Allah yarattığı kullarının nasıl yaşayacağı, onun kurallarını göstermiş yaşama kılavuzumuz, kul olma şartlarımız, görevlerimiz hem de yasaklananları yapmamamızları göstermiştir. Karşılığında iyi kul olur, kullanma kılavuzumuz Kur'an-ı Kerim'i iyi anlar uygularsak, yaşarsak, toplumda sevilen sayılan örnek oldukça yüksek değerleri hayatımızda yaşadıkça kulluğun görevlerini yaşadıkça farkındalığımız ortaktır.
İnkâr ve günah yaşayışında itibar ve insanlığımızı yitirirken, kendine ve topluma yük olurken, yıktıkları, çiğnedikleri insanlığa zararlı modeli olması sadece kendini yakmaz, yok etmez örnek oluşu ile ve şeytanın desteğiyle kendinin ve çevresinin ateşini yakar. Etrafına da yanlışları ve ateşiyle Allah'ın müjdelerinden mahrum kalırken şeytanın gönüllü esiri, hizmetçisi olmasıyla çocuklardan tutun, bütün kesimlerde haramın, zulmün Yaradan emaneti en büyük emanete hizmet edeceği yerde kendisi ve şeytanın askerleri yıkıp yakıp öldürdüğü şeytanı uygulamalarınla cehennemin ateşine giderken sana şeytan gülerken kanına girdiğin şeytanın ordusuna kazandırdığını insanların çığlıkları, feryatlarından sen de payını alacaksın.
İnancımıza alemler, kâinat, insanlar insanlığını, merhametini, vicdanını, hayrını, bütün güzellikleri kul olduğumuzun esaslarının anlayıp hayırlı insan olur, uzanan el sevgi ve merhametin sevginin, yardımın, insan sevgisinin elçisi olmanın haz ve huzuru yüreklerimizin, merhametimizin insanı yaşat ki toplum yaşasın. “İnsanların en hayırlısı insanlığa faydalı olanıdır.” diyen iyiliğin, iyi olmanın belirtileridir.
Dünyayı ateşe verenler, merhametsizler, insani değerlerini askıya alanlar, kendine, çevresine, topluma imtihan mekânımız dünyayı ateşe verenler kendi ateşleriyle yok olacaklardır.
Dünyanın en büyük devletini kuran atalarımız. Dışarıdan düşmanlarla işbirliği yapanlar, aldananlar, pişman olanlar, dünyanın en büyük imparatorluğu olan Osmanlı'yı yıkarken, inkar fırtınasına kapılıp kendini bütün imkanları, koskoca Osmanlı yağmalanırken ya Avrupalılaşacağız diye sonradan pişman olsalar da yıkılmış, yakılmış, ateşe körükle gitmişlerdir.
Sonra da her şeyi Osmanın olanla kurulan Türkiye Cumhuriyeti atasına, mezarlarına, eserlerine, hazinelerine vesselam kıymetli olan ne varsa yağmalanmıştır. Milyonlarca Osmanlı'nın topraklarında camiler, mescitler yıkılmış; müslüman avına çıkmışlar, ezanlar susmuş, yüz binlerce askerimiz cephelerde sahipsiz şehit veya gazi olmuştur. Osmanlı'yı yıkanlar Çanakkale'de arkalarına bakıp giderken Türkiye Cumhuriyetimiz kurulmuş aldığı kararla Osmanlı'nın değerleri, manevi görevleri, kurumları ya yıkılmış ya yağmalanmıştır.
Hala Osmanlı'yı anma ve teşekkür yıl dönümleri törenleri yapılmamaktadır. Hala atalarımızı yanlış, eksik tanıtılıyor. Bizi yıkan, yağmalayan milyonlarca Müslüman askerimizi katledenleri model almamız istenmiştir.
En büyük sloganımız “Avrupalılaşacağız!” diye Osmanlı'yı yıkanı model al diye çalışılmaktadırlar. Bin yıldan fazla süren tarihimizi 100 yıla indirip, geçmişimizi yok kabul etme anlayışını anlayamıyorum.