Selam üzerinize olsun. Mus’ab, Zengin ve itibarlı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Anne ve babası oğullarını çok seviyor, her istediğini yerine getiriyorlardı. Çok rahat bir hayat yaşıyordu. Mekke’de ondan daha zarif, kibar, daha iyi giyinen, daha yakışıklı, bir genç yoktu. Abduddar kabilesindendir. Anne ve babası peygamberimiz ’in(s.a.v) soyu ile bir yerde birleşmektedir. Peygamberimiz ’in (s.a.v.) mensubu olduğu Haşimoğluları ile de aralarında husumet vardı. Mus’ab, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Tebliğini kabul edip ilk Müslümanlardan oldu. Ailesi İslam’a girdiğini anlayınca oğullarına her türlü baskıyı yaptılar. Netice alamayınca da hapsettiler. Müslüman olduktan sonra çok sıkıntı çekti. Hayat artık çekilmez hale gelmişti. İlk kafile ile Habeşistan’a hicret etti. Çok fazla bir zaman geçmeden müşriklerin İslam’a girdiği yanlış haberi Habeşistan’a ulaşınca oradaki Müslümanların bir kısmı geri döndüler. Birinci Akabe Biatı’na kadar (621) Mekke’de kaldı. Bu tarihte Resûl-i Ekrem, Medinelilerin isteğiyle onu İslâm tarihinin ilk muallimi olarak, İslam’ı tebliğ ve temsil etmek üzere, en önemlisi de Peygamberimiz(s.a.v) ve sahabesi için, Medine’yi hicret için hazır hale getirmekti. Medine’ye ilk hicret eden sahâbî olarak da kabul edilir. Mus’ab Peygamberimiz ‘in (s.a.v) en yakınında bulunmuş ve O’nu örnek almıştır. Ailesinin de İslam düşmanlarının da baskısına boyun eğmemiş, asla taviz vermemiştir. Habeşistan hicreti ile her türlü zorluğa, güçlüğe karşı sabır ve metanet göstermiştir. Mus’ab aldığı görevin bilincindeydi. “Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et; onlarla en güzel yöntemle tartış. ...”1. İman ettiği davası için azimle, kararlıkla mücadele etti. Ve başardı. Medine’de uğramadığı hiçbir ev bırakmadı. Örnek bir davetçi oldu. 622 yılında hac mevsiminde 75 kişi ile Mekke’ye geldi. 1 yıl içinde yaptığı faaliyetlerini Resulullah’a anlattı ve takdirini kazandı. İkinci Akabe Biat’ından sonra üç ay kalıp Medine’ye döndü. Bedir’de muhacirlerin, Uhud’da bütün Müslümanların sancağını taşıdı. Uhud gazvesinde Hz. Peygamber’in yanından hiç ayrılmayıp Resûl-i Ekrem’i yaralayan müşrikin kılıç darbeleriyle her iki eli de kesilince, sancağı kollarıyla göğsüne bastırarak dik tutmaya çalışırken yine onun mızrağıyla şehit düştü. Savaştan sonra şehitler defnedilirken Hz. Peygamber(s.a.v), yoksul bir kıyafet içindeki Mus‘ab’ı yanındakilere göstererek onun bir zamanlar en güzel elbiseleri giydiğini, en güzel yemekleri yediğini, fakat Allah ve resulünün sevgisini her şeye tercih ettiğini söyledi. Ardından, “Müminlerden bazı kimseler Allah’a verdikleri sözü yerine getirdiler, kimileri onun yolunda can verdiler, kimileri de ecellerini bekliyorlar; (vaatlerini) asla ¬değiştirmediler.” 2. Ayetini okudu. 1.16.Nahl 125 2.33.el-Ahzâb .23 Kaynakça. * TDV İslâm Ansiklopedisi (Müellif Hüseyin ALGÜL ) *Peygamberimiz, İslâm Dini ve Aşere-i Mübeşşere. KONRAPA, Mehmet Zekâi *İslâm Peygamberi Muhammed Hamidullah
Selam üzerinize olsun.
Mus’ab, Zengin ve itibarlı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Anne ve babası oğullarını çok seviyor, her istediğini yerine getiriyorlardı. Çok rahat bir hayat yaşıyordu. Mekke’de ondan daha zarif, kibar, daha iyi giyinen, daha yakışıklı, bir genç yoktu. Abduddar kabilesindendir. Anne ve babası peygamberimiz ’in(s.a.v) soyu ile bir yerde birleşmektedir. Peygamberimiz ’in (s.a.v.) mensubu olduğu Haşimoğluları ile de aralarında husumet vardı.
Mus’ab, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Tebliğini kabul edip ilk Müslümanlardan oldu. Ailesi İslam’a girdiğini anlayınca oğullarına her türlü baskıyı yaptılar. Netice alamayınca da hapsettiler. Müslüman olduktan sonra çok sıkıntı çekti. Hayat artık çekilmez hale gelmişti. İlk kafile ile Habeşistan’a hicret etti. Çok fazla bir zaman geçmeden müşriklerin İslam’a girdiği yanlış haberi Habeşistan’a ulaşınca oradaki Müslümanların bir kısmı geri döndüler. Birinci Akabe Biatı’na kadar (621) Mekke’de kaldı. Bu tarihte Resûl-i Ekrem, Medinelilerin isteğiyle onu İslâm tarihinin ilk muallimi olarak, İslam’ı tebliğ ve temsil etmek üzere, en önemlisi de Peygamberimiz(s.a.v) ve sahabesi için, Medine’yi hicret için hazır hale getirmekti. Medine’ye ilk hicret eden sahâbî olarak da kabul edilir.
Mus’ab Peygamberimiz ‘in (s.a.v) en yakınında bulunmuş ve O’nu örnek almıştır. Ailesinin de İslam düşmanlarının da baskısına boyun eğmemiş, asla taviz vermemiştir. Habeşistan hicreti ile her türlü zorluğa, güçlüğe karşı sabır ve metanet göstermiştir. Mus’ab aldığı görevin bilincindeydi. “Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et; onlarla en güzel yöntemle tartış. ...”1. İman ettiği davası için azimle, kararlıkla mücadele etti. Ve başardı. Medine’de uğramadığı hiçbir ev bırakmadı. Örnek bir davetçi oldu. 622 yılında hac mevsiminde 75 kişi ile Mekke’ye geldi. 1 yıl içinde yaptığı faaliyetlerini Resulullah’a anlattı ve takdirini kazandı. İkinci Akabe Biat’ından sonra üç ay kalıp Medine’ye döndü.
Bedir’de muhacirlerin, Uhud’da bütün Müslümanların sancağını taşıdı. Uhud gazvesinde Hz. Peygamber’in yanından hiç ayrılmayıp Resûl-i Ekrem’i yaralayan müşrikin kılıç darbeleriyle her iki eli de kesilince, sancağı kollarıyla göğsüne bastırarak dik tutmaya çalışırken yine onun mızrağıyla şehit düştü. Savaştan sonra şehitler defnedilirken Hz. Peygamber(s.a.v), yoksul bir kıyafet içindeki Mus‘ab’ı yanındakilere göstererek onun bir zamanlar en güzel elbiseleri giydiğini, en güzel yemekleri yediğini, fakat Allah ve resulünün sevgisini her şeye tercih ettiğini söyledi. Ardından, “Müminlerden bazı kimseler Allah’a verdikleri sözü yerine getirdiler, kimileri onun yolunda can verdiler, kimileri de ecellerini bekliyorlar; (vaatlerini) asla ¬değiştirmediler.” 2. Ayetini okudu.
1.16.Nahl 125
2.33.el-Ahzâb .23
Kaynakça.
* TDV İslâm Ansiklopedisi (Müellif Hüseyin ALGÜL )
*Peygamberimiz, İslâm Dini ve Aşere-i Mübeşşere. KONRAPA, Mehmet Zekâi
*İslâm Peygamberi Muhammed Hamidullah