonra “Rendeyi getir” dedi. Rendeyi getirip  ona verdim. Bu sefer  de o tahta parçasını rendelemeye başladı ve “Rendeye  iyi bak” demeyi de ihmal etmedi.

Rendelemeyi bitirince bana “Şöyle karşıma geç, otur bakalım”  dedi, ben de oturdum. Gözlerimin içine bakarak  “Oğlum! beni iyi dinle. Sözlerime de iyi  kulak ver. İnsanlar üç kısımdır. Kimi şu keser gibidir, hep kendine yontar;  kimi testere gibidir, testerenin tozu iki tarafa attığı gibi, o da  hem kendini hem de karşısındakini düşünür, onun   hakkını hukukunu korur ve ona  eşit davranır; kimi de rendeye benzer, karşısındakini  kendine tercih eder.  Sen hayatında asla keser gibi olma, testere gibi  ol, becerebilirsen ara sıra da rende  gibi olmaya bak”  demişti. Sahip olduğu hayat felsefesini her halde  böyle bir örnekle bana öğretmek istemişti. Bugün kaç aile reisi veya hoca  böyle bir eğitim modelini uyguluyor veya  böyle bir uygulama şansına ve imkanına sahip bulunuyor? Bunu bilmiyorum, fakat   bu örnekten hareketle kendimize şu soruları  soralım, istiyorum:

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya