Evlilik bir yastıkta kocamaktır.
Evlilik: mizaçları, anlayışları, sevgi ve zevkleri farklı, kadın ve erkeğin müşterek yaşamaya karar vermeleridir. Evlenmeye karar veren insanların ortak noktaları ne kadar fazla ise evin mutluluğu da o kadar çok artar.
Evlilik; mizaçları, özellikleri, beğenileri farklı iki insanın, Allah’ın kalplere yerleştirdiği sevgi ve muhabbetle birbirlerine bağlanmalarıdır.
İyi bir evliliğin iki şeye bağlı olduğu unutulmamalıdır. Birincisi: doğru insanı bulmak, ikincisi, doğru insan olmak.
Evliliklerinde kendilerine temiz eş arayanların, eşlerinin karşısına da temiz çıkmaları gereklidir.
Evlenecek kız veya erkek elbette fiziksel güzelliklere dikkat edeceklerdir. Herkes kafasında şekillendirdiği erkek veya kız tipini aramaya çalışacaktır. Bu doğal bir şeydir. Gönülde sevgi ancak bu şekilde belirir.
Ancak fiziksel güzellikler tek başına yeter şeyler değildir. Fiziksel güzellikler gelip geçici şeylerdir. İnsanın yaşadığı süre içinde kaybolurlar.
Eş aranırken sadece yakışıklı olması, güzel olması, boylu postlu, endamı yerinde olması öncelensin. Ancak bu güzelliklerle beraber, hiç kaybolmayan ruh ve huy güzellikleri vardır ki bunlar, insanın ölünceye kadar devam ettirdiği güzelliklerdir. Bu güzellikleri sakın ha sakın unutulmasın.
Anne babalar hısımlarınızdan: Kızıma kat alıyor musun? Yazlık alıyor musun? Kaç bilezik takıyorsun? diye zorlaştırıcı şeyler istemeyin. Bunlar olduğu zaman hoş şeylerdir.
Anne babalar: Oğlum veya kızım eşinin hiç kahrını çekme kapımız sana daima açık demesinler.
Anne babalar adayda İslami özellikler aramalıdır.
Anne babalar şunu sormalı: Oğlum veya kızım senin kimliğin İslam ise Müslümanca yaşıyor musun? Sadık biri misin? Sevilen biri misin?
Herkes kendine güzeldir. Güzelliğinin ve yakışıklılığının cazibesine kapılarak yanlış bir eş seçilmiş ise, insanın değişebileceğini unutmadan herkes kendi hassasiyetlerini eşine aktararak onun değişimine destek olsun.
Evliliklerde, zaman zaman şöyle sıkıntılar da çıkmaktadır. Gençler gençlik duygularının tutkusuyla eş olarak seçecekleri kişilere karşı kendi kimliklerini, inanç değerlerini gizliyorlar. Aradan belli bir süre geçtikten sonra kimlik rahatsızlıkları başlıyor. Bu sefer çatışma başlıyor. Yuva sağlamlaşmadan yıkılmaya yüz tutuyor. Onun için ailenizi, anne babanızın kimliğini, inançlarınızı kesinlikle gizlemeyin. Kimliklerinizi saklamayın.
Evlilik sabır, sadakat, sevgi, saygı, affetme gücüyle ayakta durur.
Ev içinde sesimiz, gücümüz, sözümüz, paramız, sevgimiz, gözlerimiz, sempatimiz, hatırlamamız, kucaklamamız, dostluğumuz, acıları dindirmemiz, sevinçleri paylaşmamız gibi iyilik yollarını hem erkek, hem de kadın bekler. Beklentilerin gerçekleşmesi erkek ve kadının gayretine bağlıdır.
Dualarımızla hem kendimize yakın olalım. Hem de eşimize! Evimizin derdiyle dertlenelim. Bazan üzülelim, gerekiyorsa ağlayalım. Ancak ağlamanın yetmediğini de bilelim. Rahatımız kaçsın. Düşünelim, tefekkür edelim. Ne çok sorumluluğumuz olduğunu hatırlayalım. Hatırladıkça sorumluluk altında olduğumuzu tüm varlığımızla hissedelim. Eşimizle birlikte evimizde güzellikleri nasıl inşa edeceğimizi düşünelim. Düşünerek bu sorumluluk altında ezildiğimizi hissedelim. Dert edinelim ama gerçekten "dert" olacak şeyleri dert edinelim.
Hem erkek, hem de kadın kendini iyi korumalı. Aniden gelmekte olan geliverir.
Evlerini ve nesillerini iyi korusunlar. Aniden şeytan gelir.
İmanlarını iyi korusunlar. Aniden ölüm gelir. Şunu da unutmasınlar. Korunan kaybetmez.
Erkek ve kadın evlilikleri, aşkları, çocukları ile ilişkilerini en güzel tarzda geliştirmek için kendileriyle yüzleşmeli. Yüzleşmenin bereketini görebilmek umuduyla davranmalı. Bunun için eşler kendilerini ve çocuklarımızı iyi tanımalı ki, düzeltmek için eşlerin önerdiği projeler doğru algılansın ve muhataplarına fayda sağlasın.
Çocuğunuz için, beni takmıyor, benim gibi düşünmüyor, benim gibi yaşamıyor, çok bencil,
akrabalarını tanımıyor, hep istiyor, almazsan küsüyor, vermeyi hiç düşünmüyor,
eskitmeden yenisini istiyor, çok havalı, geçimsiz, namaz kılmıyor, oruç tutmuyor, İslami hassasiyeti yok, yanlış arkadaş seçiyor, ben böyle değildim diyorsanız; nerede yanıldım,
neyi eksik yaptım dememek için evinle, çocuklarınla gereği gibi zaman geçir, onlarla bizatihi kendin ilgilen, yolu doğru tarif et, kendin iyi rol model ol ki hem kendinin, hem de çocuğunun geleceği huzurlu ve aydınlık olsun.
Gerek bu dünyada, gerekse öbür dünyada her şeyin bir karşılığı vardır.
Bu ilahi bir sünnettir. Herkes yapıp ettiğinin karşılığını mutlaka görecektir. Nasıl ki bu dünyada iyilik yapanlar iyi anılırlar, kötülük yapanlar da kınanırsa ve herkes hayatta yaptıklarının karşılığını görürse, eşler ev içinde birbirleriyle bütünleşmenin yollarını aramalı, evinde eşler arasındaki hukuku zedelemeden birlikte yaşama prensibini örselememelidirler.
Evlilik bir son değil yeni bir başlangıçtır. Evlilik geçici duygular ve zevkler üzerine kurulmamalı, iman ve ahlak güzelliği üzerine kurulmalıdır. Hayırlı eş, huzurun başlangıcıdır. Evlilik, ben değil biz olarak hayata bakabilmektir.
Vahap Yaman
vahap3442@gmail.com