Hiçbirimiz sevmediği ve istemediği birisini kendimize eşimize, çocuklarımıza zarar geleceği endişesiyle evine misafir etmeyiz.
Ancak ne gariptir ki bizler beğenmediğimiz ve sevmediğimiz misafirleri, evlerimize bilgisayar veya televizyon kanalı olarak kabul edip, zarar veren misafirle beraber yaşıyoruz.
Misafiri evimizin en itibarlı yerine yerleştiriyoruz. Tek taraflı onun söylediklerini ailecek ilgi ile izliyoruz. Misafir kendi düşünceleri ile bize savaş açıyor. Önemsemiyoruz. İnançlarımıza aykırı şeyler söylüyor, dini ve milli değerlerimizle alay ediyor. Duyarsızlaşıyoruz. İnkarcılık, fuhuş, üçkağıtçılık, ibne ve lezbiyen ilişkiler, evlilik öncesi cinsel beraberlik, aile için ensest ilişkiler, lüks ve refah şımarıklığı … gibi normal ve meşru alanlara saldırı niteliğindeki ifadeleri ile saldırganlığını sürdürüyor. Sessizce dinliyoruz.
Geçenlerde kadın proğramı adı altında bir yayına rastladım. Ağzım açık kaldı. Ekranda evli bir kadın başka bir adama kaçtım. Onunla yaşıyorum, ondan da hamileyim diyor. Ekranda evli olduğu kocası, kaçtığını söylediği adam ve kendisi üçü birlikte tartışıyorlar. Çok şaşırdım. Evli bir kadının başka bir erkekle yaşamasına benim bildiğim kadarı ile orospuluk denilir. Ne garip bir durum ki, başkası ile yaşadığını yüzü kızarmadan milyonların yüzüne baka baka anlatan kadına da kocası ne olur evine dön diye yalvarıyor. Böyle bir ahlaksızlığı evimizin en itibarlı yerine koyduğumuz misafir bizlere çok normal bir olaymış gibi anlatıyor. Duydum ki en çok izlenen ve raitingi en yüksek proğramlar maalesef bu yayınlarmış. Sessiz bir toplum olmuşuz. Misafirimiz evlerimize istediği gibi savaş açmış. Tepkisiz bir toplum olmuşuz.
Eşimiz veya çocuklarımız istemediğimiz birisiyle görüşse dünyayı başlarına yıkarız. Hatta kaba muamelelerde bile bulunuruz. Ailemizin beğenmediğimiz şahıslarla sohbet etmesini nasıl ki istemez isek; evlerimize bize sormadan zorla giren bu misafire de haddini bildirmemiz gerekir.
Çünkü bu misafir, misafirliğini bilmemekte, kültür ve moral değerlerimizi tahrip etmektedir. Kendi evimizde bize rağmen yeni ve istemediğimiz bir yaşam tarzı benimsetmektedir.
Aile bireyleri arasında kültür ayrışmasına sebep olmaktadır.
Bu durum aile fertlerinin birbirleriyle aynı çatı altında olmalarına rağmen birbirlerine aykırı düşünen insanlar olmalarına sebep olmaktadır.
Bu misafir, misafirliğini bilmemekte, kültür ve moral değerlerimizi tahrip etmektedir. Kendi evimizde bize rağmen yeni ve istemediğimiz bir yaşam tarzı benimsetmekte, aile bireyleri arasında kültürel ayrışmaya sebep olmaktadır.
Evlerimize davetsiz giren televizyon ve bilgisayar denen bu misafirler tek taraflı iletişimleri ile karşısındakileri savunmasız yakalamakta ve etkisi altına almaktadırlar.
Ayrıca istenmeyen ve tek taraflı anlatımla karşı karşıya kalan aile fertlerinin sosyal ilişkileri zayıflıyor, hayattan kopuk, toplum içerisine çıkmayan ve içine kapalı, paylaşımcı olmayan kişiler haline geliyor.
Aile içerisinde kendi kültürümüze ait olmayan bir kültür ve dil hakim oluyor. Aile fertleri birbirleri ile anlaşamıyor.
Artık kişi kendi manevî değerlerine ait kültür ve dili daha kötü ve utanılacak değerler gibi düşünmeye başlıyor.
Burada anlatılacak ve aktarılacak çok tavsiyeler var. Ancak aile büyüklerinin bu istemimiz dışında evimize misafir olan, aile ve toplum birliğimize ateş eden misafirlerimizle ilişkimizi doğru tanımlayıp, kendimizi ve aile fertlerini bu arsız misafirin saldırganlıklarından koruma için formüller üretmemiz gerekir.
Oysa bizim dünya ve ahiret hayatımızı korumak adına daha çok dikkat etmemiz gerekmez mi?
Doğru yolu doğru tarif edenlerden olalım. Hadsiz misafire haddini bildirelim.
Vahap Yaman