Tarih bugün yaşadıklarımızdan çok etkileniyor, o yüzden her dem yeniden yazılıyor, her dem yeniden şekilleniyor, her dem yeniden gerçekleşiyor. O yüzden tarih ilmi aslında öncelikle geçmişte yaşanmış olanları en nesnel, en gerçek teferruatıyla bilip bugüne getirme işi değildir. Her şeyden önce bugünü bilmekle başlayan bir şeydir, çünkü bizi tarihte herhangi bir olaya, herhangi bir kavmin veya insanın bilgisine yönelten şey bugünkü ilgilerimiz, bugünkü kavgalarımızdır.
Bizi tarihe neyin götürdüğünü iyi bilmeden yaptığımız tarih şuurdan yoksun bir tarihtir. Tarih o yüzden her şeyden önce bugünü bilmekle, bugün tarafımızı iyi yerde tutmakla ve dostu düşmanı iyi tayin etmekle başlar.
İyi de bunu kim yapacaktır? İşin tuhaf tarafı şu ki, tarihi kimin yaptığına bağlı olarak da tarih değişiyor. Tarihi İsrailli Siyonist mi yapacaktır, Siyonist olmayan bir Yahudi mi yapacaktır? İkisinin anlatımlarına göre değişiyor çünkü ikisinin bugün konumlandığı yer farklıdır. Karşımıza ikisi de farklı bir tarih getirecektir, hiç kuşkunuz olmasın. Peki Filistin’in tarihini yapan bir İngiliz resmi tarihçisi Filistinli Müslümanın yaşadıklarını görüp tarih diye önümüze koyabilecek midir?
Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi geçtiğimiz hafta sonu çok güzel bir uluslararası sempozyuma ev sahipliği yaptı. Kur’an ve Tarih konulu sempozyumda Kur’an’ın tarihi bilginin kaynağı olma keyfiyeti üzerinde durulduğu gibi, Kur’an’ın tarih hakkındaki görüşleri üzerinde de duruldu. Tabii Kur’an’ın bir tarihe konu olma, tarihin ürünü olma boyutu üzerine yapılan tartışmalara da bir yer var bu tartışmada.
Bu tür sempozyumlarla Anadolu’daki üniversitelerin nasıl uluslararası üniversite ağına bağlanıp, üniversal bilgi üretimine nasıl katkıda bulunabildiği mevzusu ayrıca ele alınmayı hak ediyor. Bu konuda çokça yazdık, çizdik, bu da o yazdıklarımızın bir örneği olarak kayda geçsin isterim. Ancak sempozyumun açılış konferansını Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma ile birlikte yaptık. Hem bu açılış konferansında hem de Prof. Şinasi Gündüz, Prof. Mustafa Ağırman, Prof. Mahfuz Söylemez, Prof. Mustafa Özkan ve Prof. İdris Şengül’ün katıldığı ilk oturumlarda Kur’an ve Tarih üzerine konular İsrail’in Gazze’de Filistinlilere karşı yaptığı soykırıma ve bunun tarihsel kökenleri üzerine atıflara geliyordu.