Hurma ağacı, İncil'de ve Kuran'da açıkça belirtilmiş olan, dünyanın en eski meyve ağacıdır. Kuran'ın bir suresinde: "Birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları yetiştirdik." ifadesi yer almaktadır. Palmiyelerin meyve verenlerine hurma ağacı denilmektedir.
Dünyadaki palmiye ağaçları sayısının, yüz milyonu Arap dünyasında olmak üzere toplam yüz kırk milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir. İlk çıkış yeri tam olarak bilinmemekle beraber, hurma ağaçlarının ilk soyunun Babil, Irak; Dareen ya da Hofuf, Suudi Arabistan, veya Arap Körfezinde Bahreyn kıyılarında bir ada olan Harqan adasında olduğuna inanılıyor.
Uzun ömürlü hurma ağacının dişil olanları, gövdede oluşan dalın dikildiği tarihten ortalama beş yıl sonra hurma meyvesi verir. Palmiye ağacı yüz elli yıl kadar yaşayabilir. Dünyada ticari olarak, Orta Doğu ve Kuzey Afrika başlıca palmiye üretim alanlarına sahip ülkelerdir. Palmiye, zenginlik ve refahın kaynağı kutsal bir ağaçtır. En önemli faydalarından biri uyum sağlamaya yetenekli oluşudur. Kuru, çöl şartlarında yaşayan, yüksek ısıya ve kuraklığa, tuzluluğa karşı en çok dayanan ağaç türüdür. Palmiyeler yüksek düzeyde besleyici hurma üretirler. Hurma ağaçlarının dallarında küme küme hurma tomurcukları tüm güzelliğiyle yer alır.
Hurma, Arap ülkelerinde "bayan" anlamına gelir. Arapça "tamır" ise hurma demektir.
Hurma ağaçlarının kimisi tek, kimisi çift köklü olup tek gövdeli yahut aynı köke bağlı iki veya daha fazla gövdelidir. İyi cins hurma üretmek önemlidir. Üretilen bölgenin hava şartlarının bulunduğu alana göre meyveler farklıdır. Çeşit olarak; Khalas, Brahi, Khaneez, Buma'an, Lulwa, Jabri, Hilali ve diğerleri sayılabilir. Bir çiftlikte iki veya üç türü verimli olarak bir arada olmalıdırlar. Diğer bitkilerin yetişemediği çöl şartlarında yetiştikleri için palmiyeler çöl hayatının vazgeçilmezidir.
Hazreti Muhammed'in (SAV) bizzat kendi eliyle diktiği acve ağacının verdiği hurma türü kutsal, nadir bulunan çok değerli bir hurma çeşididir. Peygamber hurması olarak bilinir. Belli bölgelerde çok az yetişen bu hurma türü ufacık, siyah renkli ve yerken ağızda nefis bir lezzet bırakır. Diğerlerine göre on kat pahalı satılır. Şimdi ticari amaçlı olmak üzere farklı kalite ve fiyatları vardır. Fazla olmayan gerçek acvenin kilosu iki yüz Türk Lirası civarındadır.
Bu ağaçların soyları tropikal meyve olarak sınıflandırılmıştır. Körfez bölgesi ve İran, palmiye ağaçlarının orijini olarak değerlendirilmiştir. Bunlar kuru alan ve sıcaktan yayılarak yetişenler olarak göz önünde bulundurulmuştur. Hurma üretiminde ilk sırayı alan ülkeler: Suudi Arabistan, Irak, Cezayir, İran, Libya, Mısır ve Fas'tır. Hurma üretimi, az miktarda Tunus, Hindistan, Sudan ve Amerika Birleşik Devletleri'nde mevcuttur.
Meyveli ağaçlar ekonomik olarak çok önemlidir. Kimyasal bileşiminde şekerden başka; meyve riboflavin, thiamin, folik asit, ve az miktarda askorbic asit gibi suda çözülen çok vitamin içerir. Aynı zamanda nişasta, yağ ve protein, kuru malzemeleri içerir. İlave olarak çinko, potasyum, sodyum, kalsiyum, fosfor, demir ve manganez klor barındırır. Meyvelerinin besin değeri çok yüksek olup; yaprakları sepet, kafes, süpürge, hasır, paspas ve diğer maddelerin yapımında kullanılır.
Hurma ağaçları büyümek için uzun ve sıcak bir sezona, kışları ise ılık bir havaya gereksinim duyarlar. Soğuk ve dondurucu havayı sevmezler. Palmiyeler, hava durumuna bağlı olarak yeterli sulamaya ihtiyaç duyar. Palmiye ağaçları her tür toprağa uyar, fakat onlar iyi süzen sarı, çamurlu toprakları tercih ederler. Hurma ağaçlarına karşılık, palmiye ağaçları sokak ve bahçe dekorasyonlarında kullanılmaktadır. Bunlar farklı yollarla yetiştirilir.
Tek sıra olarak yetiştirme, parklarda ve bahçelerde olan ağaçların birbirinden uzak olduğu durumdur. Her ağaç ayrı olarak dikilmelidir. Grup halinde yetiştirmek, her grubun üç veya beş palmiye oluşturmasıdır. Aynı türden beş palmiye ve her grup diğerinden beş metre uzaklıkta olmalıdır. Böylece birileri diğer yanındakine "Gölge etme, başka ihsan istemem!" demek zorunda kalmaz.
Sokak ve kamu alanlarının dekorasyonunda ise bazı türlerin sıra şeklinde düzenlenmesidir. Bu durumda onlar, dışarı taşmadan güzel bir gölge ve manzara sağlarken trafiği de engellemezler. Geniş binaların önünde, özellikle resmi dairelerin ya da Doğu'ya özgü binaların önünde yetiştirilenler vardır. Diğer bitkilerin arkasında yetiştirmek, sıralı biçimde düzenlemek, yan yana şekillendirmek evlere harika bir fon görünümü verir. Küçük boylu palmiyeler iç mekânlarda dekoratif olarak saksılarda yetiştirilir. Bunlar içerde son derece güzeldir. Palmiyelerin geniş topraklarda yetiştirilmesi yan yana, sıralı olarak biçimlendirilmesidir. Yeni dallarının büyümeye başladığı bahar aylarında yapılan bakımla palmiye ve hurma ağaçlarının daha uzun yaşaması sağlanır.
Körfez Ülkeleri’nin otoyollarından araba ile süzülürken, yol ortasında yahut şehrin ana caddelerinde tek sıra hurma ağaçları göze çarpar. Salkım salkım hurma meyveleri, dökülmesin diye yeşil filelere sarılmıştır. Ağustos sonu altın sarısı çağla şekline gelir. Isırıldığında ağızda nefis bir tat bırakır. Ekim sonu geldiğinde ise biraz kahve rengine dönüşmüş ve içi bal şerbetiyle dolmuştur. Tadı öyle hoştur ki, insana hiç ağır gelmez... Hangi milletten olunursa olunsun hurma yemek zamanla bir tutku haline dönüşür. Hurma pekmezi ise sofraların vazgeçilmezi haline gelir.
Palmiye ile hurma ağacının farkı, meyve verip vermemesinden kaynaklanmaktadır. Hurma ağaçlarının yaprakları ince kılıç gibi, palmiyelerin yaprakları daha geniş ve yumuşaktır. Hasat zamanı, salkım salkım olgun hurmaları toplamanın tadına doyum olmaz. Çiftliklerde hurma bağları vardır. Hafifçe esen rüzgârla oynaşan, insanı bir yelpaze gibi serinleten uzun dallar arasından balı üzerine sinmiş bir hurma koparıp yemenin zevki başka hangi meyvede bulunur acaba?
Dünyada, besleyici değerinin üzerine kutsallığı sinmiş meyvelerin “baş gıda” sı hurmadır. Sonra “cennet meyvesi” incir, zeytin, üzüm, nar ve kiraz sayılabilir. Hurmanın azı şifa, çoğu gıdadır. Günde üç beş hurma yemek, kemikleri güçlendirir, kanser oluşumunu önler, mutluluk kaynağıdır.
Palmiyeler
sapsarı geniş tepeli gövdeleri
serin bir hayattır çölün aksine
yaprağında dolgun inci taneleri
can verir sahilin tiryakisine
palmiye denize konfeti saçar
eritir bedeni ateş yelpazesi
her sabah yeni bir çiçek açar
ondadır iklimlerin en tazesi
güvenli limanı göçen kuşların
sevgi sığınağı engin gölgesi
tırmanıp sonuna dik yokuşların
varıp ulaşılan huzur bölgesi
Ali AKÇA