Ne evrensel ahlâk kaldı ne de İslâm ahlâkı. Kimileri, artık Batılıların Müslümanlardan daha ahlâklı olduklarını söylüyor ve onları övüyorlar. Ahlâka hayat düzeni, disiplin, bireysel dürüstlük vb. kriter- lerinden bakarsanız buna bir ölçüde hak verebilirsiniz ama genelleme yanlıştır. Oralarda bilhassa ABD’de her türlü ahlâk kirliliği kol geziyor.
Uzun yıllar ABD’de kalan ve din hizmetinde çalışan bir arkadaşım anlatmıştı: Bilmem hangi şehirde, bir iki siyah derili tenhada bir adamı duvara yaslar ve ceplerini ararlarmış. Elli dolardan aşağı para çıkarsa emeklerine (!) değmediği için adamı döverlermiş, fazla çıkarsa parasını alıp salarlarmış, bu esnada oradan tek bir polis geçse başını öbür yana çevirip sıvışırmış.
Mış mış diye anlattım da milattan öncesinden söz etmiyorum, daha geçen hafta torunumun arabasını çaldılar, bir yerde pert olarak bulundu. “Sigorta öder” dedim, “Çalma olayının sigortası çok pahalı idi, onu dâhil etmemiştik” diye cevap verdi. Peki, niçin çalma olayının sigorta primi pahalı? Çünkü olay çok, şirketler iflas noktasına gelmemek için primi artırıyorlar.
Asıl benim üzerinde durmak istediğim ise Batı’da siyaset, toplum ve devlet ahlâkıdır. En yakın ahlâksızlık, vicdansızlık ve zulüm. Gazze zulmü karşısında Batı’nın tutumudur. Geriye doğru gittiğimizde asırlar boyu askeri gücü ve bilgisi yetersiz devlet ve topluluklara uyguladıkları sömürgecilik/sömürü, zulüm, soykırım ve daha nice ahlâksızlıklardır.
Halen Batı’da İslamofobi, ayrımcılık, faşizm dalga dalga büyüyor. Bizim insanımızı en adi, zor ve sağlıksız işlerde en az para ile çalıştırdılar, insanımız yine de mülk edinince, maalesef vatandaşları oldu, fakat ihtiyaçları kalmayınca kovuyorlar, ülkelerine dönmeleri için çeşitli baskıları var…