Öncelikle seçim sonuçları ülkemize, İslam alemine, Türk dünyasında, dünyada ki tüm mazlumlar için hayırlı olsun.

28 Mayıs seçimleri sonrasında Ana muhalefet CHP değişmelidir.

Demokrat parti zamanında bir CHP grup toplantısında İsmet Paşaya bir CHP milletvekilinin şöyle söylediği söylenir” Biz hep bu iktidar bir şey yapmadı diyoruz. Ancak Paşam Menderes yollar yaptı, fabrikalar yaptı. Biz şöyle desek olmaz mı? Diye sorar. Siz yollar yaptınız biz iktidara gelince sizden daha iyisini yapacağız, siz fabrika açtınız ama biz iktidara gelince daha fazla fabrika açacağız desek.” Diye sorar. İsmet Paşanın “ bizim politikamızda iktidarın yaptıklarını söylemek yoktur. Biz daima bu iktidar hiç birşey yapmamıştır diyeceğiz”  dediği söylenir.

Yavuz Sultan Selim köprüsü yapılırken buna karşı çıkan ana muhalefet lideri için bir makale ele aldım ve hazırladım. Makalemde ben muhalefet lideri olsam sen Boğaza 3. Köprüyü mü yaptın ben iktidara gelince Çanakkale boğazına köprü yapacağım derdim. Diye yazdım. Ancak bu makaleyi yayınlamadım. Çünkü internet ortamında biri okur akıl verir o da bunu söyler. Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ında aklına Çanakkale köprüsü yapmak gelir ve yapar. Bu köprüyü yapmak benim fikrim di der. Nitekim bu köprü de Allah’ın izniyle yapıldı.

Bu tür fikirleri bizler değil muhalefet liderleri üretmelidir.

Siz şöyle güzel bir şey yaptınız biz iktidara geldiğimizde daha iyisini yapacağız demesi gerekmez mi? Maalesef böyle bir muhalefet anlayışı göremiyoruz.

Siz Akkuyu ya nükleer santral mı yaptınız biz daha iyisini yapacağız demelidir.

Siz Altay tankımı yaptınız biz iktidara geldiğimizde daha iyisini yapacağız demelidir.

Siz S-400 mü aldınız biz iktidara gelince bunu kendimiz yapacağız demelisiniz.

Siz İHA-SİHA mı yaptınız biz bu çalışmaları sürdüreceğiz ve daha iyisini yapacağız demelisiniz.

Ülkenin hayrına, milletin hayrına yapılanları tebrik etmelisiniz. Bunların açılışında bulunmalısınız. Dışarıya karşı güçlü bir Türkiye imajı için Ülkenin milli meselelerinde, terör belasıyla mücadelede iktidarın yanında olduğunuzu bütün dünyaya haykırmalısınız.

Yurt dışına asker gönderme konusunda iktidarın yanında yer alarak düşmanlarımıza terör örgütlerine karşı bir ve beraber olduğumuzu haykırmalısınız.

Biz nerede yanlış yapıyoruz diye düşünmelisiniz?

Şehirler oy verdi köyler kırsal kesim vermedi derseniz olmaz.

15 Temmuz gecesi en yakın akrabam olan bir bayanla Burdur-Gölhisar meydanında idik. Cahil olan bu ablam bana şunu söyledi. Oğlumuz bu hainler bizi Amerika’ya satacaklarmış ölcez ama sattırmecez. Demişti.

Bu memlekette nice aydınlar bu terör örgütlerinin asıl amaçlarını anlamadı.

Ancak cahil ablam bir cümle ile işi özetledi. Anadolu insanının ferasetine güvenin.

Buradan cahillik iyi diye bir anlam çıkarılmamalıdır. Biz okumalı ve aydınlanmalıyız.

Uğur IŞILAK bir TV programında Almanya da konsoloslukta idik bir vatandaşımız konsolosun yanına geldi beni aşağıdan yolladılar dedi. Konsolos yolladılar denmez gönderdiler denir diye öyle bir azarladı ki ben gencim ne diyeceğimi bilemedim. İçim içimi yedi. Benim halkımı aşağılayanları asla affedemiyorum” dedi. 

Milletimizin köylüsü, şehirlisi, zengini fakiri hepsi de asil bir milletin ferdidir.

Hepsi de değerlidir.

Demokrasi demek sadece seçim demek değildir. Bundan başka unsurlar da vardır. Dediler hep vesayet odaklarını işaret ettiler. Cahil bir köylünün oyu ile okumuşun oyu bir mi olur dediler? Allah milletimizi şer odaklarından korusun.

Necdet ERGÜN             
Ziraat Yüksek Mühendisi