Siyaset kurumları, devlet kurumları, anayasada toplumsal ahlakı korumakla görevli kurumlar, hukukçular, sivil kurumlar, kadın ve aileyi koruma amaçlı dernek ve kuruluşlar, vakıflar, dernekler, cemaatler, toplumdaki ahlaki yozlaşmadan rahtsız olan herkese! Özellikle siyasi iktidara!
Yıllardır Türkiye'nin makus talihini değiştirmeye çalışan, yirmi iki yılı aşan bir zamandır vatandaşlar tarafından desteklenen hükümet yetkililerine seslenmek istiyorum. Partili bir siyasetin içerisinde olmamakla beraber Türkiye ve dünya siyaseti ile ilgiliyim. Böyle yetiştirildim. Yetiştirildiğim gibi yaşamaya çalışıyorum.
Son yıllarda iktidarınızın içerisine çöreklenmiş ve sizden gözüküp şeytanca davranan, kendi imkanlarını yasal ve helal olmayan yollardan artırmaya çalışanlar, toplumu dejenere ediyorlar. Her türlü dini, milli, yerel değerlere saldıran, onları toplumun gözünde değersizleştiren bir akımın oluşup büyümesine sebep oluyorlar. Çünkü bunlar ellerindeki maddi ve sosyal güçle insanı ve kurumları satın alıyorlar. Bunların sebep olduğu kötü durum toplumu perişan ediyor. Hem kurumlar, hem kurumların her türlü kademesindeki insanlar çökertiliyor.
Toplum; sizin yönetme kabiliyetinizi kaybettiğinizi, partinize ve devlet kurumlarına asalak, yeteneksiz, sadece kendini düşünen insanları doldurduğunuzu, yirmi iki sene önce çıktığınızda söylediğiniz ilkelere aykırı bir yol haritası takip ettiğinizi, sadece kendi çıkarlarını düşünen, cebini ve sosyal statüsünü düşünen asalaklarla yol aldığınızı düşünüyor. Halbuki geçmişte cari sistemin içerisinde kök salmış pek çok olumsuzlukları sizler söküp attınız. Ülkenin ve insanımızın makus talihini yendiniz. Ülkeyi insanlara tepeden bakan, bizim oyumuz çobanla bir olmamalı diyen, dini inançlarından dolayı çocuklarının okumasını elinden alan, her on yılda bir darbelerle gerileten bir avuç kendini elit diye anlatan zorbacı bir anlayışın elinden aldınız. Toplum sizi gerçekleştirdiğiniz değişimden, hatta devrim sayılabilecek uygulamalarından dolayı sevdi ve sizi yirmi iki senedir yalnız bırakmadı.
Size, değerlerinize, yaptığınız her türlü işe karşı olan rakip siyasal oluşumlar ve kendilerini müesses nizamın kaleleri kabul edenler de toplumdaki rahatsızlıkları tahrik etmekteler. Bütün bunlar toplumda kötülük ve umutsuzluk sarmalının büyümesine sebep olmaktadır.
Sizi nelerle vurmaya çalıştıklarını kendiniz de biliyorsunuz. Ben bu ülkede yaşayan birisi olarak hatırlatayım istedim. Geçmişinize yazık etmeyin.
Gelin isterseniz birlikte bir göz atalım.
1- Sizi adliye koridorlarındaki toplumu rahatsız eden yolsuzluk, rüşvet, dolandırıcılık, mafya ilişkileri ile ilgili kararlarda verilen tahliye veya berat kararları ile vuracaklar. Bu kararların altında çoğunluklu olarak sizin atadığınız hakim ve savcıların imzaları var. Toplumda çalacaksan büyük çalacaksın, rüşvet alacaksan büyük alacaksın, dolandıracaksan büyük dolandıracaksın, yolsuzluk yapacaksan büyüğünü yapacaksın anlayışından rahatsız olan milyonlar var. Ancak toplum bu soyguncuların ve vurguncuların ya mafiya ile teması veya adliye koridorlarında ayarlanan hukuku dolanmayı becerebilen, adaleti katleden zaaf geçiren hukukçularla işlerini çözdükleri kanaati çok yaygın. Hani haksız da değiller.
2-Tv lerdeki kadın proğramları, ne kadar iğrenç, utanç verici. Dinen ve yasal olarak yasak olan zinayı insanların gözünün içine sokmaktalar. Sapkın insanları yayınlarına çıkartılarak günlerce yaptıkları fuhşu ballandıra ballandıra anlattırıyorlar. Evli kadının kocasını bırakıp başka bir adama kaçmasını konu diye seçen, kocasını ve kaçtığı adamı aynı anda ekrana çıkartıp kötülükleri milyonlara dinlettiren, bunları sevgili diye yutturan, hiçbir kutsal tanımayan diziler, sapık proğramlarla vuracaklar. Bu kötülüğü işleyenler eskiden gizli yapanlar ve toplusal baskıdan utanır ve korkarlardı.
Niye korkarlardı? Yaptıkları kötülüğün adı toplumda .rospuluk diye bilinirdi. Şimdi ise bunlar televizyonlarda utanmadan sıkılmadan kötülüklerini açıktan söyleyebilmektedirler.
Bu tip yayınlar kötülüğün meşru hale gelmesine sebep olmaktadır. Bu proğramlar evliliği, karı koca hukukunu, ev birliğini, çocukların ruhsal yapılarını bozmakta, aile birliğine ateş etmektedir. Tv ler toplumun rahatsızlığını dikkate almadan yayınlarını sürdürmektedir. Rtük diye bir kurum var. Bu kurum güya toplumun değerlerine ateş eden yayınları denetlemek için var. Peki nasıl bir denetim?
3- Sokaklar, caddeler her türlü uyuşturucu madde satıcıları ile dolu. Gençlerin kimlik ve kişiliklerini bulma çağlarında tuzaklarına düşürüldüğü bir durum var. Hemen hemen madde kurbanı kalmamış ev yok gibi.
Evlerde sıkıntı çok büyük. Bu maddeleri de ülkeye uluslararası ve yerli zengin insanlık düşmanı karteller sokmakta. Adliye koridorlarında kökü kurutulmuş bir kartel bulunmamakta. İnsanlar yakalananların da bir süre sonra tahliye edildiğini toplum görüyor.
4- Adam kayırma, rüşvet ve iltimas bütün kurumların baş belası haline gelmiş. Toplumdaki olumsuz gelişmeler, cari sistemin içerisinde meşru ve helal, hakkına razı olmayan ahlaksız insanların oltalarına takılmış her kademedeki gözü para ve güç hırsına kapılmış bazı ahlaksız devlet görevlilerinin sebep olduğu yıkım çok ciddi boyutlara çıkmış durumda. Bunlar size olan güveni ve itimadı sarsmaktadır.
Kötülüğe ve harama bulaşmış kişilerin sebep olduğu yıkım tarihte pek çok milleti yok etmiştir. Kötülük ve haram hiçbir zaman hiçbir toplumda meşru kabul edilmemiştir. Hem Allah, hem de toplum kötülüğe ve harama bulaşmış insanların üzerini çizmiştir. Çünkü kötülük ve haram suçtur. Her suçun da cezası vardır. Toplumu ifsat eden kötülerin üzerini acilen çizin ki, millet sizin üzerinizi çizmesin.
Bunları siz de biliyorsunuz. Gereğini yapın. İçinize ve devletin içine sızmış, her kademede kendine yer edinmiş asalakları gözünün yaşına bakmadan yok edin. İnsanlar sizin her türlü zorluğunuza destek verdi. Hep yanınızda durdu. Hiçbir iktidara nasip olmayan uzun süreli desteği size verdi. Çünkü sizde kendini gördü. Kendini buldu. Yirmi iki yıllık emekleriniz zayi olmasın. Zaman zaman fabrika ayarlarından bahsediyorsunuz. Acilen bahsettiğiniz fabrika ayarlarına dönerek toplumu rahatlatın. Kötülüğün, yolsuzluğun, rüşvetin, adaletsizliğin önüne set olun. Ki bu toplum sizi daha nice yirmi iki yıllara taşısın. Yazının sonunu kendimizi de içine alacak şu tavsiyelerle bağlayalım.
Emin ve güvenilir olalım! Haram ve helale dikkat edelim. Yolsuzluklara bulaşmayalım. Kibirden uzak duralım. Meşru alanların hepimizin her şeyine yettiğini yettiğini unutmayalım.
Vahap Yaman
vahap3442@gmail.com