Selam üzerinize olsun.
Hz. Peygamberimizin sahabelerinden Ebu Ubeyde bin Cerrah ve Muaz bin Cebel’in halife seçilen Hz. Ömer’e yazdıkları mektup ve cevabı.
“Selam sana!.. Doğrusu biz sana biat edip söz verdik. Ama senin kendi durumun oldukça önemlidir. Ümmete hizmet vazifesi omuzlarınıza yükletildi; beyazı, siyahı, kızılı ve sarıyı bir arada idare etmek üzere bu makama getirildin. Huzurunda şerefli, seciyeli, kişiler, düşük insanlar, dostlar ve düşmanlar oturmaktadır. Bunların her birinin adaletten bir payı vardır. İşte bu durumda nasıl düşündüğüne ve davrandığına dikkat et!..”
“Yüzlerin sarardığı, kalplerin yerinden oynadığı, bütün delillerin koptuğu, sadece azgınlıkları kahredici olan Allah’ın delili geçerli ve hükümran bulunduğu bir günden korkup sakınmanı isteriz! O gün Cenab-ı Hak ceberutuyla zalimleri- inkarcıları kahreder. Halk o gün şaşkın ve güçsüzdür, perişandır; Ancak Allah’ın rahmetini umar ve O’nun azabından korkarlar…”
“Gönderdiğimiz bu mektubun gönlümüzde senin hakkında beslediğimiz iyi duygulardan başka bir maksat taşımasından Allah’a sığınırız. Bunu sırf bir öğüt olsun diye yazdık. Selam sana.”
“Hz. Ömer (R.a) Hak rızası için yazılan mektubu birkaç defa okudu. Allah için iki dost ve kardeş samimi duygularını kâğıda dökerek göndermişlerdi, onlara teşekkürlerini şu okşayıcı ifadelerle yazmayı ihmal etmedi.”
“Hattab’ın oğlu Ömer’den Ebu Ubeyde bin Cerrah ve Muaz bin Cebel’e: Allah’ın selamı size olsun!.. Vazifemin ne kadar ağır ve o nispette mesuliyetli olduğunu yazıyorsunuz; Ömer’in günah ve hatadan kurtulmaya, adalet ve hakşinaslıkta bulunmaya, her hak sahibinin hakkını bilip gözetmeye hiçbir güç ve kudreti yoktur; Ancak Allah’ın inayetiyle vardır. O bu kuluna güç ve kudret verirse Ömer başarılı olur. Bana bu mektubu öğüt vermek üzere göndermişsiniz; doğru söylüyorsunuz! Öğüdünüze muhtacım. Beni mektupsuz bırakmayın. Çünkü ikinize de ihtiyacım vardır... Selam size olsun!”.[1]
“Hz. Ebû Bekir’in vefatından sonra hilafete seçilen Hz. Ömer, idare anlayışını istişare temeli üzerine kurmuştur. Onun döneminde Suriye, Mısır ve İran gibi önemli yerler fethedilmiştir…10 yıl 6 ay hilafet döneminin sonunda 63 yaşında Medine’de şehit edilmiştir. “ .[2]
“Hz. Ömer, “Sana vâiz olarak ölüm yeter ey Ömer!” ifadesini mührüne kazıtmış, kendisini malıyla ve canıyla Hz. Peygamber’in yoluna adamıştır.” [3]
Hz. Ömer mektupla emrinde bulunan yöneticilerinin uyarılarına “Öğüdünüze muhtacım, ikinize de ihtiyacım var.” diyerek ikazlarını istemektedir. Adaletten ve istişareden ayrılmamaktadır. “… istişare eden pişman olmaz.”[4]İstişare edeceği ehil insanları seçmek de önemlidir. Hz. Ömer “Ali olmasaydı Ömer helâk olurdu” der. Ne kadar akıllı ve işin ehli de olsak, her an Allah’ın güç, kudret ve yardımına muhtaç olduğumuzu ancak O’nun yardımı ile başarabileceğimizi ifade etmektedir. Yöneticilerimiz ve halkımızın bu mektup ve cevabından alacakları çok büyük dersler vardır.
[1] Tarihte Devlet Adamlarına Işık tutan İSLAM BÜYÜKLERİ. Celal YILDIRIM.
[2] YÜKSEK LİSANS TEZİ ÖMER B. HATTÂB VE AİLESİ. İsmail KAYA
[3] TDV İslâm Ansiklopedisi Müellif: MUSTAFA FAYDA
[4] Hadislerle İslâm Cilt 3 Sayfa 177