20. yüzyılla tarihin çağdaş uygarlığın tahtına oturan kapitalizmin dünyaya verdiği ana mesaj, “BIRAKINIZ YAPSINLAR, BIRAKINIZ GEÇSİNLER.” Kapitalizmin kurucu babalarından olan Adam Smith “Toplum çıkarı peşinde koşan bireylerden oluşur. Bireyin motivasyonu çıkarıdır. Toplumun çıkarını bireyin düşünmesine gerek yoktur. BİREY EGOİST OLMALI VE ÇIKARI PEŞİNDE KOŞMALI. Çünkü birey yararına olan toplum yararına olacaktır. Ayrıca toplum yararı için ahlaki değerlere gerek yoktur” der. Bu ilkeler tam bir Makyavelist Felsefe-hedefe varmak için her şey meşrudur- anlayışıdır ve egoizmi meşrulaştıran ilkelerdir. Bu yüzden çağdaş uygarlık diye yutturulan bu sisteme, KAPİTALİST EGONOMİ demekteyiz ve son kitabımın adı da budur. Batı Medeniyeti, maalesef bu temeller üzerine kurulmuştur. Bunu da ne alakası varsa, AYDINLAMA olarak yutturmaktadırlar. Aydınlanma sonrası üç asırda sömürge savaşlarıyla, tam 250 milyon insanı katlettiler. Karanlık çağlar dedikleri, önceki 5 bin yıllık insanlık tarihinde ise 125 milyon insan katledilmişti. Bunların adalet, demokrasi, eşitlik ve insan hakları sadece kendileri içinmiş. İşte Gazze soy kırımı buna şahit. İsrail katlediyor, biri çıkıp ta bu katliama dur demesin diye, Batı’lı emperyalistler Ak Deniz’de nöbet tutuyor.
Yeni bir 3. Sömürge dönemine doğru adım adım ilerliyoruz. Son yıllardaki dünyadaki gerilimi tetikleyen, İngiliz The Economist dergisine konuşan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un:
“Avrupa ülkelerini savunucu rolünde olan Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nün NATO’nun beyin ölümünün gerçekleştiğini ve NATO'yu savunmak için artık Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) güvenemeyeceğini“ sözleridir.
Makron bu sözü büyük ihtimalle, Afrika’da ki sömürgelerini tek tek ABD’nin ele geçirme girişimleri için söylemiş olabilir. Makron açıkça, “artık ABD’’ye ve NATO’ya ihtiyacımız yok” demiştir. Bu sözün ardından KÜRESEL SİSTEM hemen harekete geçip adeta, siz misiniz bizi takmayan diyerek, Avrupa’nın başına Ukrayna-Rusya savaşı açmıştır. Bu savaşı tetikleyen Ukrayna’yı NATO’ya almak için yapılan girişimlerdir. Zamanın Almanya Başbakanı Merkel, bu işin bir Avrupa-Rusya savaşına döneceğini kestirerek, NATO’nun genişlemesine karşı çıkmıştı. ABD’yi çıkarları için kullanan küreselciler Ukrayna savaşıyla, Rus ekonomisinin çökeceğini ve savaşı kaybedeceği üzerine kehanetleri maalesef tutmamıştır. Böylece hem Rusya’yı veya Putin’i çökertecekler hem de Avrupa’yı tekrar kendilerine muhtaç kılacaklardı. Bu sinsi plan gereği, 2022’de ülkemizin girişimleriyle başlayan barış müzakerelerinin önü kesilmiştir. 2 yıl geçmesine rağmen bitmeyen bu savaşla, Rus karşıtı olan Avrupa ucuz Rus gazından olmasıyla ekonomik krize girmiş, ABD’nin pahalı kaya gazına muhtaç olmuştur. Avrupa tam bir ABD kucağına düşürülmüştür. Bu ara Avrupa, Rusya’nın nükleer tehdidiyle tanışmış, işin içine Rus yanlısı olarak Kuzey Kore, İran ve Çin de NATO karşıtı olarak devreye girmiş, savaş tehdidi 3. Dünya Savaşı boyutuna çıkmıştır. ABD’nin silah satıcıları ve petrol kartellerine gün doğmuştur.
Yeni seçilen savaş ve küreselci çete karşıtı söylemleriyle meşhur, yeni ABD Başkanı D. TRUMP bu savaşı durdurabilir mi göreceğiz. TRUMP’un Ocak 2025’te görevi devralana kadar küreselci BİDEN, ABD füzelerini Ukrayna tarafından kullanıma sokarak savaşı, daha da kızıştırmaya çalışmaktadır. Bu ara Avrupa ve ABD’deki seçimlerde, aşırı milliyetçi partilerin öne geçmesi tıpkı 2. Dünya Savaşı öncesi gibi durumu daha güçleştirmektedir.
Ayni zamanda, Ortadoğu’da ve bizi de etkilemekte olan İsrail saldırıları hâlâ devam etmektedir. Ak Deniz’de ABD-AVRUPA deniz-hava gücü konuşlanmış vaziyette, İsrail’i destek için beklemektedir. Maalesef demokrasi, insan hakları vs. söylemleriyle, mangalda kül bırakmayan Batılı medeni devletler! Gazze’deki soy kırıma destek vermektedirler. Kendileri LAHEY’de, uluslararası adaleti sağlamak için kurdukları Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin KATİL NETENYAHU hakkında verdiği tutuklama kararını kınamakla meşguller. İsrail’in saldırılarına bölgesel, küçümsenecek savaş olarak bakmamak gerek. Çünkü asıl nükleer silahların kullanılacağı bir dünya savaşı olan ARMAGEDON SAVAŞI kehanetlerine göre dünya insanlığının dörtte üçü bu savaşta yok olacaktır.
Küreselcilerin bir sloganı vardır; KAOSLA GELEN DÜZEN. Dünya karışmalı ki, yeni bir düzen kurulabilsin. 2. Dünya Savaşı sonrasında, ABD ve küreselcilerin bastığı DOLAR hâkimiyeti kuruldu. Savaşın arkasından yıkılan Avrupa, küreselcilerin ABD şirketlerindeki mallarıyla yeniden kuruldu ve bu ara ABD yani küreselcilerin kasaları doldu. Şu an küreselcilerin depoları silahla ve malla dolu. Önce silahlar satılacak arkasından yıkılan yerleri imar edecek mallar. Ayrıca GREAT RESET dedikleri büyük sıfırlama yapılacak ve ipler tamamen bunların ellerine geçecek. Plan ve düzen çok iyi ama olmazsa bir bozan. Bu Şeytani tuzak kuranlar için Kuran’da Enfal-30 ve Ali İmran-54’te Rabbimiz “onlar tuzak kurar. Allah’ta onlara tuzak kurar. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır” buyurmaktadır. Kurduğu dünyayı bu şeytanilere yıktırtacak hali yok. İnşallah bu plan ve kehanetler gerçek olmaz. Bir söz vardır; hazır ol cenge ister isen sulhu salah. Elimiz boş durmuyor bizde hazırlanıyoruz. Ülkemizi savunacak bir sürü yeni silahlarımız geliştiriliyor. Bize karşı tuzakları Ege’de, Karabağda, Irak’ta, Suriye’de, Libya’da ve Afrika’da bozmaya başladık. Yeni bir dünya için bizimde söyleyecek sözümüz var. Şu gerçek ki Türkiye’nin ağırlığı gün geçtikçe artmaktadır. Dün ülkemizi ziyaret eden NATO genel sekreteri eski Hollanda başbakanı RUTTE bunu iyi bilmektedir ve derdi de bizi yanlarına iyice çekmektir. Çünkü NATO’la tam birlikte hareket etmiyoruz. Türkiye’nin gözü Asya’dadır. Bu savaşı durdurmak için gayret etmekteyiz. Rus Lideri Putin ve Ukrayna Lideri Zelenski’le temas halinde tek ülkeyiz. Sonumuz hayrola.