BAHÇELİ ve ERDOĞAN ın önerdiği yeni MODEL nedir
Üç kavramla özetlemek gerekirse bu MODEL
İç BARIŞ dış BARIŞ ve bölgesel ENTEGRASYON olarak özetlenebilir
Bu ÜÇ ana kavram üzerinden ALT BAŞLIKLARA indiğimizde
İlkin İÇ barışın sağlanması
TERÖRÜN tam anlamı ile bitirilmesi ülkemizin ve de bölgemizin tüm ETNİSİTELERİNİN hiçbir ayırım ve ötekileştirilme yapılmadan KADER birlikteliğinin temin edilmesi
Saniyen BÖLGESEL barışın sağlanması
SURİYE özelinde söylersek
Toprak BÜTÜNLÜĞÜNÜN sağlanması tüm TERÖR odaklarının silah bıraktırılarak TASFİYE edilmesi ve de hiçbir etnik ve mezhebi farklılık gözetmeksizin yeni bir demokratik SİSTEMİN inşası
İkinci olarak da İSRAİLİN yayılmacı politikalarından VAZGEÇİRİLMESİ ve de yapılan tüm VAHŞETİN bedelinin İsrail Siyonistlerine ödetilmesi
Salisen bölgesel ENTEGRASYONUN temini
Böylesi bir TARİHİ gerçekliği dünya alem görmüştür bölgesel güçler ve küresel güçler istemeseler de haset etseler de TÜRKİYE eksenli entegrasyonu kabul etmek zorunda kalmış olmaları
RUSYA nın bölgeden çekilmesi İRAN ın bölgeden çekilmek zorunda kalarak kendi iç siyasetlerini konsolide etmek isteme zorunluluğu ve de AB nin bölgenin demokratik GELİŞMESİNİN kendi çıkarlarına olacağını görmeleri
İNGİLTERİNİN ve de ABD nin
İSRAİL in yayılmacı soykırım politikalarının BATI ülkelerinin meydanlarındaki anti siyonist PROTESTOLARI da göstermiştir ki artık bundan böyle bu yayılmacılığının SÜRDÜRÜLEBİLİR olmadığı ve de bölge ülkeleri ile İSRAİL in SULH içinde yaşamaya mecbur olduğu yeni bir SOSYOLOJİK gerçekliğin inşa edileceğinin ilk işaretlerini vermeleri
AVRUPA kıtası için
Ortadoğu bölgesi yeni bir ÜRETİM LOJİSTİK ve ENERJİ merkezine dönüşmesi AB üyesi ülkeler için de GÖÇÜN tersine çevrildiği yeni bir İKTİSADİ sürecin başlangıcı olacağının görülmesi
Tam YÜZ yıldır
TÜRKİYE Yİ bölgesinde KUŞATMA ve YIPRATMA politikası izleyen bölgesel ve küresel güçlerin
Artık bundan böyle TARİHİN akışına engel olamayacaklarını gördüklerinde ORTADOĞU nun yeniden kendi SOSYOLOJİK gerçeklikleri ekseninde tarihi ve medeni DEĞERLERİ üzerinden kendilerini İNŞA etme MÜCADELESİNİN karşısında durmanın fayda vermeyeceğini zoraki de olsa artık kabul etmek zorunda kalmış olmalarıdır
İşte bu TARİHİ gerçeklik
TÜRKİYE nin tarihiyle coğrafyasıyla ve de medeniyetiyle yeni ve yepyeni bir İNŞA sürecine girerek bölgesel ENTEGRASYONUNU tamamlayacağı hakikatini ortaya koymuş durumdadır
BAHÇELİ nin
MASA müzakere ve pazarlık olmadan ÖCALAN nezdinde yaptığı ÇAĞRI açısından meseleye baktığımızda
Silahlarınızı bırakın PKK yı FESH edin ve yeni SÜRECE sizde uyum sağlayın bölgesel ENTEGRASYON içinde sizde tarihi sorumluluklarınızı yerine getirin
Bu tarihi akışın önünden KÜTÜK kapmaya çalışmayın topu taca atmayın bölgesel ve küresel güçlerin APARATI olmaktan sakının tarihin önünüze koyduğu bu DEĞERLİ fırsatı kaçırmayın yeni sisteminin İNŞA süreçlerinde sizler de katkıda bulunun ortak KADER birlikteliğinin zorunluluğunu idrak edin aksi halde AKİBET Esed ve aparatlarının akıbeti gibi olacaktır denmektedir
ÖCALAN ın yedi maddelik metnine baktığımızda
“TÜRK KÜRT kardeşliği tarihi bir sorumluluktur” demesi muğlak bir genel ifade olmaktadır
Bölgesel KÜRT entelleri de görmüştür ki jeopolitik KONJONTÜR tamamen Türkiye nin lehine gelişmektedir
ŞAM rejiminin yıkılması ile PKK /PYD nin Baas cı rejim desteğini kaybetmesinin yanında İran ve Rus desteğini de yitirmesi bu yeni süreçte silahlarını bırakarak bölgeye siyaseten ENTEGRASYONUN zorunluluk haline gelmesi nedenleri ile
Böyle bir silah bırakma ve fesih ÇAĞRISI yapıldığında dahi Öcalan ın şapkadan tavşan çıkaracağını da beklemek beyhude bir tahayyül olacaktır
Ancak bu çabadan TÜRKİYE net bir AMAÇ beklemektedir
SİLAHLAR bırakılarak PKK/PYD tam anlamı ile kendini fesih edip tasfiye edilerek hem TÜRKİYE içinde hem de SURİYE özelinde DEMOKRATİK sistemler içinde hiçbir ETNİK ve MEZHEBİ ayırım içinde olmadan tarihi sorumlulukların yerine getirilerek bölgesel ENTEGRASYONUN temin edilmesi AMAÇLANMAKTADIR
Böylesi bir amaç ne kadar gerçekleştirebilir
Kum SAAT i her geçen gün TÜRKİYE ve SURİYE nin aleyhine çalışmaktadır
En başta ABD ve İsrail olmak üzere Rusya ve de İran ın bölgesel siyasetlerini de dikkate alarak Batı nın İslam ve Türk karşıtlığını körüklemek isteyen tüm şer odaklarına karşın
TÜRKİYE yine kendi göbeğini kendisi kesmek zorunda kalacaktır
Böylesine kriitik tarihi fırsatın gerçekleştirilmesi sadece ülke İKTİDARININ tarihi bir sorumluluğu değil aynı zamanda MUHALEFETİN de –CHP ve DEM- yegane tarihi bir sorumluluğudur aksi halde göçmen karşıtı ırkçı ve terör odaklı bir çok PARTİ tarihin çöplüğünde yerini alacaktır
DEM ve sözcüleri yine ABD İsrail ve Kandil in politikalarına paralel olarak işi çözüm SÜREÇ i olarak tanımlamakta zaman kazanmakta ve ipe un sermeye devam etmektedir
Bu TARİHİ sorumluluğunun cevabını hep birlikte zamanın akışı içinde elbette ki görmüş olacağız
Böylesi bir JEOPOLİTİK gerçeklik
TÜRKİYE nin iyi bir zamanlama ile FIRAT ın doğusuna olan müdahalesini çok fazla geciktirmeden muhakkak surette yapmasını zorunlu kılmaktadır
BÖLGENİN en çetrefilli KAOS dinamiğinin odak noktası
Bölge halklarının ve yönetimlerinin TEOPOLİTİK sapmalardan BATINİ itikatlarından kendilerini kurtararak REEL ve DEĞER politik temelinde kazan kazan politikalarını uygulama çaba ve başarıları bölgenin yeniden imar ve inşa edilmesinin en temel dinamiğini teşkil etmektedir
Böylesine bir yaklaşım
BÖLGE ülkelerini yönetimlerini ve halklarını “düveli Muazzama nın” ve bölgesel ülkelerin birer KAOS çıkartma aparatları olmaktan çıkartacak ve de bölgesel barış ve doğal entegrasyon temin edilecektir
Ülke LİDERLERİ nin
Basiret feraset ve cesaretleri yanında yaptıkları akıllı ve sağlam İTTİFAKLAR ile hem MASADA diplomasi ile ele ve hem de SAHADA güçleri ile sırt sırta aldıkları TEDBİRLER de en hayati önem taşıyacaktır
4-5 OCAK tarihlerinde yapılan
“SURİYE ulusal diyalog KONFERANSI” nın akabinde kesin bir beyanname ile 01 MART 2025 e kadar olan süreç in OMURGASI net olarak ortaya konmak istenmektedir
Devlet omurgasının oluşturulmasında SEÇİMLERİN 4 yıl a ANAYASA nın 3 yıla sarkıtılması SURİYE devriminin MEŞRUİYETİ nin ve de DEVLET aklının oluşmasına DIŞ unsurların müdahalesine açık olacağından tehlikeli bir ENGEL teşkil edecektir diye düşünmekteyiz
Omurganın en püf noktası
SURİYE nin toprak bütünlüğü egemenliği ve üniter yapısının temini Fıratın doğusunun silahlı terör yapılarından tasfiyesi ve de tek bir ORDU nun teşkili ve asla FEDERATİF bir yapılanma için fırsatlar sağlayacak PARÇALI bir ANAYASA nın RED konusu en hayati konu teşkil etmektedir
TARİK el ŞARA ve EKİBİ nin ensesinde
Yabancı güçler diplomatik dayatmaları ile adeta bir BOZA kazanı kaynatmaktadırlar daha şimdiden ABD Aynel araba ÜS kurma çalışmaları yaparken FRANSA ve ALMANYA dış işleri yetkilileri de Fırat ın doğusundaki PKK/PYD oluşumunu MÜTTEFİKLERİMİZDİR diye tanımlamaktadırlar
TARİK el ŞARA nın
SDG sorumlusu Mazlum Abdi ile ABD kampında görüştürülmesi tehlike çanlarının çalmaya başladığının da bir işareti olmaktadır
Dostu dosta düşman eden ve korku salan zalim Rejim çöktü Şebbiha ve Muhaberat yıkıldı
Ancak Satanistler ve Siyonistler ayakta bu SÜREÇ elbette ki ZOR bir süreçtir
ZAHMET ister ÇABA ister SABIR ister TEDBİR ister ve de akıllıca MÜCADELE ister
Bölgesel ve küresel güçlerin POLİTİKALARINI dikkate alarak ve muhtemel sabotajlarını çok yakından takip ederek gereken HAMLELERİN hiç geciktirilmeden yapılması da kaçınılmaz gözükmektedir
İnşa ALLAH
Bu yeni PARADİGMA ile
Bölgesel jeopolitik entegrasyon MODELİ gerçekleşir ve bölgemiz ortak KADER birlikteliği yaparak SULH içinde yeni bir İNŞA ve KALKINMA sürecine girmiş olur
SURİYE nin DEVRİM kadroları ve yeni LİDER leri nin
Umarım Lübnan Başbakanın şu tarihi sözleri kulaklarına KÜPE olur
“Yaşadığımız tarihi olaylar bizlere göstermiştir ki önce ALLAH A sonrasında ise TÜRKİYE YE güvenmemiz gerektiğini bizlere ÖĞRETMİŞTİR”
Vesselam
SM Şazeli