![](/uploadimages/Genel/Yazarlar/%C4%B0brahim%20Kuma%C5%9F/M%C3%BCsl%C3%BCman%20Olmal%C4%B1y%C4%B1z.jpeg)
Sesli Dinle![no no](https://www.anahaberyorum.com/ckeditor/plugins/smiley/images/thumbs_down.gif)
Selam üzerinize olsun.
Vatan, millet davasına hizmet etmiş, rahmeti rahmana kavuşmuş, Yeniden Millî Mücadele Hareketi lideri ve Millet Partisi Genel Başkanı Aykut abinin baş yazısı.
Müslüman Olmalıyız[1]
Hz. Ali asırlar önce hakikatin basit olduğunu ama insanoğlunun basit hakikati karıştıra karıştıra içinden çıkılmaz hale geldiğini söyleyerek, içinden çıkılmaz hale getirdiğimiz problemlere asırlar ötesinden ışık tutmakta, 20. asrın büyük düşünce zirvelerinden Toynbee, Batı’nın ve dolayısıyla dünyanın ırkçılık ve alkolizm gibi afetlere karşılık İslam'ı yeniden çağırmak mecburiyetinde olduğunu söylerken de basit ve apaçık bir hakikati ortaya koymakta. İnsan cinsinin dejenere edilerek veya baskı altına alınarak, gittikçe insanlığından uzaklaştırılması, onun sonu demek. Bu problemlerin ağırlığı bizde pek az hissedilmekte. Ama bu gidişle, Batı’nın battığı batağa, kahredici bir körlükle, düşmemiz işten değil.
Toynbee, bize bir başka bildiğimiz ama küçümsemekte direndiğimiz, ekonomik hastalığı ve illetini söylüyor. O enflasyonu bir dünya hastalığı olarak görüyor. Her gün kamçılanan, sınır tanımaz bir iştiha ile yöneldiğimiz dünya. İşte ülkemizde talebin artmasının başlıca sebebi. Hristiyan karanlık orta çağ boyunca boyunduruk altına alınan, bastırılan nefsi istekler birikiminin volkanı, Batı insanını dünya nefsine ram eden bir canavar haline getirmiştir. Beden ile ruh, dünya ile ahiret, madde ile mana dengesini kuramayana İslam dışı din ve tatbikatlar, insanlık için cehalet, meskenet, gerilik ve fakirlik gibi bir felaketle, dengesini yitirmiş nefsi ihtiyaç ve taleplerin baskısı altında tükenen kaynaklar, çoğalan nüfus ve artan ihtiyaçların darbeleri altında gittikçe daha çok küçülen, yetersiz hale gelen yetersiz üretiminin sebep olduğu, servet ve gücün küçük bir azınlığın elinde toplandığı huzursuz, parçalanmaya mahkum bir başka felaket dışında insanlara verecek hiçbir şeyleri kalmamış, birer eski zaman hatırasından ibaret.
Acaba insanoğluna, ihtiyaçlarında ölçüyü, itidali öğretecek İslam'dan başka ne var? Acaba insanoğluna dünya ve ahiret dengesini kurdurabilecek, hangi din var? Miskinliği, tembelliği ortadan kaldıran, çalışmayı dini bir görev olarak insanoğluna sevdiren İslam'dan başkası mı? Hayat, pahalılığı gibi gerçek bir felaketin yaygın bir canavar halinde tüm toplumu felce uğratmasını istemiyorsak, talebi azaltmayı, üretimi arttırmayı istiyorsak, gerçekten; Müslüman olmalıyız.
[1] Bayrak Gazetesi Baş yazısı. Aykut EDİBALİ (17.06.1985 Sayı 801.)