Bırakalım da memleketi keçi çobanları mı yönetsin?
MAKALE
Paylaş
28.08.2022 22:03
1.086 okunma
Yusuf Alabarda

Ağustos ayı Türk tarihinde zaferler ve seferler ayıdır ama şu hâle bakın ki kendini bilmez bir şarkıcının peşine takıldık zaferler ayını konuşmak yerine neleri konuşuyoruz.

Diğer yandan da Türk medyası altılı masanın ortak bir adayı olacak mı olmayacak mı ya da Meral Akşener hangi hamleyi yaptı ve buna Kemal Kılıçdaroğlu hangi hamle ile karşılık verdi tartışmaları üzerine zaman geçirmeye devam ediyor.

Ülke seçime gidiyor, siyaset sıcak, elbette alıcısı da varsa konuşulur, yazılır ve çizilir.

Peki bugün konuşulan ötekileştirmenin, değersiz görmenin yeni bir mevhum olmadığını Selçuklu ve Sultan Alparslan üzerinden konuşsak ve Alparslan’dan Erdoğan’a uzanan çizgide bu marazlı ruh hâlinin hep var olduğunu söylesek abartmış olur muyuz?

Evet, sanırım oluruz zira kültürel iktidar ihdas edildiğinde bu marazi durum ortadan kalkıyor, yozlaşma başladığında tekrar zuhur ediyor.

Gazneliler, Nişabur Kadısı ve Tuğrul ile Çağrı Beyler

1040 yılındaki Dandanakan Harbi sonrası Nişabur Kadısı ile ilişkisi iyi olan Tuğrul Bey bir araya gelirler. Aslında Nişabur 1038 yılında bugün Türkmenistan-İran-Afganistan sınırında bulunan, Merv’in güneyindeki Serahs mevkiinde Selçuklunun Gazneli ordusunu büyük bir yenilgiye uğratması sonucunda ele geçmişti ve daha Dandanakan’a iki yıl vardı.

Nişabur o tarihlerde Horasan’ın en büyük şehri ve idari merkezi idi bu yüzden son derece büyük bir önem ihtiva ediyordu. Herkes şehirde korku ve endişe içinde beklerken halkın gönlünü kazanması gerektiğine inanan Tuğrul bey Nişabur Kadısı ile Divan-ı Mezalimde yaptığı istişareler ile şehri selamet içinde teslim aldı.

Keçi çobanları nasıl memleket yönetebilir?

Rivayet odur ki bu esnada Nişabur Kadısı Said, Tuğrul Bey’e Gazneli Devleti gibi yerleşik bir devlet ortadan kaldırılırsa siz bir keçi çobanı olarak nasıl bu coğrafyayı yöneteceksiniz anlamına gelen sualler tevcih eder.

Tuğrul Bey ve arkasından gelen Sultan Alparslan ve Melikşah öylesine güçlü kültürel iktidar adımları atarlar ki hiçbir şey Nişabur kadısı Said’in dediği gibi olmaz. Tuğrul Bey evvela başkenti Nişabur’dan Rey şehrine taşır ve Selçuklular bir yandan imar işleri ile ilgilenirken, diğer yandan Abbasi Halifesi Kaim Bî Emrillahı Büveyhoğullarının tasallutundan kurtararak stratejik siyasi ve askerî hamleler yapar.

Heyhat, tam dokuz asır sonrasında Dandanakan Zaferi sonucunda Türk toprağı yapılmış Erciş, Muradiye ve Özalp’teki günlerim aklıma geliyor. 1990’lı yılların sonunda görev yaptığım Erciş’te ne şahsım ne etrafımdaki arkadaşlarım ne de Erciş erkânı içinden, Muradiye ve Özalp dâhil o coğrafyanın Tuğrul Bey’in fethi ile 1040’ta vatan toprağı yapıldığını bilen kaç kişi vardı acaba?

Toplum o tarihlerde Edirne’den Ardahan’a, yedisinden yetmişine medyasıyla, gündelik yaşamı ile terör ve 28 Şubat sürecinin ülke enerjisini boşa çıkaran gündemi ile kuvvet ve enerjisini heba ediyordu. İşte bu yüzden son yıllarda Anadolu kilidinin Türklere açılışının bu millete yakışır biçimde kutlamalar ile anılması ehemmiyeti ölçülür biçilir şeyler değildir.

Dönelim konumuza, Tuğrul ve Çağrı Bey ile başlayan ferasetli yönetim, Sasani ve Gazneli devlet geleneğini bilen kim varsa devlette kritik noktalara taşırlar ve dönemin en büyük belası Haşhaşilere ve coğrafyadaki itikadi fitneye karşı Nizamiye Medreselerini ihdas ederler. Bundan dolayıdır ki hem Sultan Alparslan’ın kudretli ve bilge veziri Nizamülmülk hem de birçok Selçuklu devlet görevlisi Haşhaşilerce katledilir.

Nizamiye Medreseleri kuşkusuz o coğrafyanın ebedi vatan toprağı olmasında çok büyük vazifeler ifa etmişlerdir. Bugün kültürel iktidar ihdas edilemediği için mikrofonu alanın, sosyal medyada klavyeyi eline geçirenin hakaret edip ötekileştirdiği bir toplum olarak yolumuza devam ediyoruz.

81 vilayetimizdeki yüzlerce üniversite ve on binlerce kadrolu akademisyen bu topraklarda Nizamiye Medreseleri ve o medreselerdeki âlimler kadar bir tesir oluşturmuyorsa işimiz hakikaten oldukça zor.

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya